
Birlikte göz atalım 11 alıntıyla Tehlikeli Oyunlar’a…
Oğuz Atay… Kendisine ve özellikle Tehlikeli Oyunlar’a olan zaafımdan bir başka listede bahsetmiştim sizlere sevgili okur. Bu listede ise bunun nedenini fazlasıyla bulacağınıza inanıyorum. Buyurun şimdi birlikte göz atalım 11 alıntıyla Tehlikeli Oyunlar’a…
1 Bütün hayatımı, en ince ayrıntılarına kadar düşünerek hesapladığım iyiliklerin hayaliyle geçirdim albayım. Artık ne olacaksa olsun istiyorum. (Sf.23) |
2 Bir yaşantıyı tam bitirmeli. Hiçbir iz kalmamalı ondan. Yeni yaşantılar için. Yeni yaşantılar için. Bunu önceden bilseydim, yaşantı milyoneri olmuştum. Ha-ha. (Sf. 65) |
3 Huzurumuz var da denemez. Vaktimiz bol olduğu için, bütün günümüzü huzursuzlukla dolduramıyoruz sadece.” (Sf.74) |
4 “Fırsatlardan yararlanmak istemeyen insan, fırsatın dağıtıldığı sırada orada bulunmaz. Kendisini, yaralı bir kalbin emrine sunamaz.” “Bu da bir düşüncedir.” “Hayır, düşünce yalnız budur. Gerisi sahtekârlıktır.” (Sf.88) |
5 Hayat talimlere benzemiyor albayım. Gerçek mermiler, insanı yaralıyor. Ha-ha. (Sf.284) |
6 Ben ve benim gibi kâbuslarından başka kaybedecek bir şeyleri olmayan ruh proletaryası, bu dünyadaki yerini ancak büyük oyunun içinde bulabilir. Ayrıca ülkemizde, kendi oyunu içinde dünyada hiçbir ülkenin bu çeşit proletaryaya tanımadığı hakları vermiştir bizlere. İnsan, ancak bu ülkenin dışında, manevi bakımdan yüksek bir yerde durursa, bizim özümüzü ve biçimimizi görebilir. Akıl ve ruh proletaryasının en büyük akılsızlığı, akıl ve ruh burjuvazisinin nimetlerine kavuşacağını umarak onlara hizmet etmesi ve bu sırada kaçınılmaz istismar kanunları yüzünden zayıf aklını ve ruhunu da parça parça onlara kaptırmasıdır. (Sf.349) |
7 Ne olurdu bazı sözleri hiç söylememiş olsaydım; ya da bazı sözleri hiç söylememek için kesin kararlar almamış olsaydım. (Sf.383) |
8 Kusura bakmayın, sıkıntım var. Kendimi yaşamak zorundayım. İnsanları ve tabiatı sevmeyen birine saldırmakla daha mı iyi olacaksınız? (Sf.396) |
9 “Bizi bir de bu acımak mahvediyor albayım,” dedim. “Başkalarına acımakla başlayan bu tehlikeli duygu, her zaman kendimize acımakla son buluyor. Kendimize acımaktan, başka işlere zaman kalmıyor./…” (Sf. 412) |
10 Değerlendirmek! Ne kadar boş bir söz. Değerlendirmek, kaçmaktır; değerlendirmek, yalnız bırakmaktır; yaşantısının ağırlığına dayanamayan birini, yaşarken öldürmektir. (Sf.442) |
11 Düşünceler insanın canını acıtmıyor; biraz sersemletiyor o kadar. Şiddet değil, süreklilik insanı yıkıyor. (Sf.447) |
![]()
|
- Sıcak Kafa; “Sözlerin rengini hareketlerin makamına tercih etmeyen bir roman” - 4 Nisan 2018
- Olivia Laing anlatımıyla özel bir şehir: Yalnızlık… - 9 Mart 2018
- Bir Vakitsiz Kaybeden: Albert Karako - 19 Ocak 2018