
Steven B. Frank bu kitabında yalnızca eğitim sistemini eleştirmekle kalmıyor, ödevler ve çocukluğa farklı bir pencereden bakarak kahramanı Sam üzerinden yeni planlar ortaya koyuyor.
Altıncı sınıf öğrencilerinin hayatını istila eden bir şeyler var. İçlerinden biri bu istilayı durdurmak isterse neler olur? Ödevlerle çalınan çocukluğunu geri almak isteyen çocuklardan sadece biri olan Sam Warren içine girdiği bu büyük mücadeleyi kazanabilecek midir? Kendisi de bir öğretmen olan Steven B. Frank bu kitabında yalnızca eğitim sistemini eleştirmekle kalmıyor, ödevler ve çocukluğa farklı bir pencereden bakarak kahramanı Sam üzerinden yeni planlar ortaya koyuyor.
Ödevler, projeler, son teslim tarihleri ve sınavlar arasında kaybolan çocukluğunu uzanıp yakalamak istercesine ayaklanan 11 yaşındaki Sam kendisiyle birlikte yüz binlerce çocuğu daha harekete geçirir. Tatilde gezmek, eğlenmek, piyano çalmak, Seattle’a gitmek veya babalarıyla ağaç ev yapmak yerine koca bir ödev dağının altında ezilmek istemeyen öğrencilerin başlattığı bu isyan küçük Sam’in okuldan uzaklaştırılmasına yol açarken hiçbirisi milyonluk bir kitlenin ellerinde ”ÖDEV İSTEMİYORUZ!” pankartlarıyla Beyaz Saray’a yürüyeceğini düşünmemişti. Zaten sorun da buydu. Bu öğrenciler yıllardır ödevleri dışında hiçbir şey düşünmemişti.
Ödeve İhtiyaç Duymayan Bir Arzu Olarak Öğrenme Arzusu
Okulların bir çark dişlisi bile yerinden oynasa her şey yok olacak sanan istila düzeni her zamanki gibi sıradan bir matematik dersinde pek de sıradan olmayan bir çıkış yapan Sam Warren’ı uzaklaştırırken bu düzene hizmet eden tüm kuklaların kaçırdıkları tek bir şey vardı: Öğrenme okul dışında da devam eder.
Eğitim sisteminin eli kolu okul dışına çıkıp öğrencilerin evine, oyun parklarına kısacası özel yaşamına uzanmaya başladığından beri kitapta ne yazılırsa onu yapan bir çocuk olan Sam bu sefer kitabı kendisi yazacaktır. Hem de en baştan!
Bu mücadelede en yakın arkadaşı olacak kişi huysuz bir ihtiyar olan karşı komşuları emekli avukat Bay Kalman’dan başkası değildir. Tahta bir okul sırasından Yüksek Mahkeme’ye uzanan bu yolda Sam ve arkadaşları artık ”düşünmeyi” ve aslında hayattan ne istediklerini öğreneceklerdir.
”Biliyorum uzun bir yol kat ettik.
Her geçen gün değişiyoruz.
Ama söyle bana, çocuklar nerede oynuyor”
![]()
|
- Olmaz denileni olduran güçlü kadınların sesi: Ben İstersem - 1 Mart 2019
- İki Mezarlığı Birbirine Bağlayan Köprü: Garipler Sokağı - 11 Şubat 2019
- Hayatla bütün hesaplarını gören bir ailenin hikayesi: Golovlev Ailesi - 6 Ocak 2019