Şaire Gerçekten Bir Saygı; Tecer’e Armağan Kitabı

Kitap, bir armağan kitabın olması gereken tüm niteliklerini fazlasıyla taşıdığı gibi, bir yandan da bir armağan kitabının ötesinde.

Turgut Çeviker’in kılı kırk yaran önemli çalışmasına, büyük emeğine karşı saygısızlık etmemek adına, kitabın tam adını vermek gerek; Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan…

1937 yılında “şiirin ölümüne dair” tartışmalar yapılmaktadır. Bu tür tartışmaların seksen yıl sonrasında bile yapılmakta oluşu oldukça ironik bir durum. Şair Ahmet Kutsi Tecer, Ulus gazetesinde ve yayımlanan bir yazısında bu konudaki soruşturmayı yanıtlıyor; “… Bir kelime ile şiir bugün piyasasını kaybetmiştir” diyor. Ve yine günümüz için de geçerli yargısını belirtiyor; “Her devirde başka başka şiirlerin revaç bulduğunu biliyoruz. O halde mesele şiirin zamanımıza uygun bir türlüsünü bulmaktır. Bunu yapabildiğimiz gün halk arasındaki itibarının da tekrar yükseleceğini göreceğiz…” Bu yargının aslında günümüz için fazla iyimser olduğunu da söylemek gerekiyor. Çünkü artık şirin değil “halk arasında”, neredeyse şiir yazanlar, şairler arasında “revaç bulmasına” razı olacak bir haldeyiz.

Şairin “halk” vurgusuna şaşmamak gerek.  Çünkü Ahmet Kutsi Tecer ve o kuşağın benzer “kumaştaki” şairleri için Anadolu hizmet/görev için gidilen, orada yaşamaktan çekinilmeyen yerlerdi. Hem de o zamanın yoksunluk koşullarında! Küçümsemek olarak anlaşılmasın; “Trekking” için gidilen ve “keşfedilen” bir Anadolu değildi söz konusu olan. Şimdiki zamanda, bakmayın Tecer’in ünlü, “Orda Bir Köy var Uzakta” şiirine ilişkin yapılan seçkincilik eleştirilerine… O kuşağın Anadolu’ya kattıklarını şimdi yapabilmek neredeyse olanaksızdır. Keşke o dönemde Sivas Lisesi’nde öğrenci olup da, edebiyat öğretmeni Ahmet Kutsi Tecer’in öğrencisi olabilseydik!

Tecer’in yanı sıra, Ahmet Muhip Dranas, Cahit Sıtkı Tarancı gibi şairlerin yaşadığı aralık bir açıdan şiirin altın çağı gibidir. Şairane olmadan has şair olmayı ve has şair gibi yaşamanın örneği oldular. O dönem bir daha gelmemecesine kapandı ve bitti. Yaşadılar, sağlam şiirler yazdılar ve gittiler. Şirin dışında da edebiyata, kültüre sağın katkılarda bulundular. Örneğin Tecer’in olmadığı bir halk kültürü bütünüyle eksik kalmış olacaktı. Düşünün ki, “diploma ve sabıka kaydı” istenmeden Âşık Veysel’in Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde müzik öğretmeni olarak atanması şimdiki zamanda söz konusu olabilsin! Buna sadece heyhat demek gerek…

Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan kitabı için öncelikle Turgut Çeviker üstadımıza ne kadar teşekkür etsek az. Kitap, bir armağan kitabın olması gereken tüm niteliklerini fazlasıyla taşıdığı gibi, bir yandan da bir armağan kitabının ötesinde. Öyle ki, gerek şairin yaşadığı dönemdeki yazı ve değerlendirmelerin ve gerekse günümüz yazarlarının adlarını sıraladığımızda, karşımıza edebiyat ve sanat dünyamızın büyük bir bölümü çıkıyor. Böylesi bir içeriğin ötesinde, kapağından başlayarak baskı kalitesi ve tasarımına kadar, şairi bütün yönleriyle ve yeniden okura sunan büyük bir emek ürünü kitap; saygıyı tam anlamıyla saygıyı gösteren bir çalıma var elimizde. Hem de 1000 nüsha basılarak…

Keşke Turgut Çeviker üstadımız bu olağanüstü kitabın benzerlerini de bize “ikram” eylese! Böyle bir külliyatımız olabilse…

 

  • Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan
  • Hazırlayan: Turgut Çeviker
  • Türü: Şiir – İnceleme
  • Baskı Yılı: Eylül 2017
  • Sayfa Sayısı: 608 Sayfa
  • Yayınevi: VeYayınevi
Sabri Kuşkonmaz
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Dünyanın En Yüksek Kitap Dağı

Read Next

Asimov’dan epik bir gelecek kurgusu: Vakıf

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *