Ölümsüz olmak ister miydiniz..?
Bence istemezdiniz..!
***
sizlere basit bir soru..!
ölümsüz olmak ister miydiniz..?
bence istemezdiniz..
ben de istemezdim..
aklı başında bir insanın da istemeyeceğini düşünürüm..
başta isteyenler olmak üzere, bir hikaye anlatmak istiyorum.
aslında anlatmak değil de aktarmak..
aslında hikaye de değil de, hikayeden bir bölüm.. (*)
bu aralar sarmış olduğum Borges’den..
dünyanın bir çok hikayesinde adı geçen ölümsüzlük nehrini aramaya çıkıyor hikayenin kahramanı.
bütün bir ömrünü veriyor bu sudan bir yudum içebilmek için..
çöller, dağ silsileleri, vahşi ve canavarlı ormanları aşıyor.
esir düşüyor yıllarca tekinsiz mağaralarda..
vahşi kabilelere..
ve sonunda nehri, kaçarken ve susuzluktan ölmek üzereyken buluyor..
bulduğunu bilmeden..!
kana kana içiyor..
artık ölümsüz olduğunu anlamadan..!
neyse, hikaye uzun.
bir yerde ölümsüz olduğunu ve su içtiği o nehrin, ölümsüzlük nehri olduğunu anlıyor.
ve ölümsüz insanlar diyarına ulaştığını da..(Elysium)
ardından tekrar ölümlü olmak için yine bir nehri aramaya çıkıyor.
böyle bir nehir de olmalıdır..
çünkü çok iyi bildiği bir öğreti vardır..
“karşılığı başka bir yerde bulunmayan hiçbir şey yoktur”
çünkü anlıyor ki “Ölümsüzlük anlamsızdır. İnsan dışında bütün yaratıklar ölümsüzdür. Çünkü ölümden habersizdirler.”
ölümsüzlüğünü bilmek ise korkunçtur..!
peki ölümsüz olmuşken niçin tekrar ölümlü olmak istiyor..?
çünkü gördükleri onu korkutuyor..
dehşete düşürüyor..
ne görüyor..?
işte bizlere de geliyor sınav sorusu..
sadece iki adet..
bir keresinde adamın biri çölde tek başınayken terkedilmiş bir taş ocağı çukuruna düşüyor..
yara bere alsa da, ölümsüz olduğu için çukurun dibine iniyor..
aç susuz orada tam yetmiş yıl kalıyor..
bir çukurun dibinde, karanlıkta, tek başına yetmiş yıl.!
sonra bir tesadüf eseri bulunuyor da, ip sarkıtıp çıkarıyorlar..
şimdi düşünün bakalım.
birlikte düşünelim.
daha o kuyunun dibine düşmeden başınızı bir taşa çarpıp oracıkta ölmek mi isterdiniz, (öldüğünüzden haberiniz bile olmadan.!!)
bir kuyunun dibinde 70 yıl yaşamak mı..???
ikincisi ise; artık yüzyıllardır yaşıyor olmaktan bezmiş, yemekten, içmekten usanmış,hareket etmekten yılmış kımıldamadan
aylarıdır yatan bir adamın göğsünü oyup yuva
yapmış bir kuş görüyor..!
buna ne dersiniz..??
780 yıldır yaşıyorsunuz ve daha da yaşayacaksınız..?
ölmek güzel be..!
(*) J.L.Borges’in Alef adlı kitabındaki “Ölümsüz” adlı hikayeden…
|
- Dünyanın en eski restoranında Hemingway yemek yemiş, bulaşıkları Goya yıkamış! - 31 Mart 2018
- Dünyanın İlk Kitap Kasabası - 23 Şubat 2018
- Bütün Romanlar, Hava Durumu İle Başlar..! - 28 Ocak 2018
FACEBOOK YORUMLARI