Şanslıyım! Şanssızım!, Olaylara farklı açılardan bakabilmek, başına geleni farklı yorumlayabilmek, değerlendirebilmek, şans-fırsat-baht vs gibi konulara kafa yormak üzerine sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de çok güzel bir fırsat sağlıyor.
Yaptığım ya da yapmadığım/yapamadığım şeyler için bir gün “keşke” diyecek olmaktan oldum olası korkmuşumdur. Hâlihazırda “keşke” diye hayıflandıklarım ise cabası. Kendi içimde “Acaba öyle mi yapsaydım?”, “O zaman şu işi seçseydim şimdi nasıl olurdu?”, “Keşke geri dönüşü olsa”, “Şu yoldan mı gitsem bu yoldan mı?” gibi cümlelerle karşılaşmamak için zaman zaman kendimi çok kastığım hatta bu yüzden karar veremediğim bile olmuştur. Bu, insanın hayata bakış açısı ve olayları nasıl değerlendirdiği ile birebir alakalı olduğu için, belli bir yaştan sonra değiştirmesi de bir o kadar zor sanırım. Çocuklara farklı bakış açıları kazandırmak, küçük yaşlardan itibaren edinilmesi gereken bir kazanım olduğundan, bu yolda atılan adımları da iyi düşünmek gerekir diye düşünüyorum.
Şanslıyım! Şanssızım! isimli kitap da çocuklarla konuşmaya nereden başlayacağımızı bilemeyebileceğimiz, yaptığımız seçimlere ve olaylara bakış açımızı şekillendirme konularına dair çok güzel bir düşünme fırsatı sunuyor. Dileyen bu fırsatı kader, kısmet, yazgı konularına değinmek için de kullanabilir.
Kitabın önlü-arkalı iki kapağı ve iki farklı hikâyesi var. “Gökyüzü maviydi, güneş parlıyordu. Amanda’nın canı sokağa çıkmak istedi. Ne kadar şanslıydı” cümlesiyle başlayan kitabın Şanslı! bölümünde, Amanda tercih ettiği yollarla başına gelebilecek pek çok kötü olaydan kurtulduğu için şanslı. “Gökyüzü maviydi, güneş parlıyordu. Amanda’nın canı sokağa çıkmak istedi. Ne kadar şanssızdı” cümlesiyle başlayan kitabın Şanssız! bölümünde ise bu sefer Amanda, seçtiği yollarla başına gelebilecek iyi şeyleri kaçırdığı için şanssız. Ancak her iki hikâyede de Amanda hiçbir şeyin farkında değil. Çünkü yaptığı tercihler ile kaçırdığı fırsatları ya da kurtulduğu tehlikeleri hiçbir zaman bilemeyecek. Bu nedenle her iki hikâyenin de sonu gün bitiminde Amanda’nın bilmemekten kaynaklı bir huzurla gece uykusuna daldığı ortak sayfa ile bitiyor.
Kitaptaki çizimler ise en az hikâyenin kendisi kadar önemli. Çünkü bir sayfada Amanda’nın başına ne gelebileceği resmedilirken, hemen yanındaki sayfada ise tercihi sebebiyle gerçekte ne yaşadığını görüyoruz. Olasılık ile gerçeği aynı anda görebilme fırsatı vermesi açısından çok ince düşünülmüş bir ayrıntı olmuş. Kitap kapaklarında ise Şanslı! kısmının kapak resmi korkuya kapılmış bir Amanda iken, Şanssız! kısmının kapağında mutlu bir Amanda resmedilmiş. Kitabın anafikrini yansıtması açısından bu da çok hoşuma giden bir ayrıntı oldu diyebilirim.
Olaylara farklı açılardan bakabilmek, başına geleni farklı yorumlayabilmek, değerlendirebilmek, şans-fırsat-baht vs gibi konulara kafa yormak üzerine sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de çok güzel bir fırsat sağlıyor. Olaylar karşısında hissettiklerimizin, o olayı nasıl okuduğumuza ve anlamlandırdığımıza bağlı olduğunu anlayabilmemiz adına aklımızda tutmamız gereken kitap 5 yaş ve üzeri için uygun diyebilirim.
Keyifli okumalar…
Ebeveynlere Faydacı Puanlama:
- Görsellik: 5 puan, en az hikâyesi kadar başarılı ve tamamlayıcı bir görselliğe sahip
- Hikâye: 5 puan. Sıradışı ve eğlenceli bir hikâyesi var.
- Eğitici/Öğretici Nitelik: 5 puan. Çocuklarla farklı bakış açıları, seçimler, tercihler vs üzerine konuşmak ve düşünmek için çok iyi bir fırsat sunuyor
- Hayal Gücü Gelişimi: 5 puan
- Kültürel Gelişim: 4 puan
|
- DÜMTEK NECMİ’NİN MUHTEŞEM HİKÂYESİ - 24 Mart 2021
- DUT AĞACINDAKİ HAYALET - 9 Şubat 2021
- KİTAP TAMİRCİSİ TOPRAK - 7 Aralık 2020
FACEBOOK YORUMLARI