Yeni Çıkanlardan Dikkat Çeken 5 Kitap

Yayınevlerinin hazırladığı tanıtım bültenlerinden hareketle dikkatimizi çeken kitapları takipçilerimizin beğenisine sunuyoruz. Kitaplar kıyıda köşede kalmasın, raflardan insin okurun kütüphanesine girsin.

Yeni çıkan kitapları takip etmek oldukça zor ve uzun bir mesai getiriyor. Her ay oldukça fazla kitap okurla buluşturuluyor.

Kitap Eki olarak yeni çıkan kitapları okurlarımız için takip ediyor ve olabildiğince fazla duyurmaya çalışıyoruz. Kimi yayınevleri okurla buluşturduğu kitapları oldukça geniş bir kesime duyurabiliyor. Kimi yayınevleri ise oldukça kısıtlı imkanlarla kitapları tanıtmaya çalışıyor. Kitap Eki, tüm yayınevlerinin dikkat çeken kitaplarını okurla buluşturmak için uğraşıyor.

Raflara çıkan kitaplar arasından bir seçki yapmak ise yine zorlu bir iş. Kitabın iyiliği ve kötülüğü okurun beğenisiyle doğrudan alakalı.

Yayınevlerinin hazırladığı tanıtım bültenlerinden hareketle dikkatimizi çeken kitapları takipçilerimizin beğenisine sunuyoruz. Kitaplar kıyıda köşede kalmasın, raflardan insin okurun kütüphanesine girsin.

Keyifli okumalar…

 Büyük Ustalardan Gerilim Öyküleri

Elinizdeki kitap, ister fantastik boyutlar içersin ister tamamen bilime dayansın, gerilim temasını merkezine alan öykülerden oluşuyor. Kitap, Edgar Allan Poe gibi bu türle özdeşleşmiş isimlerin yanı sıra daha önce bu yönleriyle hiç tanışmadığımız Jack London ve Honoré de Balzac gibi büyük yazarların öykülerini içermesiyle de gerilim türü bağlamında göz alıcı bir seçki sunuyor.

Farklı ülkelere ve farklı zaman dilimlerine ait bu öyküler her ne kadar gerilim unsurunu işlemeleri bakımından birbirlerinden farklılaşsa da bir noktada ortaklaşıyorlar: gerilim ortaya bir kez çıktıktan sonra hayat asla eskisi gibi devam etmiyor.

Dipnot Yayınevi, usta kalemlerin tadına bir de gerilim türüyle varmak isteyen okuyucuların beğenisine sunuyor.

Bram Stoker, Edgar Allan Poe,  John William Polidori, Jack London, Jerome K. Jerome, Otto Larssen, Selma Lagerlöf, Honoré De Balzac, William Gilbert, Hugh Conway

Kazım Koyuncu

Elindeki kitabın öyle çok büyük iddiaları yok! Kâzım Koyuncu adı zaten ölümsüzlüğe karışmışken belki de böylesi bir kitaba da ihtiyacı yoktu ama “niyetim belli olsun”… Kâzım Koyuncu adı ve hikâyesi bir yerlere de yazılmalı… Bir yerlere yazdım, dilimin döndüğünce, elimin yettiğince, aklımın erdiğince…

Üç yaşındaki bir çocuğun kalbinde bile kendine yer bulabilen bir sanatçının önünde, tarih karşısında, saygıyla eğilme zamanıdır şimdi.

Kâzım’la hiçbir muhabbetimiz yoktu, eskilerin tabiriyle teşriki mesaimiz yoktu. Buna rağmen onun hakkında, yaptığı müzik ve açtığı yol hakkında yazacak çok şeyim varmış. Tüm bu “çok şeyleri” hiçbir kaygı gözetmeden, bir yerlere gönderme yapmadan öylesine yazdım. Herkes Kâzım hakkında bir şeyler diyordu, benim de diyecek sözüm varmış meğer. Hepsi bu!

Onu saygı ve sevgiye anıyor, şarkılarını, nidalarını ve hep gülen o yüzünü çok özlüyoruz!

Otostopçunun Galaksi Rehberi – 5 Kitap Bir Arada

Eskiler der ki: Eğer berbat bir perşembe sabahı geçirmemişseniz, bu kavramın anlamını bütün boyutlarıyla henüz bilmiyorsunuz demektir. Bazıları da bu cümlenin fazla iddialı olduğunu düşünür ve kahramanımız Arhurt Dent de bu kişilerden biridir; ta ki o perşembe sabahına kadar. Aslında o perşembe sabahı Yerküre’de yaşayan herkes için berbat geçmişti; değil mi ama, yaşadığınız gezegenin aniden yok edilmesinden daha berbat ne olabilir ve hikâyemiz de işte o perşembe sabahı başlar.

Aslında Yerküre’deki canlıların tek bir kurtuluş yolu vardı: Gezegenin havaya uçmasından saniyeler önce Arthur Dent ve son on dört yıldır bu gezegende tıkılıp kalmış arkadaşı Ford Prefect bir uzay gemisine otostop çekmeyi başarmışlardı. Bu ikilinin yolları evrenin o ana dek gördüğü en güzel gemi olan Altın Kalp ile, iki kafalı ve üç kollu eski bir hippi olan Galaktik İmparatorluk Hükümeti’nin Başkanı Zaphod Beeblebrox, paranoyak, zeki, ama kronik depresif robot Marvin ve yıllar öncesinden kısa bir anlığına gelen güzel bir kızla kesişecektir.

İyi de bizler neden doğduk? Neden ölüyoruz? Neden bileklerimize bu kadar uzun süre dijital saatler taktık? Bütün soruların cevabı yıldızlara doğru başparmağınızı kaldırmanızda yatıyor. Ve yanınızda bir havlu bulundurmayı asla unutmayın. İyi eğlenceler Restoran’a buyrun.

Asla pişman olmayacaksınız…

Halbuki Sağır Bir Zangoç Kadar Kedersizdik

Ölmüş insanların fotoğraflarından ilham alarak balmumundan suretler yapan Fikret.

Bir kurbağa, bir horoz, iki istavritle işlenmiş üç cinayetin faili Albertine.

Ölmeyi hak etmeyen Bahar.

Hiç hesapta olmayan kader birliğinin yarattığı bu üç kişilik aşk, iyi kalmakta diretenleri, hayat tedirgini çömezleri gerilim yüklü bir fay hattında yerle bir ediyor. Aşk, ayaklarınızın altından gerçeği çekip alırsa geriye ne kalır? Kim ne kadar gerçektir? Gerçek iyi midir? İyi kalmanın erdemi nedir?

Halbuki Sağır Bir Zangoç Kadar Kedersizdik, bir daha kimseyi öldürmemeye söz vermiş Seda Çakır’ın ilk romanı.

Pir Sultan Abdal – Bir Kızılbaş Ozanı

Pir Sultan, deyişlerinde halkın özlemlerini ve dertlerini dile getirmiştir. Pir Sultan bir başkaldırı ozanıdır. Pir Sultan bir sevgi insanıdır. Yöneticilerin halka uyguladığı zulüm ve adaletsizlikler onun şiirinin temel konusudur. Pir Sultan halkın bağrından çıkmış bir ozandır. Pir Sultan, içinde yaşadığı siyasal ve ekonomik sisteme karşı

çıkmış, yeni bir dünya hayali kurmuştur. Adaletsiz düzenin devamını sağlayanlara, Hızır Paşalara, kadılara, müftülere ve hatta padişaha da çok açık bir şekilde karşı gelmiştir.

Pir Sultan mazlum halkın yüreğine ilim, itikat ve sonunda asılmış olsa da yolundan dönmeyen bir önder olarak kazınmıştır. Pir Sultan Abdal geleneğinde Pir Sultan Abdallar, halkın türlü türlü ozanları onun kimliğine, kişiliğine bürünür. Pir Sultan Abdal adında erirler. Halk şiirinin yaratılma, üretilme serüveni böyle gelişir.  Adı sanı bilinmedik nice halk ozanı yaşadığı çevrenin, ortamın, hatta tarihin özelliklerini de katar ve halk şiirinin kaynağı çağlayarak durmadan çoğalır. Halk şiirinin üretilme, çoğalma yöntemi gösterir ki Pir Sultan gün be gün çoğalan bir gelenektir.

Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Orhan Pamuk: “Selçuk Demirel, sen surat okumayı bilir misin?”

Read Next

Çeviri Harikası Kitap İsimleri

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *