Oyunu Okumak: Sarı-Siyah Bir Yıl

İthaki Yayınları tarafından basılan “Oyunu Okumak – Sarı-Siyah Bir Yıl” Almanya Futbol Ligi takımlarından Borissia Dortmund’un 2014-2015 yılındaki efsanevi sezonunun hikayesini anlatıyor.

 

1989-1990: Metin-Ali-Feyyaz’lı siyah-beyaz bir yıl

Çocukluğuma dair hatırladığım en net hatıralar, hastalıklarla boğuştuğum yıllara ait. Ateşli gecelerde görülen birbirinin aynı kabuslar, tenefüs saatlerinde okuldan izin alınarak iğne vurulmaya götürülüşüm ve nedense hiçbir zaman evinde bulunmayan iğneci amcanın beklendiği gerginlik dolu anlar. Ama bu anılardan en net olanı, artık çocukluk döneminin bittiğini anladığım, hayatımın geri kalanında peşimi bırakmayacak buruk bir öykünün başladığı soğuk bir güne ait.

Ateşlendiğim için sınıf öğretmenimin yarı baygın halde beni eve gönderdiği o gün, gözümü açtığımda karşımda gördüğüm ilk şey, kocaman gülümsemesini hep sevdiğim teyzemin oğlu oldu. Elinde tuttuğu Sterio marka walkmaninin kulaklığını kafama takmasıyla, oynatma düğmesine bastı. Söylediği tek şey ise: “Birazdan hiçbir şeyciğin kalmayacak.” oldu. İlk kez gördüğüm bu aletin nasıl bir şey olduğunu bile anlayamadan, kulaklıktan büyük bir gürültü gelmeye başladı. Evet, bu ses, stadyumda tezahürat yapan taraftarlara aitti. Ardından spiker heyecanla maçı anlatmaya başlıyor, arka arkaya birçok golü anlattıktan sonra: “Karşılaşmadan Beşiktaş 10-0 galip ayrılıyor.” diyordu. Taraftarlar “Metin-Ali-Feyyaz atsın, Beşiktaş şampiyon olsun” diye tezahürata başlıyorlar, “Bir, iki, üç yetmez…” diye devam ediyorlardı.

Beşiktaş’ın 1989-1990 sezonundaki tüm maçların gollerinin anlatıldığı kaset, baştan sona bu şekilde akmaya devam ediyordu. İşte o gün, hasta olduğumu unutup, ilk defa gönlümü bir şeye kaptırdığımı hissediyordum. Sadece bana ait olmayan, birçok kişiyle beraber paylaştığım güzel bir şeye. Hikayenin burukluğu ise; 1999 depreminde kaybettiğim teyzemin oğluna dair kalan tek anının, Beşiktaş’ın efsanevi 1989-1990 sezonu olması. Spor; içerisinde barındırdığı bu gibi kişisel hikayelerin yanı sıra, pek çok yaşanmışlığı içinde barındırır. Bu hikayelerin kimi bir an’a ait olabilirken, bazen 90 dakikaya, bazense koca bir sezona ait olabilir. Aşağıda anlatılan kitap, Beşiktaş’ın 1989-1990 yılını değil ama, başka bir ülkenin başka bir takımının, böyle efsanevi bir sezonun hikayesini başarıyla anlatıyor.

2014-2015: Almanya Ligi’nde sarı-siyah bir yıl

İthaki Yayınları tarafından basılan “Oyunu Okumak – Sarı-Siyah Bir Yıl” Almanya Futbol Ligi takımlarından Borissia Dortmund’un 2014-2015 yılındaki efsanevi sezonunun hikayesini anlatıyor. Bu efsane sezon boyunca, çağdaş Alman edebiyatının yazarlarından oluşan Alman Yazarlar Milli Takımı bize kitap boyunca yazılarıyla eşlik ediyorlar. Çoğu Dortmund taraftarı olmayan bu yazar takımı, bir sezon boyunca takımın iç saha maçlarını stadyumda izleyerek, kendi gözlemlerini ve hikayelerini anlatıyorlar. Örneğin, yazarlardan biri kaybedilen bir maçın ardından yazdığı yazıda, neden çocuğunun Dortmund taraftarı olduğunu yazarken, diğeri başka haftaki bir maçta Dortmund maçlarını anlatan Norbert Dickel’in jestleri ve mimikleri üzerinden maçı anlatabiliyor. Ancak yazarların tümünün ortak özelliği, bu efsane sezonda, takımın ve taraftarların gösterdiği reaksiyon karşısında yaptıkları empati oluyor. Dortmund’un 2014-2015 sezonu, ona tanıklık eden herkeste müthiş bir saygı uyandırıyor.

Bu projenin, efsane ve bir o kadar dramatik 2014-2015 sezonuna denk gelmesi ise başlı başına hoş bir tesadüf olmuş. Öyle ki; yıllarca ligin tozunu atan Dortmund, ligin 19. Haftasında sonuncu sırada yer alıyor. Aynı yıl, takım ile özdeşleşen teknik direktör Jürgen Klopp takımdan ayrılacağını açıklıyor. Ve ligin 19. Haftasından sonra takım dibe vurmuşken, bir anda şahlanarak yukarılara doğru tırmanmaya başlıyor. Ve takımın efsane taraftar topluluğu “Sarı Duvar” kötü gidişata rağmen takımının arkasında gerçek bir duvar gibi durmaya devam ediyor. Ligde kötü gidişe rağmen şampiyonlar ligindeki başarı, Münich’te oynanan lig kupası finali ve daha niceleri… Ayrıca; ezeli rekabet yine kızışıyor: iyi ile kötünün savaşı, paraya karşı sevginin, yani Bayern Münich’e karşı Borissia Dordmund’un direnişi. Kısaca inişleri ve çıkışlarıyla tam sarı-siyah bir yıl anlatılan.

Tan Morgül’ün sunuşuyla açılan kitap, bir sezonu tüm bu yönleriyle başarıyla aktararak, adeta okuyucuyu Sarı Duvar’ın bir parçası haline getiriyor. Genelde kolektif bir kitap olmanın dezavantajı olan, her yazının farklı bir üslup ve tarzının olması durumu, kitapta hiç hissedilmiyor. Öyle ki; kitapta yer alan illüstrasyon ve grafikler, kitabın bütünlüğüne büyük katkı yapıyor. Ayrıca, sayfaların kenarında yer alan ve takımın o hafta kaçıncı sırada olduğunu gösterir sıralama tablosu, okuyucuyu iyiden iyiye havaya sokuyor.

Kitap takımda 12 yıldır oynayan, kaptan Sebastian Kehl’in sonsözü ile kapanıyor. Kitabın anlattığı hikayenin özeti de aşağıdaki sözlerde gizli:

“Bir oyuncu olarak hiç maçın ortasında tribünlere bakma, atmosferin tadını çıkarma olanağım olmadı. Tüm bu yıllar boyunca bütün bunları görmezden gelmeyi öğrendim. Stadyumu yalnızca aşırı durumlarda hissettim: sevinç tazahüratı ve sessizlik. Bu son sezonumda, büyük anları bir daha bırakmamak üzere yakalamaya çalıştım. Onları şişeleyip eve götürmek isterdim ki gelecekte bir gün şişeleri açıp geçmişi yudum yudum içime çekebileyim.”

Eminim ki; Sebastian Kehl  bu kitabı gördükten sonra, koca bir sezonu şişeledikleri için kitabı hazırlayanlara çok minnettar kalacaktır. Aynı benim 1989-1990 sezonu için hazırlanan kaseti hazırlayanlara duyduğum gibi.

  • Oyunu Okumak
  • Sarı-Siyah Bir Yıl
  • Editör: Moritz Rinke
  • Çeviri: Levent Konça
  • Türü: Spor
  • Baskı Yılı: Kasım 2016
  • Sayfa Sayısı: 232 Sayfa
  • Yayınevi: İthaki Yayınları

Serkan Atak
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Ben miyim kurban?

Read Next

Ölmeden Önce Okumanız Gereken Değil, Okumadan Ölmemeniz Gereken 5 Kitap Daha

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *

Follow On Instagram