Çalışan network’ünden çıkmayı düşünenler, çıkanlar, tembeller komününün üyesi olmaya hazırlananlar ya da siz, biz, özellikle bizim kuşak hepimiz bu keyifli kitabı okumalıyız.
Son dönemde bir çırpıda okuyuverdiğim keyifli bir kitap Organik Bozukluk: 21. Yüzyılda Tembellik Hakkı. Başlık olarak seçtiğim soru, kitabın altmış altıncı sayfasından. Gıcık bir sorudur. Olur, olmadık zamanda birileri size de sormuş olabilir.
Genç bir gazeteci Şenay Aydemir tarafından kaleme alınan bu kitap, aslında hayatın bir döneminde işsizliği tercih etmenin ya da işsiz kalma durumunda yaşananlara dair kritik gözlemler ve soruların bir araya getirilmesinden oluşuyor.
Aslında sadece işsizlik hali değil, emekliliği düşünen, içinden geçtiğimiz konjonktürde fırsat bu fırsattır denilerek muhaliflerin alayını da temizleyelim bahanesiyle emekliğe sevk edilen homo memuruslar, açığa alınanlar, ihraç edilen akademisyenlerin de göz atmasında ve geçici olacak olan bu sıkıntılı dönemde ufakta olsa tebessüm edecekleri ve “budur” diyecekleri sayfalar arasında gezinmeleri yakışıklı bir durum olabilir. Bu gezinme sırasında çoğu yerde işsizlik kavramını emeklilik diye de okuyabilirsiniz.
Yazar kitabın girişinde belirttiği kurgusunu Karl Marks’ın damadı Paul Lafargue’ın ünlü kitabı Tembellik Hakkı’ na (Le Droit à la Paresse) dayandırıyor ve haklı olarak Lafargue’ın teknoloji ve istihdam meselesindeki tezini eleştiriyor. Bu bağlamda, özellikle günümüzdeki akıllı(!) telefonların elektronik eşkiyalık atraksiyonlarını çalışanların mesai saatlerinin nerede ise 24 saate yayıldığını keyifli örneklerle gösteriyor.
Yazar aslında bir yazı olarak başlamış ve yazı uzadıkça alt başlıklarla birlikte dokuz bölümlük bir kitaba dönüşmüş.
Kitabın bölümleri;
- Tembellik Hakkı
- İçeride Mutlu Bir Dünya Var
- Dışarıda Mutlu Bir Dünya Var
- “Cezaevi” Arkadaşları Önemlidir
- Tembelliğin Hayatla Sınandığı Anlar
- Bir Duvarın Eşiğinde
- Para Paradoksu!
- Tembellik Yolu; Oblomov’a Çıkabilir
- Ölmeyecek Kadar Canlı, Yaşayamayacak Kadar Ölü.
“Hayat her gün, her fırsatta aslında işsiz olduğunuzu hatırlatır size. Bazen sevgili, bazen anne, bazen bir pantolon ve en acıklısı da bir meyhane olarak çıkar karşınıza. Siz tembelliğe tutundukça, hayat işsizlikle saldırır. Her gün aynı noktadan, çalışmanın kutsallığından vurmaya çalışır sizi. Vura vura aşındırır o noktayı ve bir gün gelir, altı gün çalışıp bir günlük saadet için tembelliğin saltanatını bırakmanız gerektiğini düşünmeye başlarsınız”.
İşsiz kalmak, tüketim zincirinin dışına çıkmak ve hatta atılmak olarak anlaşılmıyor mu? Oysa tembellik hakkını kullanmak için belki en uygun fırsat tam da işsizlik dönemidir. Çalışırken fırsat bulamadığımız ne varsa yapabilmek için epey “boş zaman” açığa çıkmaz mı? Şenay Aydemir, Organik Bozukluk’ta bir yandan bu “boş zamanı” nasıl kullanmak gerektiğini bir yandan da tembelliğin ciddiyet ve sorumluluk gerektiren bir faaliyet olduğunu anlatıyor.
Çalışan network’ünden çıkmayı düşünenler, çıkanlar, tembeller komününün üyesi olmaya hazırlananlar ya da siz, biz, özellikle bizim kuşak hepimiz bu keyifli kitabı okumalıyız.
- Organik Bozukluk: 21. Yüzyılda Tembellik Hakkı
- Yazar: Şenay Aydemir.
- Baskı Yılı: Birinci Baskı, Ağustos 2016
- Sayfa Sayısı:
- Yayınevi: Can Yayınları, Kırkmerak Dizisi
- Ülkenin Yaratıcı Güçleri Mühendisler: Fırtınadaki Arı - 1 Mart 2020
- Ayaküstü İzmir Lezzetleri - 9 Ağustos 2018
- Su’yu Okumak - 2 Ağustos 2018
FACEBOOK YORUMLARI