
Bütün yalnızlıklara seslenen “Yalnızlık Paylaşılmaz”ın, şairin istediği gibi basılıp basılmadığını bilmiyorum. Yapı Kredi Yayınları’nın, bu kitabının sadece şiir olarak değil, bir “ders kitabı” olarak da önemli olduğunu biliyorum.
Sözcük eksiltme sanatına şiir diyoruz. Bu, şiirin sadece bir tanımı ve “körün fili tarifi”nden farklı da değil. Düşünce boyutunda gelişen o duygu yoğunluğunu sözcüklere aktaracaksınız… Açık, apaçık söylemeyip, okuyanın da yorumlamasına, yeni ufuklara yelken açmasına izin verecek şekilde işleyeceksiniz. Yani, üzerinde çalışacaksınız. Büyük olasılıkla anlamayacaklar ilkin. Yayıncınıza bile anlatamayacaksınız belki de… Elinize alıp kâğıdı kalemi tasarımını da yapacaksınız kitabınızın. Başka bir yolu olsaydı, Özdemir Asaf, bunca titizlenir miydi acaba?
“Seni saklayacağım inan”
Özdemir Asaf’ın, ilk kitabı 1955’te yayımlanır. “Yalnızlık Paylaşılmaz”a kadar 8 kitabı vardır… Yaşadıklarından sıdkı sıyrıldığı için olsa gerek, sayfa tasarımını da kendi düzenlediği -büyük olasılıkla dizgiciyle birlikte çalışacaktır- elyazmalarını birbiri ardına ekler.
Dedik ya, titiz olmak zorundasınızdır -ki Özdemir Asaf da, bütün şairler gibi titizdir, ince eleyip sık dokuyandır. Yazdıklarını temize çekmeden önce belli ki çok çalışmıştır üzerinde… ince ince işlemiştir.
Burada, bir anımı aktarmama izin verin… 1980 yılının sonlarına doğru, Konur Ertop ile birlikte çalışıyoruz ve temel konumuz edebiyat üzerine konuşuyoruz sürekli. Çok şey öğreniyorum kendisinden, çok yararlı oluyor. Bir gün, Orhan Veli’nin, şimdi gözükmeyen, “Gemliğe doğru, denizi göreceksin, sakın şaşırma” dizelerinin şiir olmadığını söyledim. Konur Ağabey, anlattıysa da, delikanlılığa laf getirmemek için inat ettim. Ertesi gün, basılı halini getirdi… Sayfanın altına doğru, sadece o ünlü iki dize… Ardındaki iki sayfa boş. İnanır mısınız, hâlâ gözümün önünde… Gerçekten de denizi gördüm o sararmış sayfaların üzerinde, ışıl ışıl güneşin parladığı hem de.
Alt alta sıralanması ile olmuyor şiir
Özdemir Asaf da, o duyguyu yaşatmak için şiirinin gücünün ve etkisinin farkında bir şair olarak kitabı da tasarlamış.
Benim dikkatimi çeken bir nokta da; el yazısı dizelerin üzerinde çalışması… Daktilo ederken yaptığı düzeltmeler… Onların da yetmemesi ve daktilo edildikten sonra da dizelerle uğraşması…
Türkiye’de her dört kişinin beşi şairdir nitelemesini duymuşsunuzdur muhakkak. İlk gençlikte şiire bulaşmamış insan çok azdır. Herkes kendince yazar bir ya da birkaç şiir. “Oldu” deyip atar kenara. Bırakın başkalarını, kendisi bile daha sonra okuduğunda beğenmez. Zaten o zaman bırakır şiir yazmayı. Ama yazdıklarını okusa, üzerinde çalışsa, dizeleri işlese, anlamını güçlendirmeye çalışsa, yorumlar üzerinde dursa… bir şeyler olur muhakkak. “Yalnızlık Paylaşılmaz” hele şiir yazarken hiç! Onun için yalnızlığınızı yanınızda, elinizin altında tutun sürekli. Tam da bu noktada; bu tür kitaplar her zaman bulunmazlar, elinizi çabuk tutup tükenmeden edinin.
Her kütüphanede bulunmalı…
Bu dediğim, sadece şiir için değil, hayatın her anında, her alanında her iş için geçerli. Siz, işinize sıkı sarılıp iyi/doğru/güzel yaparsanız başarmamanız söz konusu bile değildir.
“Yalnızlık Paylaşılmaz” tam da bu çabanın ürünü. “Bu yapıt, Özdemir Asaf’ın 1978 yılında yayıma hazırladığı Yalnızlık Paylaşılmaz kitabının müsvedde dosyasında yer alan özgün elyazmaları kullanılarak hazırlanmıştır. Yayıma kadar evrim geçiren şiirleri belirtmek amacıyla özgün elyazmaları ve daktiloya çekilmiş müsveddeleri birlikte değerlendirilmiştir.” notu yayınevi tarafından kitabın başına konulmuş.
Kuşkusuz müthiş bir duygusallık yayıyor elyazmaları ve üzerindeki düzeltmeler. Değişen sözcüklerle sizin etkilenmeleriniz de oradan buraya dalgalanıyor. Kendi içinizde bir kez daha tartışıyorsunuz Özdemir Asaf’la. İtiraf etmeliyim, gerçekten de, şairin yaptığı değişikliklerle ulaştığı son halini sevdim.
Özdemir Asaf’ı, okura anlatmak gerekmiyor kuşkusuz, ama çalışmasının önemini vurgulamak bir zorunluluk. Sayfanın neresinde olmalı şiir, uzun olanlar nereden kesilmeli, hangi sayfada hangisi olmalı ve başka birçok husus üzerine düşünmüş, uygulanabilirliği üzerine kafa yormuş.
Bütün yalnızlıklara seslenen “Yalnızlık Paylaşılmaz”ın, şairin istediği gibi basılıp basılmadığını bilmiyorum. Yapı Kredi Yayınları’nın, bu kitabının sadece şiir olarak değil, bir “ders kitabı” olarak da önemli olduğunu biliyorum.
- Yalnızlık Paylaşılmaz
- Yazar: Özdemir Asaf
- Türü: Şiir
- Baskı Yılı: Haziran 2016
- Sayfa Sayısı: 155 Sayfa
- Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
- Hayata bir de bu “pencere”den bak!… - 9 Nisan 2020
- BİTMEYEN AŞK: İSTANBUL - 7 Aralık 2019
- Türkiye’nin Çilingir Sofrası: Rakı Gastronomisi - 3 Aralık 2019