“Bir Kedi Olsaydın ne yapardın?” sorusu ile başlayan kitap boyunca, insanların yapmaktan hoşlandıkları şeylere karşılık kedilerin zevkleri sıralanıyor.
Çocuklara hayvan sevgisi kazandırmak kişisel gelişimlerinde şüphesiz ki büyük bir adım. Aileler aksi halde yönlendirmediği müddetçe, küçük çocukların hepsi zaten gördükleri hayvanlara ilgi ve sevgiyle yaklaşıyorlar genelde. Çocukların özellikle 3-4 yaşından itibaren evde bir evcil hayvana sahip olmak istemesi, aileler için de bir sınav dönemi oluyor. Kimisi bu konuda direnç gösterirken kimi de çocuğun ısrarına ve isteğine karşı koyamayıp evlerine evcil hayvan alıyorlar.
Bu hayvanların en çok tercih edilenlerinden biri olan kediler ise maalesef kendi çevremde de gördüğüm kadarıyla bu işin en muzdarip tarafı oluyor. Kediyi seveceğim diye uykusundan sarsarak uyandırmak, oyun oynama amacıyla kuyruğundan çekmek, zorla yemek yedirmeye çalışmak sık sık karşılaştığım ilişki şekilleri. Özellikle küçük yaştaki çocukların bu süreçte hayvanları nasıl seveceklerini bilememeleri ve sevmek isterken aslında çok hırpaladıkları da bir gerçek ne yazık ki. Sanırım doğru sevebilmeyi öğrenmeleri için, öncelikle bir kedinin (ya da herhangi hayvanın/canlının) gerçekte neye ihtiyacı olduğunu kavrayabilmeleri ve bu ihtiyaçlara saygı duymaları gerekiyor. Bir nevi farklılıklarla bir arada yaşamayı da öğrenmeleri gerekiyor.
Nesin Yayınevi’nin Çocuk Cenneti Kitaplığı’ndan çıkan Bir Kedi Olsaydım, özellikle küçük çocuklarla hayvanların ihtiyaçları ve onlarla geliştireceğimiz ilişki yöntemine ve arada farklılıklar olsa bile bunun iyi anlaşmamıza engel olamayacağına dair düşünmek için iyi bir fırsat sunuyor.
“Bir Kedi Olsaydın ne yapardın?” sorusu ile başlayan kitap boyunca, insanların yapmaktan hoşlandıkları şeylere karşılık kedilerin zevkleri sıralanıyor. Genelde insanlar tarafından doğru sayılan ya da kedilere dayatılan davranış ve istekleri de reddediyor. Örneğin insanlar su birikintilerinde zıplamaktan, buz pateni yapmaktan ya da deniz tatiline gitmekten hoşlanırken; kediler bunların yerine korkuluklarda yürümeyi, şömine kenarında uyumayı ya da çatıda güneşlenmeyi daha çok tercih edebiliyorlar. Onlara sevgimizi göstermek için boyunlarına bir şeyler bağlamamıza, evcil hayvan dükkânlarından hediyeler almamıza ya da arkadaşlarımıza göstermek için okula götürmemize ihtiyaç duymuyorlar. Tüm bunlar yerine yün yumağı ile oynamasına izin vermek, göbeğini gıdıklamak ya da hediye olarak bir balık vermek onlara sevgimizi göstermek ve onları mutlu etmek için yeter de artar bile. Ve tüm bu birbirinden bağımsız yaşam şekilleri ile zevkler, bizim hiçbir canlı ile arkadaş olmamıza ya da onları sevmemize engel olabilecek bir güce sahip değil.
Kendimizden başka olana saygı duymanın önemini çocuklara kavratmamız için önemli bir fırsat olan kitabı, yetişkinler için yazdığı öykü kitapları ile yeni keşfettiğim yazarlardan olan Melisa Kesmez Türkçeye kazandırmış. Boşluk kitabı ile tanıdığımız Anna Llenas’ın kolaj tekniği kullanarak hikâyeyi destekleyen muhteşem çizimleri ise, yaşamımızdaki canlılarla aramızdaki farklılıkların, birlikte yaşama dair ne kadar eğlenceli boyutları olabileceğini çok güzel ve sade bir şekilde gösteriyor. Resimler aynı zamanda kitabın bebeklikten itibaren çocuklarla buluşmasını da sağlayacak nitelikte.
Keyifli okumalar…
* Kitaptan alıntıdır.
Ebeveynlere Faydacı Puanlama
- Görsellik: 5 puan, kolaj tekniği ile eğlenceli bir şekilde hikâyeyi takip etmenizi sağlıyor.
- Hikâye: 5 puan, farklılıklara saygı konusunu sadece insanlar üzerinden değil, canlılar üzerinden de anlatıyor
- Eğitici/Öğretici Nitelik: 5 puan, çocuklarla farklılıklara saygının yanı sıra hayvan haklarına dair de konuşma fırsatı sunuyor.
- Hayal Gücü Gelişimi: 5 puan
- Kültürel Gelişim: 4 puan
- Bir Kedi Olsaydım
- Yazar: Paloma Sánchez Ibarzábal
- Çizen: Anna Llenas
- Basım Tarihi: Mart 2018
- Sayfa Sayısı: 32 sayfa
- Yayınevi: Nesin Yayınevi
- DÜMTEK NECMİ’NİN MUHTEŞEM HİKÂYESİ - 24 Mart 2021
- DUT AĞACINDAKİ HAYALET - 9 Şubat 2021
- KİTAP TAMİRCİSİ TOPRAK - 7 Aralık 2020
FACEBOOK YORUMLARI