
Kitap’ta Whoopi Goldberg, bir yandan yaşayacak tek bir hayatımız olduğunu yüzümüze vururken, bir yandan da bir ilişki yaşama zorunluluğu olup olmadığını sorgulamaya çağırıyor herkesi.
İki insanın sevgi ve saygıya dayalı, karşılıklı duygusal bir ilişki yaşaması ve bu ilişkinin evliliğe kadar uzanması, geleneksel toplumlardaki insanın yazgısı gibidir adeta. Ayrıca artık yaşını başını almış, vakti zamanı çatmış bir erişkinin duygusal bir ilişkisinin olmaması ve yanı sıra evlenip bir yuva kurmayı düşünmemesi anormal bir durum olarak kabul görmektedir. Dolayısıyla bir ilişkinizin olması toplumsal statü göstergesiymişçesine, ilişkiniz yoksa acınası bakışlara maruz kalmanız gayet tabiidir.
“Biyolojik saatin işliyor!”
Olur da günün birinde kendinizi duygusal bir ilişkiye hazır hisseder ve başlarsanız çevrenizdekilerin evlilik baskısı veya bilinç altınızdan yükselen “Biyolojik saatin işliyor!”, “Herkes çoluk çocuğa karıştı, bir sen kaldın!” sesleri de ikinci raundun başladığının işaretidir. Tüm bu karmaşa içinde ve maruz kalınan baskı altında verilen kararlar sonucunda ise nakavt kaçınılmazdır.
İlişkinizin başlangıcından evliliğe kadar olan süreçte, “Delirdin mi neden evleniyorsun?” gibi bıyık altından çapkınca sırıtılarak verilen dostane (!) ikazlardan tutun da “Kaçırma bu çocuğu/kızı, daha iyisini mi bulacaksın?” tavsiyelerine kadar varan motivasyon cümleleri pek çoğunuzun duyduğu ya da duyacağı cümlelerdir. Yanlış bir evlilik yaptıklarını düşünenlerin kendilerince “hata” olarak gördükleri evliliğe karşı sizi uyarma ihtiyacı hissetmeleri ya da evlilikten beklentilerini karşılayanların evliliğe karşı iştahınızı kabartan cümleleri, kafanızı karıştırır ve tam olarak ne istediğinizi bilemez hale gelirsiniz. Bu durumda Goldberg’in “abla tavsiyeleri”ne kulak vermenizde fayda var.
Türkçedeki ilk kitabı
Whoopi Goldberg’in Türkçedeki ilk kitabı “Biri ‘Beni Tamamlıyorsun’ Derse: Kaç!”, yukarıda da belirttiğim gibi kesinlikle “abla tavsiyeleri” niteliğinde bir kitap. Bilindiği üzere Goldberg, Amerikalı bir komedyen, aktris ve sunucu. Bu dallarda Emmy, Grammy, Oscar ve Tony ödüllerinin tümünü kazanmış on üç kişiden biri kendisi. Bunların dışında da birçok alanda başarının ve ödülün sahibi. Aynı zamanda da bir yazar olan Goldberg, Türkiyeli okurlarla ilk kez buluşan bu kitabın “kendisine göre hayattan çıkardığı sonuçlardan ibaret” olduğunu belirtiyor. Öte yandan edebi alanda bir başarı elde etmekten ziyade ilişkiler konusundaki tecrübelerini paylaşmayı ve “…hepimizin yaptığı ortak hataların düzeltilmesine yardımcı olmayı” amaçladığını vurguluyor.
Bu arada hemen şunu da söyleyeyim: Goldberg bu kitapta kimileyin erkeklere de tavsiyelerde bulunuyor ancak kitap esas olarak kadınlara hitap ediyor. Ama kadınların bakış açısını anlamak ve paylaşılan hayat tecrübesinden faydalanmak adına erkek okurların da Whoopi’ye kulak vermesinde fayda var elbette.
Ezberlere, karşı duruş sergiliyor
1955 yılında dünyaya gelmiş ve torununun çocuğu ile tanışma fırsatını bulmuş olan yazar, ortalama evlilik yaşında olan okurlar için çokça tecrübeye sahip. Goldberg, kendisinin de belirttiği gibi ilişkiler konusunda çok denemiş, çok da yanılmış biri olarak, sadece deneyimlerini ve çıkardığı sonuçları paylaşıyor okurla. Şunu da belirtmekte fayda var: Yazarın Amerikalı olmasından kaynaklanan kültür farklılığı ve yaşama biçiminden dolayı kitapta, bazı okurların yadsıyacağını düşündüğüm noktalar olsa da herkesin kendine dair çok şey bulabileceğini de rahatlıkla söyleyebilirim.
Goldberg, yaşı gereği erkek egemen bir toplumdan, yavaş yavaş kadının söz sahibi olmaya başladığı bir toplumun yeşerişine şahitlik etmiş ve erkek egemen toplumun şekillendirdiği ilişki kriterlerini çok iyi gözlemlemiş bir yazar olarak karşımızda duruyor bu kez. Goldberg bu kitapta, filmlerden tutun da şarkı sözlerine, reklamlara, televizyon programlarına kadar her yerden kulağınıza fısıldanan romantik ilişkilere ve birbirini tamamlayan eşlere dair ütopik yaklaşımların anormalliğine, bir karşı duruş sergiliyor adeta.
Kırmızı ofsayt bayraklarınız neler?
Whoopi Goldberg muhalif tavrı ve komedyen kişiliği ile harmanladığı nüktedan anlatımıyla bu anormal durum karşısında, romantizm rüyalarına dalmış olanları hafifçe dürterek “hadi uyanın, son duraktayız” demek istiyor. “Neden evlenmiyorsun?” sorusundan ziyade “Neden evlenmek istiyorsun?” sorusunu kurcalayan Goldberg, ilişkinin en ideal döneminin, eşlerin birbirini etkilemek için kendileri gibi davranmadıkları başlangıç dönemi olduğunun altını çiziyor. Öte yandan cinsellik ve romantizm dolu ilk zamanların büyülü atmosferi dağılıp, gerçekler belirginleşmeye başladığında, kişilerin buna hazır olup olmadıklarını sorguluyor.
Hayatı boyunca pohpohlanarak yetişmiş erkek evlatların, eşlerinde annelerini aramamaları gerektiğinden, eşlerin ilişkileri uğruna kendilerinden ödün verdikleri şeylere kadar birçok hassas noktaya temas ediliyor kitapta. İlişkilerde ödün vererek ilerlemenin yahut bir ilişkiye başlarken partnerinizin hoşlanmadığınız taraflarını değiştirebileceğinizi hayal ederek devam etmenizin ne kadar zor, çoğu zaman da faydasız bir uğraş olduğunu bir kez daha görmenizi sağlıyor. Goldberg, gerekirse kâğıt kaleme sarılıp, kendi kurallarınızı belirlemenizi istiyor ve hayati önem taşıyan konularda kırmızı ofsayt bayraklarınızı kaldırmanız için sizi motive ediyor.
Bir sonunun da olabilme ihtimali
Goldberg, ilişkilerin bir başlangıcı olduğu gibi bir sonunun da olabilme ihtimalini hatırlatıyor okura. Ayrıca evlilik sözleşmesinden tutun da eşinizin sevmediğiniz arkadaşlarına yaklaşımınıza, yanlış insanla birlikte olduğunu düşündüğünüz arkadaşınıza nasıl yaklaşacağınızdan cinsellikle ilgili konulara varana kadar, bu süreç boyunca yaşanabilecek pek çok sorun hakkında önemli tavsiyelerde bulunuyor. Kitap, bir yandan yaşayacak tek bir hayatımız olduğunu yüzümüze vururken, bir yandan da bir ilişki yaşama zorunluluğu olup olmadığını sorgulamaya çağırıyor herkesi. Bütün bunların yanı sıra bir ilişkide yaşanabilme olasılığı yüksek pek çok problemin çözümüne dair küçük ipuçları tutuşturuyor elimize.
![]()
|
- Whoopi Goldberg’den abla tavsiyeleri - 9 Nisan 2018
- Reklamdaki mucizeye değil, hakikate kulak ver! - 21 Mart 2018
FACEBOOK YORUMLARI