Okuduktan sonra başkalarına da tavsiye edebileceğiniz 10 kitap

Kitapseverler için iyi bir kitaba başlamak ve kitabı büyük keyif alarak okumak çok önemlidir. Keyif alarak okuduğunuz bir kitabı bitirdikten sonra belki de daha da keyifli olan şey bu kitabı başka birisine tavsiye etmektir.

Kitap EKi olarak keyifle okuduktan sonra başkalarına da ballandıra ballandıra anlatacağınız 10 kitabı derledik…

1. Mekan Feşmekan – Georges Perec

Everest Yayınları
Aylin Öztürk’ün incelemesi için TIKLAYINIZ

Perec, bu denemesinde insanların mekanla kurduğu ilişkinin hayata bakış açısıyla bağlantılı olduğunu söyler. Kök salma merakı olanların mekanı eşyayla donatırken, üstündeki kıyafetten başka bir şey sahip olmayı düşünmeyenlerin her yeri mekan olarak belleyebileceği ancak uzun süre tutunamayacaklarını belirtir. Konuyla ilgili kendi bakış açısına ise, belki de çocukluk travmalarına selam çakan sistem eleştirisi gibi de okuyabileceğimiz şu cümleleri ile tanık oluruz. “Özgürce ve bedelsizce yer değiştirmeyi çok uzun zaman önce alışkanlık edinmemiz gerekirdi ama yapmadık. Olduğumuz yerde kaldık, şeyler olduğu gibi kaldı. Neden orada duruyorlar da başka yerde durmuyorlar, bu neden böyle de başka türlü değil diye sormadık. Sonra çok geç oldu, alışkanlıklar yer etti.” diyerek bu alışkanlıkların duvarları,  sınırları ve bugünkü haliyle sınır duvarlarını oluşturduğunu kast ederek birini diğerlerinden ayıran bu sınırların milyonlarca kişilerin ölümüne yol açtığını da şu sözleri ile ifade eder. “Ufacık mekan parçaları, birkaç metre, bir sokak köşesi ve aralarında yüz metre bulunmayan iki nokta için savaştık.”

2. Görmek – José Saramago

Kırmızı Kedi Yayınevi
Doğuş Sarpkaya’nın incelemesi için TIKLAYINIZ

Görmek, sadece burjuva demokrasisini tartışmakla bırakmamış işi. Kapitalist sistemin, iktidar kliklerine dair genel bir çözümlemeyi de önüne koymuş. Medya’dan orduya, büyük patronlardan hükümete bütün iktidar bileşenleri eleştirilmiş metinde. Olağanüstü halin anlamsızlığından, dezenformasyonun çirkinliğine, polisin görevinin suçlu yaratmak oluşundan, ordudaki tartışılmaz hiyerarşinin gereksizliğine birçok iktidar eylemi gözler önüne serilmiş. Üstüne üstlük bu “işte bakın iktidar kötü bir şey” diye bağırarak yapılmamış.

3. Kırık Şeyler Ansiklopedisi – Akın Çokuğurluel

Everest Yayınları
Ahmet Can Demir’in incelemesi için TIKLAYINIZ

Roman içerisinde sıklıkla başvurulan öğle kuşağı programları yerinde bir etki yaratıyor. Karakterlerin de ruhsal çatlaklarını dolduran bu programlar metne farklı bir okuma katmış. Öğle kuşağının yalnız insanlara ifade ettikleri, yalnızlığın tanımı ve yalnızlıktan kurtulma yöntemleri metin içinde çarpıcı noktalara ulaşıyor. Çokuğurluel, yalnızlığı kara mizahla aktarıp, okuru yarattığı derinliğe çekiyor.

4. Baştankara – Sine Ergün

Can Yayınları
Doğan Yalçın’ın incelemesi için TIKLAYINIZ

Sine Ergün’ün dili, gayet sade bir dil. Öyküleri kısa ama derin anlamlı öyküler. Öyküler birbirinden çok bağımsız gibi görünse de derinlik ve yoğunluk anlamında hemen hemen hepsi bizden çaba ve üzerinde düşünmemizi isteyen öyküler. Üslup kendine has, cümleler kısa, devrik olmamakla beraber şiirsellikten nasibini almış cümleler. Yazarın konu sınırlama ya da konu sıkıntısı gibi bir kaygısının olmadığını kısalığına ve sayısına bakmadan, gözlem gücüne ve konu olarak ayrıntılarına bakmamız yeterli olacaktır. Bazı hikayeleri kendi mahallenizde, kendi evinizde, kendi sokağınızda, okulunuzda, caddenizde hayal ederken, bazı hikayeleri ise sadece hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir kalemin düşünden ve mülahazalarından ibaret olduğunu anlıyorsunuz.

5. Şehir ve Şehir – China Mieville

Yordam Kitap
Serkan Atak’ın incelemesi için TIKLAYINIZ

China Mieville kitaplarını okumamış ve bir yerinden başlamak istiyorsanız, bu kitap tam size göre. Yazarın; marksist dünya görüşüne ilişkin pek çok izi ve weird fiction türüne ilişkin detayları bu kitapta bulabilirsiniz. İyi bir polisiye okuru, politik roman takipçisi iseniz; kitap sizin açınızdan da ilgiyi hak ediyor.

6. Mevsim Yas – Mehtap Ceyran

Sel Yayıncılık
Leyla Öztürk’ün incelemesi için TIKLAYINIZ

‘Mevsim Yas’ 1990’larda Batman’da yaşananları ve yaşayanları bizimle tanıştırırken devletin, Tanrı’nın ve erkeğin mutlak tahakkümünün birer enstrümanı olmuş Hizbullah infazları, mezar evleri, aile içi şiddet, tehcir, kadın intiharları, erkeklerin bitmeyen iktidar mücadelesi, dağa çıkan gençler, Diyarbakır cezaevi, yoksulluk gibi olayların gerçekliğinin kurguyla yoğurulmuş hali adeta.

7. Dr. Jekyll ve Mr. Hyde – Robert Louis Stevenson

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Gül Ulucan Ekmen’in incelemesi için TIKLAYINIZ

Psikolojik gerilim türündeki bu kitap, hikayenin kahramanlarından Dr. Jekyll’nin avukatı ve aynı zamanda yakın arkadaşı olan Mr. Utterson’ın ağzından anlatılmaktadır. Olaylar Dr. Jekyll’nin, Mr. Utterson’a ölümünden sonra tüm mal varlığının Mr. Hyde isminde birine verilmesi yönünde bir vasiyet bırakmasıyla gelişir.  Mr. Hyde eğer Utterson’ın tanıdığı bir kişi olsaydı bu vasiyet tuhaf karşılanmazdı. Ancak Mr. Hyde; gerek ev halkı gerekse Mr. Utterson için, birden bire ortaya çıkan, Dr. Jekyll’nin kişiliğine ve yaşam tarzına tamamen ters olduğu için yadırganan, üstelikte hiçbir zaman Dr. Jekyll’le bir arada göremedikleri sevimsiz bir kişilikti. Pekiyi kimdi bu Mr. Hyde?

8. Kul – Seray Şahiner

Can Yayınları
Ayşegül Gezgin’in incelemesi için TIKLAYINIZ

Romanın akışı Mercan’ın kocasını bekleyiş süreci üzerine. Mercan yalnız ve düşük gelirli bir kişi olarak, yegane eğlenme aracı olan televizyona sığınmaktadır. İnsan televizyon ilişkisi burada etraflıca, neredeyse iki insan arasındaki ilişki gibi anlatılmış. Mercan bir ara televizyonda gördüğü “kendine zaman ayıran” kadınlar gibi yapmak isteyip, kendi başına bira içmeye bile gitmiş ve o deneyimin ardından dışarıda vakit geçirmekten vazgeçmiştir. Kendine zaman ayıran kadınların yaptıklarını tek tek gözden geçirir, hiç birisi Mercan’ın koşullarına uymaz.

9. Karaço – Hüseyin Yurttaş

Tekin Yayınevi
Korkut Akın’ın incelemesi için TIKLAYINIZ

Karaço’da anlatılan öykü yaşanmışlıklardır. Gerçek temellidir. Hüseyin Yurttaş, belli ki anlatılanlarla yetinmemiş, listelediği kaynakların da desteğiyle gerçekçi bir roman yazmış.

Anadolu’nun batısında, Yunan işgaline karşı sıradan insanların ve tabii, askerlerin mücadelesi anlatılıyor Karaço’da. Fakı, belki de kişisel bir nedenle, hınç duyduğu düşmana karşı giderek daha da artan ve kurtuluşa giden bir sürecin ana kahramanıdır. Zor bir yaşamdır sürdüğü… Koşullar kadar çeteler, çeteler kadar düşmanı, düşman kadar işbirlikçiler, işbirlikçiler kadar tükenmişlik belini bükmektedir insanların. Tarlasına, bahçesine bakamayan köylünün açlığı, yoksunluğu ve yoksulluğu elle tutulacak denli somuttur. Kimseye kimsenin bir şey demesi söz konusu bile olamaz, birinin diğerinden farkı yoktur ki.

10. Dokunmadan – Nermin Yıldırım

Hep Kitap
Doğan Yalçın’ın incelemesi için TIKLAYINIZ

Kitabın konusu; hala vicdanını kaybetmemiş, hala toplumsal ve bireysel kırgınlıklara duyarlı, kalbinin bir yerlerinde hala acıyı yaşayacak kadar insani nüans barındıran, olaylara, kişilere, zamanın ruhuna yabancı kalamayan 29 yaşındaki Adalet’in bir yandan hayatı bir yandan yolculuğu bir yandan geçmişi bir yandan da geleceğidir. Adalet, bir oyuncakla bize hayat dersi verecek kadar bilge, yıllar önce kırdığı kalbi tekrar kazanmak, onarmak için istasyondan istasyona, caddeden caddeye, sokaktan sokağa, şehirden şehire gezecek kadar naif ruhlu, doğru bildiğinden ödün vermeyecek kadar da inatçı bir karakterdir. Toplumda görmek istediğimiz bir kadın karakterdir Adalet.

Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Sherlock Holmes Kitaplarından Derlenmiş 7 Etkileyici Alıntı

Read Next

“Çok param olsa böyle bir kütüphane yapardım” diyen var mı?

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *