Turgay Özçelik 
Yayın hayatına yeni başlayan PUKSAVIDA’dan Nur Can Kara yayınevlerinin çizigisini ve hedeflerini anlatıyor.
Hollanda sendromunu bir kenara bırakalım ve yayıncılık dünyasından yeni bir sese kulak verelim. Geçtiğimiz günlerde ilk kitapları olan Burak Tamdoğan’ın Kalabalık Olmanın Esasları’nı yayımlayan PUKSAVIDA’nın Genel Yayın Yönetmeni Nur Can Kara ile görüştüm ve PUKSAVIDA’yı tanımaya çalıştım.
PUKSAVIDA ülkedeki yayıncılık alanında hangi eksikliği görerek ortaya çıktı? Neyi amaçlıyor?
PUKSAVIDA, 6:45 markası ile tanınan Çaydamlı Basın Yayın’ın yeni markası. Bildiğiniz üzere 6:45’in kült bir çizgisi var, bu klasman dışında kalan kitapları da yayınevimiz bünyesinde okura ulaştırabilmek amacıyla hayata geçirildi. PUKSAVIDA ile birlikte çocuk kitapları basacağımız bir diğer markamız olan 7/15 de aynı tarihlerde doğdu.
İsminizin anlamını ve öyküsünü öğrenebilir miyiz?
PUKSAVIDA’ nın aslı “Puxa Vida” olarak yazılan, Brezilya Portekizcesinden “vay canına” olarak tercüme edilebilecek bir nida. Mister No adlı çizgi romanda sıkça kullanılıyordu.
Yayınevine isim ararken, çocukluğumda pek hoşuma giden bu nidayı Kaan Çaydamlı’nın KTN adlı kitabında da görünce “vay canına” dedim, “işte adımızı bulduk.”
İlk kitap önemlidir, okuyucuya yayınevinin çizgisi hakkında izlenim edinme şansı verir. Bu anlamda ilk kitabınız Kalabalık Olmanın Esasları’nı seçme nedeninizi öğrenebilir miyiz?
“Başka türlü bakmak, başka türlü görmek” en sevdiğimiz/ önem verdiğimiz hususlardan. Burak Tamdoğan, televizyon ve sinemadan tanınan bir oyuncu. Oyunculuk eğitimin yanı sıra ODTÜ Psikoloji bölümünde de okumuş ve doğaçlama tiyatro yapıyor, meddahlık yetenekleri de var. O kadar çok hikâyesi var ki bunları işitmemiz, ekranda tanıdığımız yüzünden başka ve daha derin taraflarını da görmemiz gerekiyordu. Öykülerinde kedine has bir tavır koyuyor ortaya, aslında bilip de fark etmediklerimizi hatırlatıveriyor. Bu yüzden çok yönlü bir “başka türlü bakma” vesilesi oldu bizim için.
Önümüzdeki süreçte kimleri, hangi kitapları okuyacağız PUKSAVIDA’dan?
İkinci kitabımız, Zafer İlbars tarafından kaleme alınan “Herkes Sever Neşet Ertaş’ı” adlı roman. Dostoyevski’den Palahniuk’a , Oğuz Atay’dan Tom Waits’e kadar bir çok “tanıdık sima”dan beslenmiş bir yazar İlbars. Bu kitapta da emareleri görülüyor. Bir türlü olamayan bir adamın hikâyesini okuyacağız gülümseyerek.
Ardından yerli yazarlar olduğu kadar güncel dünya edebiyatından eserler de gelecek.
Yayıncılık sektörü özellikle geçtiğimiz yıl ülkedeki ekonomik krizin yansımalarını yaşadı ve bu sıkıntılar halen sürmekte. PUKSAVIDA bu tabloyu nasıl değerlendiriyor?
Çok düşündük ama krizsiz bir zaman dilimi hatırlayamadık. Dolayısıyla her koşul ve şart altında işimizi yapmak, yapabildiğimizin en iyisini üretmek ve devam etmek zorundayız. Belki biraz daha yavaş ama durmadan… Akıl sağlığımızı korumak için de en iyi yöntem bu olsa gerek.
PUKSAVIDA adıyla asla basmayız dediğiniz tür ya da kitaplar var mı?
Şimdilik şiir basmayı düşünmüyoruz, bunu “asla” diye değil, 6:45 dâhilinde zaten değerlendirdiğimiz için söylüyoruz. Bunun dışında asla basmayacağımız şeyler de var ama bir “tür” ya da “kitap” olarak değerlendirmediğimiz için zikretmeye gerek yok.
Altıkırkbeş ile PUKSAVIDA arasındaki ilişki, paslaşma nasıl olacak?
Aynı çatının farklı odalarıyız. Herkes kendi yolunda yürüyecek ve birbirine destek olacak. 6:45’in bilindik çizgisi aynı şekilde sürecek. “Şehrin Kötü Çocukları” aradıklarını ve beklediklerini orada bulmaya devam ederken, PUKSAVIDA da “başka türlü bakmak isteyenler için” çalışacak. Tüm eserlerimiz 6:45 Dükkan’da ve diğer dağıtım kanallarında birlikte yer alacaklar.
- Vay canına! PUKSAVIDA yayın hayatına başladı! - 16 Mart 2017
- Cinler, canavarlar, filozoflar ve bilumum teröristler - 9 Mart 2017
- Londra’da Hoş Cinayet - 30 Ekim 2016
FACEBOOK YORUMLARI
