Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de Siyasal Hayat: Tarihi yapan sultanlar mı?

Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de Siyasal Hayat, tarihi yapanların hikâyelerini anlatan tarih yazımının iyi bir örneği.

Okumuş işçiler çalışıp düşünüp yazmışlar siyasi tarihimizi… Bir dizi genç akademisyen, tarihçi, sosyal bilimci, Gökhan Atılgan, E. Atilla Aytekin, Ebru Deniz Ozan, Cenk Saraçoğlu, Mustafa Şener, Ateş Uslu ve Melih Yeşildağ Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de Siyasal Hayat başlıklı ve Yordam Kitap’dan yayımlanan çalışmalarında sosyal sınıfları, sınıflararası ilişkileri ve çatışmaları tartışarak, gün yüzüne çıkararak tarihimizi yazıyorlar…

TİMAŞ
TİMAŞ

838930_2

Önsözünden bir alıntıyla, yayına hazırlayanlara kulak verelim: Kitap, siyasal hayatı, dünya-tarihsel bağlamı içine yerleştirerek, iktisadi koşullar ve kültür hayatıyla ilişkilendirerek ele alan kitap, bunların tümünün gerisindeki dinamiğin toplumsal sınıflar arasındaki ilişkiler ve çelişkiler olduğunu gözetiyor.

Ve Bertolt Brecht’in meşhur Okumuş Bir İşçi Soruyor şiirini hatırlayalım:

Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim?
Kitaplar yalnız kralların adını yazar.
Yoksa kayaları taşıyan krallar mı?
Bir de Babil varmış boyuna yıkılan,
kim yapmış Babil’i her seferinde?

(…)

Ne oldular dersin duvarcılar
Çin Seddi bitince?

(…)

Hindistan’ı nasıl aldıydı tüysüz İskender?
Tek başına mı aldıydı orayı?

(…)

Kitapların her sayfasında bir zafer yazılı.
Ama pişiren kim zafer aşını?
Her adımda fırt demiş fırlamış bir büyük adam.
ama ödeyen kimler harcanan paraları?

(…)

Türkiye siyasal ve toplumsal tarihinin önemli dönemeçlerine göre ayrılan her bir bölüm kendi içerisinde dört aşamalı bir izleği takip ediyor: iktisadi ve toplumsal koşullar, siyasal gelişmeler, dünyayla ilişkiler ve kültür hayatında eğilimler.

Kitaba zenginlik kazandıran bir başka faktör de bölümlerini portreler, çerçeve yazılar, belgeler, resim ve fotoğraflarla desteklemeye çalışması, yer yer de siyasal hayatı zihnimizde daha iyi canlandırabilelim diye edebiyat eserlerinden yararlanmayı denemesi…

Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan çöküşüne, 14. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar olan oldukça geniş bir dönemi kapsayan yaklaşık bin sayfalık bu kitabın, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan 18. yüzyılın başlarına kadar olan dönemi kapsayan ilk bölümleri benim için en ilginç kısmı kitabın. Nedeni hem kişisel bir merak ve kendi köklerime ilişkin sorularıma yanıt bulma çabası, hem de bugüne kadar karanlıkta ya da muallakta kalan pek çok başlığı cesurca ele alarak ile tarih okuruna kendini sayfaların arasında kâşif gibi hissettirmesi. Ve pek çok tarih kitabının hâlâ okuma hevesi vermeyen ders kitabı tarzının ötesine geçemediği, okuyucuya bir tartışma, çatışan fikirler ve yazarın sentezi yerine, öznellikle yüklü sonuçlar, kestirimler hatta tahminler sunduğu ve bunları da mutlak tek doğru imiş gibi yazdığı ilkel tarih yazıcılığını aşamadığımız günümüzde (diğer yazarların anlayışına istinaden yazıyorum) Gökhan’ların kitabının kendisi de bir keşif!

Örneğin benim açımdan, Osmanlı devletinin kuruluş daha doğrusu hayata tutunma dinamiğine ilişkin çok önemeli bir tartışma ve açıklama sunuyor kitap; Gaza (Kutsal savaş) tezi dışındaki fikirleri hem serimliyor hem de yoğurarak kendi fikrini satır satır işliyor… Göçebeliğin ayrılmaz unsuru yağmacılık ile yerleşik tarım toplumunun çatışmasının sadece Kuruluş döneminde değil takip eden üç yüz yıla nasıl damga vurduğunu gösteriyor… Osmanlı önce sayesinde ve üzerinde kurulduğu, sonrasında sürekli beslendiği bu çelişkiyi nihai olarak çözmek zorunda olduğu ve çözmekte zorlandığı için de –yazarların tercih etmediği ama çok bilinen kavramla- gerileme devrine girmiştir, denebilir…

Öte yandan kitabı zenginleştiren ek metinlerle birlikte, siyasal hayatımızın Şeyh Bedrettin gibi önemli ve çok merak edilen efsaneleri hakkında da gerçeklere ulaşmak mümkün olabiliyor. Bedrettin hakkında Nazım’ın şiirleri dışında bir kaynağı olmayanlara, bugüne kadar “tarihini” okuyamayanlara da ayrıca bu kitabın ilgili bölümleri çok ilginç gelecek hiç şüphe yok ki…

  • Türkiye’de Siyasal Hayat
  • Yayına Hazırlayanlar: Gökhan Atılgan, Cenk Saraçoğlu, Ateş Uslu
  • Yazan: Gökhan Atılgan, E. Atilla Aytekin, Ebru Deniz Ozan, Cenk Saraçoğlu, Mustafa Şener, Ateş Uslu, Melih Yeşildağ
  • Yordam Kitap
  • Sayfa Sayısı: 957
  • Baskı Yılı: 2015

Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Genellemelere ve klişelere karşı Renkli Diyet

Read Next

Sıradanlığın çok ötesinde bir akıl: Flannery O’Connor

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *

Follow On Instagram