Petros Markaris: Angelopoulos’un cunta notları da yandı

Yunanistan’daki yangının ardından sinemanın en önemli isimlerinden Theo Angelopoulos’un evi yandı. 40 yıl boyunca birlikte çalışan Petros Markaris, Angelopoulos’un yanan arşiviyle ilgili olarak, “Bu arşivde ne var yalnızca Theo biliyordu. Benim bildiğim, çalışma ofisinden gayrı ne varsa o evdeydi” dedi.

Yunanistan’ın başkenti Atina’nın yazlık beldesinde çıkan yangın sonucu evi ve tüm arşivi yanan Yunan yönetmen Theo Angelopoulos’un, arkadaşı ve senaristi Petros Markaris, “Gelecek kuşaklar, sinemayla ilgilenenler hiçbir şey bulamayacaklar şimdi. Yunanistan’ın en önemli yönetmeninin şahsi arşivinden geriye hiçbir şey kalmadı” dedi.

Cumhuriyet’ten Berivan Aydın’ın haberine göre, ikilinin 40 yıllık ortak mesaisine ve dostluğuna tanıklık eden Angelopoulos’un evi, geçen hafta Atina’nın kuzeydoğusunda 90’ı aşkın kişinin hayatını kaybettiği yangında küle döndü. 2012’de trafik kazasında ölen yönetmenin eşi, kızı ve torunu yanma tehlikesi yaşadı. Angelopoulos’un el yazısı notları, şiirleri, kitaplarının olduğu arşivi de evle birlikte yandı.

‘ARŞİVDE NE OLDUĞUNU YALNIZCA THEO BİLİYORDU’

Petros Markaris, yangın günlerinde yaşadıklarını, “Mati’de yangın başlayınca çıldırdım, yazlıkta olduklarını biliyordum. Eşi Fivi’yi arıyorum yanıt vermiyor cebi. Kızı Eleni’yi aradım, ‘Denizdeler bilmiyoruz ne olacak’ dedi ağlayarak. Bereket kurtuldular. Kâbus gibi bir gün yaşadık. Ertesi gün konuştuğumda eşi dedi ki ‘Ev yandı bitti, bütün arşiv kayboldu’… Bu arşivde ne var yalnızca Theo biliyordu. Benim bildiğim, çalışma ofisinden gayrı ne varsa o evdeydi. Hep el yazısıyla yazardı, ömründe bilgisayar kullanmadı. Bazen çalışırken ‘Dur, dur, burada bir iki not almıştım okuyalım’ der, notlarını çıkarırdı. Senaryoları sekreteri bilgisayara geçirirdi, bunların kopyası vardır. Ama notlardan geriye hiçbir şey kalmadı” diyerek anlattı.

‘UMUTLARIMIZ VARDI’

“Çok güzel bir evdi, denize yakın, bahçeli. Theo orada çalışmayı çok severdi. Ama her gittiğimizde panjurları kapatırdı. ‘Açsana güneş girsin’ derdim, ‘Güneşte çalışamam’ diye yanıt verirdi. O güzelim evde kapkara bir odada, yalnız Sonsuzluk ve Bir Gün değil birçok senaryo üzerinde çalıştık. Sonra eşi dostu gelirdi, bahçede konuşur gülüşürdük” diyen Markaris 40 yıllık dostluklarıyla ilgili olarak olarak, “Gerçekten umutlarımız vardı. Sonradan bunlar yavaş yavaş azaldı. Bu 40 yılda çok şey değişti Yunanistan’da, dünyada… Cunta zamanı çok zordu ama düşlerimiz vardı. Çalışmaya, direnmeye gücümüz vardı. Sonradan o da ben de yaşlandık” dedi.

‘HİÇBİR ŞEY BULAMAYACAKLAR’

Askeri cunta döneminde çeviriler yaptığını ve Angelopulos’un notlar alarak sete gittiğini belirten Markaris, “Bana en çok acı veren nedir, biliyor musunuz? Kumpanya’da senaryo yoktu, çünkü cunta zamanıydı ve Angelopulos yazılı bir şey olmasını istemiyordu, korkuyordu. Yalnızca notları vardı. Onları okuyup sete gider, prova yaparken diyalogları bulurdu. Senaryo yoktu. Bütün bu Kumpanya notları yok artık. O kadar acı ki bu… Yalnızca anı, hatıra olarak değil. Gelecek kuşaklar, sinemayla ilgilenenler hiçbir şey bulamayacaklar şimdi. Yunanistan’ın en önemli yönetmeninin şahsi arşivinden geriye hiçbir şey kalmadı. Kimin aklına gelirdi Mati’de böyle feci bir yangın çıkacak da bunlar kül olacak diye? Türkler de Yunanlar da hep ‘Aman şunu şöyle yapsaydık’ derler ama hayat normal sürerken kimse bunları düşünmez” dedi.

Kaynak: Gazete Duvar

Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Yaşamanın Eksik Kaldığı Bir Ankara Romanı

Read Next

Çeviri Konuşmaları 1: Yiğit Yavuz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *