Petersburg Sokaklarında Üşüyen Bir Ruh

Yalnız, sıradan ve üşüyen bir ruhunuz varsa Akaki Akakiyeviç’in öyküsünü mutlaka okuyun. Gogol’un ‘Palto’sunun altında hepimize yetecek kadar yer var.

Öyle bir isim koymalıydı ki annesi, güzel bir hayatı olsun. Başında bekleyen vaftiz annesi ve vaftiz babası ellerindeki takvimden isimler saymaya başladılar. Hiç birini beğenmedi. Söylenilen isimlerin hepsi hiç duyulmamış isimlerdi. Baktı olacak gibi değil. En başından kaderine boyun eğdi ve babasının ismini verdi çocuğa; Akaki Akakiyeviç.

Görevi sadece masasına getirilen kağıtları, kopya çekerek çoğaltmak olan Akaki Akakiyeviç.

Akaki Akakiyeviç ‘in öyküsünü okuduğumda, Aydın Sayman’ ın İÇİMİZDEKİ İNSAN filmi geldi aklıma. Sıradan bir devlet memurunun zorluklar içinden geçen hayatı yine hiç umulmadık bir şekilde son buluyordu. Sıkıntılar içinde yaşam mücadelesi veren Akaki bir de aynı dairede çalıştıkları arkadaşlarının haddi aşan takılmalarına maruz kalıyordu. Kendisine söylenen en aşağılayıcı laflara gösterdiği sükunet ve sabırlı tavır, çevresindekileri daha da cesaretlendiriyor en son raddede kibarca kendilerini uyarıyordu.

Ne söylenir ki? Sıradan olmaktan gurur duyan insanlar sokak aralarında bir şekilde yanımızdan geçip gidiyorlar. Kaçının farkına varabiliyoruz? Kaçı hayatımızı teğet geçerken hissedebiliyoruz titrek ve arzusuz nefes alıp verişlerini. Paltosu var mıydı ki üstünde, çarşının en alengirli yanıp sönen mağazasının camını nefesi ile buhar eden adamın? Görmedim! Akaki eğer yanımdan geçseydi bir yerlerde hissederdim diye düşündüm öyküyü okuduktan sonra. Yeni bir palto alabilmek için, tabanını eskitmek hususunda zaman kazanması gereken ayakkabılarının soğuk kaldırım taşlarında bıraktığı hassasiyeti duyabilirdim. Akşam yemeklerini es geçmek zorunda kalan midesinin, yakında üşümeyeceksin biraz sabır cümlelerine verdiği gurultulu tepkiyi duyabilirdim. Benim yanımdan geçseydi Akaki Akakiyeviç muhakkak fark ederdim eskimiş paltosunu.

Petroviç bir terzi. Eserinin arkasından gözden kaybolana kadar bakan bir terzi. Daireden arkadaşları yeni paltosunu kutlamak için davet ettikleri geceden geri dönerken olanlar oldu. Kim olduklarını bilmediği hırsızlar hayatında ki ilk ve tek yeni olan şeyi paltosunu aldılar sırtından. Hiçbir şey diyemedi. Şikayet etmek için yetkili makamlara başvurdu. En yetkili makamın odasından azarlanarak kovuldu. Sonra ne mi oldu? ÖLDÜ…

Ve bir akşam Kalinkin Köprüsü’nde memur kılıklı bir hayaletin gezdiği söylendi. İnsanların üstlerinden paltolarını alıp götüren, yalnız, üşümüş memur hayalet.

Petersburg sokaklarında üşüyen memur üniformalı paltosuz ruh Akaki Akakiyeviç’ti.

‘’Hepimiz Gogol’un ‘Palto’sundan çıktık‘’ Diyen Dostoyevksi; belki de bu cümlede Petersburg’da üşüyen tek ruhun Akaki olmadığını söylemek istemişti.

Yalnız, sıradan ve üşüyen bir ruhunuz varsa Akaki Akakiyeviç’in öyküsünü mutlaka okuyun. Gogol’un ‘Palto’sunun altında hepimize yetecek kadar yer var.

  • Palto
  • Yazar: Nikolay Vasilyeviç Gogol
  • Çeviri: Elif Ersavcı
  • Baskı yılı: 2014
  • Sayfa Sayısı: 72 Sayfa
  • Yayınevi: Kolektif Kitap

 

Aydoğan Melih Horasan
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Aşağılamaya Karşı Aşağılama, Nefrete Karşı Nefret

Read Next

Aybike Ertürk ile Votka&Pera üzerine

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *