Semih Öztürk 
Kitap, futbola dair çeşitli yönleri konu edinen öykülerden oluşuyor. Saha içindeki tempoyu, dışındaki heyecanı, futbolcunun hırsını, kelecinin aşkını, hakemin halini ve topun yuvarlak oluşundaki gerçeği tek tek ifade ediyor.
Futbol Öyküleri: Al da At Dercesine, yirmi yazarın kaleme aldığı öykülerden derlenen bir futbol öyküleri seçkisi. Takım tutmanın, maça gitmenin, televizyon karşısında hop oturup hop kalkmanın bir başka boyutu olarak bireyin yaşadığı futbol deneyimlerinden yola çıkan her öykü, sevgiyle doğrudan temas eden ayrıntıları anlatan yapısıyla romantik bir yerde duruyor. Kıymetli, hırslı ve kesinlikle heyecanlı.
Futbol, önce seyircisi daha sonra ise oyuncusu olunan bir spor olarak hayatımızda vardır. Sokak ve okul ilk oyun zeminlerini sunan, zaman zamansa yaratan önemli bir konuma sahiptir. Toprak, beton, halı saha ve şartlar olgunlaşmışsa çim saha. Futbolu hayatına dahil eden herkes bu oyun zeminlerinden mutlaka geçmiştir ya da sadece bir tanesinde takılı kalmıştır. Buna kaderin cilvesi diyoruz. Çünkü futbol, kendi dinamiğini yaratmak için harekete ve tere ihtiyaç duyar. Devam edenlerin kendi yolunu bulduğu, edemeyenlerinse taraftar olarak hayatına kaldığı yerden devam ettiği bir dünyaya aittir. Sokaktan okul takımı seçmelerine, oradan amatör takım kadrolarına kadar uzanan macera, çocukluğun ve ilk gençliğin önemli bir bölümünü oluşturur. Gerçek olarak doğar, hayal olarak yaşamaya devam eder. Kramponlar, formalar ve tozluklar bu hayallerin olmazsa olmaz parçalarıdır. Oyuncu olarak şansı yaver gitmeyenlerin veya destek bloğunda özellikle yer almayı tercih edenlerin taraftar olarak gönül verdiği futbol ise tribüncülüğe uzanan başka maceralar barındırır. Yani futbol her anlamda büyük bir takım oyunudur ve bütünlük içerisinde ilerler. Sokakta da sahada da bu kural geçerlidir. Topun ağlarla buluşmasına duyulan ihtiyaç, söz konusu buluşma ihtimaliyle paralel bir çizgide ilerler. Çünkü heyecan, futbolun omurgasını oluşturmaktadır.
Kitap, futbola dair çeşitli yönleri konu edinen öykülerden oluşuyor. Saha içindeki tempoyu, dışındaki heyecanı, futbolcunun hırsını, kelecinin aşkını, hakemin halini ve topun yuvarlak oluşundaki gerçeği tek tek ifade ediyor. Her parçası üstü başı kir içinde tamamlanan, umutla umutsuzluk arasında gidip gelen ve düştüğü yerden kalkmasını başarabilenlerin fotoğrafını çekiyor. Ancak bireyin futbolu, genele baktığımız zaman daha da ön planda duruyor. Kendini kanıtlama çabasının altında yatan her girişim aslında yaşama bir yerinden tutunma çabasının sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Futbolun insanların önünde oynanan bir oyun olduğunu da hesaba katacak olursak, seyirci ve oyuncu arasındaki haz alışverişinin sağlanması, aslında iki tarafı da mutlu eden yapısıyla asıl galibiyeti sağlıyor. Söz konusu her mücadele kendi zaferini öyle ya da böyle yaratıyor.
Kitapta yer alan her öykü aslında içten içe endüstriyel futbola direniyor. Ticari ilişkilerin, reklam kaygılarının ve transfer bedellerinin mevcut piyasasının dışındaki boş arsayı işaret eden öykülerde futbolun mutlak tanımlarının kendi aralarında paslaştığını görüyoruz. Al da At Dercesine, bir inancın güzellemesini yaparak futboldan ve dokunduğu hayatlardan bahsediyor. Tutkunun ve sevginin aynı takımda forma giydiğini gösteriyor. Sonrasında düdük çalıyor ve hayat kaldığı yerden devam ediyor.
- Al Da At Dercesine
- Yazar: Kolektif
- Türü: Öykü
- Basım Tarihi: Haziran 2016
- Sayfa Sayısı: 161 Sayfa
- Yayınevi: İletişim Yayınları
- Gole Götüren Öyküler: Al da At Dercesine - 5 Eylül 2016
FACEBOOK YORUMLARI
