Yön Dergisi 2. Sayısı Okurla Buluştu

Yön dergisi; “Rejim Değişikliği, Faşizm ve Diktatörlük” tartışmasını ele alan 2. sayısı takipçileriyle buluştu.

Türkiye açısından oldukça kritik bir uğrağa tanık olacağımız Nisan ayında yayınlanan bu sayıda, bir yandan ülke gündemindeki konulara derinlemesine eğilen yazılara yer verildi, bir yandan da hazırlanan dosya ile referandum süreciyle doğrudan bağlantılı “Rejim değişikliği, faşizm ve diktatörlük” tartışması ele alındı.

Bu sayı, Can Soyer’in, 17 Nisan’da çıkacak sonuç ne olursa olsun Türkiye’nin kaybettiklerini geri kazanması ve daha da ötesine ulaşabilmesi için geniş çaplı bir hesaplaşmaya muhtaç olduğunu belirttiği yazı ile başladıktan sonra, Dr. Barkın Asal’ın sadece referandumdaki ret tutumu ile yetinmemeyi, fiilen hayata geçirilen dayatmaları da püskürtmek gerektiğini vurgulayan yazısı ile devam ediyor. Referanduma Kürt halkını merkeze alan bir gözle bakan Onur Emre Yağan da son derece şiddet yüklü ve yıkımla geçen sürecin ardından Kürt halkının “Hayır” iradesi etrafında yeniden toparlanmaya çalıştığını dile getiriyor.

Ergun Çağlayan Varlık Fonu hakkındaki gerçeklere ve Türkiye ekonomisinin saklanan zayıflıklarına ışık tutarken, Zozan Baran Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki gerilimi emperyalist sistemin hiyerarşisindeki çekişmeler ekseninde değerlendiriyor. Doç. Dr. Hakan Güneş Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin mahiyetini Suriye denklemi bahsinde açığa kavuştururken, Hamide Yiğit de Suriye gündemini, halkın direnişini aşmayı başaramayan emperyalist provokasyonun önündeki yollara dikkat çekerek ve Türkiye’nin denklemden çıkarılması ihtimalini masaya yatırarak ele alıyor.

Meltem Kolgazi de ABD’deki Women’s March’tan Türkiye’ye kadın hareketliliğinin yükselişini ve tartışma konularını aktarıyor. Yön mutfağı ise, bu sayıda önce akademideki ihraçlara rakamlarla yaklaşıyor; ardından Bulgaristan’daki seçimlere AKP’nin müdahalesi çerçevesinde eğiliyor.

Bu sayıdaki dosya konusu “Rejim değişikliği, faşizm ve diktatörlük”. Dosya editörü Deniz Ali Gür’ün genel çerçeveyi çizen girişinin ardından, Özgür Savaşçıoğlu faşizm kavramının tartışmalı içeriğini öğretici biçimde masaya yatırıyor. Mehmet Okyayuz hocamız faşizmin Almanya ve İtalya gibi klasik örneklerini, kimi efsaneleri de teşhir ederek aktarırken, Deniz Yıldırım hocamız da Türkiye’de egemenliğin halktan Saray’a devrini ayrıntılarıyla ortaya koyuyor. Doruk Cengiz ise rejim değişikliği süreçlerinde servet transferi ve kamuculuğun tasfiyesi ile yoksul halkın tarikatlara mahkum edilişini konu ediyor.

Kültür-Sanat sayfaları geçtiğimiz ay çıkarılan KHK ile üniversiteden ihraç edilen kıymetli hocalarımızdan Dr. Elif Çongur’un DTCF Tiyatro Bölümü’nün eşsiz geleneğini aktardığı yazısı ile açılıyor. Murat Arda’nın ikinci romanı Taksim Bahçesi’nin konuşulduğu söyleşinin ardından, Berkay Akbudak bir başka cadı avına, ABD’de McCharty dönemine ve bu dönemin önde gelen figürlerinden komünist senarist Dalton Trumbo’ya götürüyor bizi. Tiyatroadam’ın ses getiren oyunu “İvan İvanoviç Var mıydı Yok muydu?” vesilesiyle gerçekleştirilen söyleşi ile birlikte bu sayının sonuna geliyoruz.

Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Rusya ne okuyor?

Read Next

Uber, kitap bağışlarını kapıdan ücretsiz teslim alacak

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *