“Siddhartha, Kutsal Kitap’tan kat kat üstün bir ilaçtır…”

Tanımların değişeceği, kavramların peşi sıra ipinin çekildiği, tüm varoluş ve onun peşinden sürüklediği insanın hayatı anlamlandırma mücadelesinin bireyin özüne indirgendiği bakış açınızı değiştirecek bir roman.

‘’Ve Tanrı bilinmek istedi; insanı yarattı ‘’
Tasavvuf öğretisinin ilk nefesini  dolduran cümledir. İlk adıma niyet etmeden önce, düşünsel yolculuğun killi topraklarını saçına başına bulaştıran, boş kaselerin dilenen Ben’sizliğini  yok eden arayışa mecbur eder insanı. Bilinmek arzusuyla sanatını konuşturan mutlak güzelliğin peşinde, bilmek arzusu ile yol alanlara görmeden, bilmeden, dokumadan da özlem duyulabileceğini öğreten cümle.

Siddhartha; bizim bilmek üzere yola çıkan kahramanımız. Ölmeden ölmek gerek diyen dervişlerin, Tanrısala ulaşmak için fani bedenlerini istirahatsiz zamanın kurgusuna bırakan kaderperver Brahmanların, Buddha ile birkaç kelamın öğretisini duyabilmek için  kilometrelerce yol kat eden keşişlerin dünyasında, bilginin sahibine ait olduğunu düşünüp kendi yoksulluğunun peşinde bilmek için yol  alan Siddhartha’nın hikayesi.  Hesse’nin içsel boşluğuna çare aramak adına yöneldiği Doğu mistizminin batılı bir yazarın ruhsal dünyasında nasıl şekil aldığı gözlemlenebiliyor olması muazzam. Tüm klasik öğretileri kabul edip, onlara boyun eğmek yerine faydalanmayı, yaratılmış her şeyi kendi benliğinin kurgu dünyasının ürünü olmaktan çıkarıp olduğu gibi sevmeyi ve kabullenmeyi öğreti haline getiren Siddhartha,  bilginin sahibine ait olduğu ve aktarılamayacağı görüşünde. Herkes kendi tarihsel birikimini yaşar ve öğrenir. Her insanın bilmek yolunda atacağı adım kendine özgüdür. Hiçbir bilge gerçekten, bütünüyle Nirvanaya ulaşamaz. Bilmek imkansızdır.

“Bilgelik keşfedilebilir, bilgelik yaşanabilir ama bilgelik başkasına anlatılamaz ve öğretilemez.”

Alt üst oldu tüm öğretilerin direkleri. Tüm itaatkar, biat sever örgütlenmelerin ruhu eğitebilecek durumsal faydaları yerin dibine geçti. Hesse ne demek istemişti? Batının; doğumuna az kalmışlığın sancılarıyla insanlarına haber verdiği kapitalist düzenin bireylerini şekillendirecek yeni bir fikri orta atarken: ‘’’ örgütsel olarak gelişimin ve eğitim mümkün olmadığı bir dünyaya hazır olmalısınız. Bu yaşam- zaman döngüsünü bilmek, varoluşsal sebepler ararken bir keşiş gibi sırra mazhar olmak yolunda olunsa bile değişmeyen gerçektir. Bilgi şahsına maliktir. Bir başkasına aktarılırken erdemliliğini yitirir‘’ mi?

Yayınlandığı dönemde yeni karakterize olmaya başlamış Avrupa toplumlarına bir anlamda gösterilen yol niteliği taşıyor Siddhartha. Ne kadar bir Hint öğretisini içinde barındırıp hikayenin merkezine oturtmuş olsada, bireysel başarı hususunda ki övgüleri ve pratiklerini göze sokan tarzıyla; holistik bir yol çizmiş. Öğretilerden kopmadan ve onları dışlamadan ustalıkla başarmış. Duyumsal dünyanın tüm öğelerinin Ben’de uyandırdığı tanımının yine kendisinden bağımsız vücuda gelmesinin imkansızlığını ve aynı durumun Siddhartha’nın kendisi işinde ters açıdan mümkün olduğu görüşü, fikrin karşına alacağı eleştiri sahiplerine  düşünme zorunluluğu yaşatıyor. Her gelişim bireyin kendisine, algı kaslarının aldığı yolda ne kadar kondisyon yeteneği kazandığına ve bu kazanımın düşünce yeteneğini Ben’e ne kadar tehtirkar olduğuyla iç içe. Çünkü bilmek; Ben’i öldürmekle başlıyor. Ta ki Irmak ile karşılaşana kadar. Irmaktan sonrası gerçek hikayenin gerçek olan tek yanı. Yani ispat edilmek istenen düşüncenin akla yattığı ve onunla seviştiği yer.

“Geçmişte olan, gelecekte olan hiçbir şey yoktur; her şey vardır sadece, şu an içinde varlık sahibidir.”

Siddhartha’nın ırmağı kulağına bu cümleyi fısıldadı. Herkesin farklı duyumsayacağı gibi. O kendi hayatını kendi çizdiği yolda, öğretilerin kucağında ama onlardan bağımsız göğüsledi. Tanımların değişeceği, kavramların peşi sıra ipinin çekildiği, tüm varoluş ve onun peşinden sürüklediği insanın hayatı anlamlandırma mücadelesinin bireyin özüne indirgendiği bakış açınızı değiştirecek bir roman. Konuşulacak çok şey var üzerine ama önce okumak gerek.. İyi okumalar dilerim. Siddhartha ile size hoş sohbetler…

  • Siddhartha
  • Yazar: Hermann Hesse
  • Çeviri: Kamuran Şipal
  • Türü: Roman
  • Sayfa Sayısı: 152 Sayfa
  • Baskı Yılı: 43. Baskı, Haziran 2017
  • Yayınevi: Can Yayınları
Aydoğan Melih Horasan
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

İsteklerimi Neden Gerçekleştiremiyorum?

Read Next

Man Booker Roman Ödülü için hangi kitaplar finale kaldı?

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *