Ünlü İngiliz yazar ve eleştirmen Charles Dickens’ın kaleme aldığı İki Şehrin Hikayesi Ayrıntı Yayınları etiketiyle çıktı.
Dickens, 24 yaşında yazdığı Pickwick Papers’dan itibaren kendisini izlemeye başlayan okurlarını, esprinin, ince bir mizahın, alayın, insan ruhunun ayrıntılarında gizli olan acı tatla, tatların peşinden sürüklemiş; Bay Micawber’ları, Samuel Weller, Pecksniff ya da Bayan Todgers gibi karakterleri; Bir Noel Şarkısı’nın unutulmaz cimrisi olan, huysuzluğun ve merhametsizliğin prototipi Scrooge’ları okurlarının hayatlarının içine kadar sokmuştu. Hard Times (1854) ya da Little Dorrit (1857) gibi bunaltıcı, iç karartıcı romanları ondan beklenen şeyler değillerdi. Dickens acıklı bir durumdaydı ellilerin ortasında. Okuru onu tam da Thackeray ve George Eliot gibi büyükler ile rekabet etmesi gereken zamanda terk etmişti. Yepyeni bir atılım yapmalıydı ve bu yeniliğin adı tarihsel bir romandı: İki Şehrin Hikâyesi.
“Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, bilgelik çağıydı, ahmaklık çağıydı, inanç devriydi, inançsızlık devriydi, aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi, umudun baharıydı, umutsuzluğun kışıydı; her şey önümüzdeydi, önümüzde hiçbir şey yoktu; ya hepimiz doğrudan cennete ya da tersine gidiyorduk… Kısaca, devir şimdiki devre o kadar benziyordu ki, devrin önde gelenleri, “iyi” ve “kötü” karşılaştırmalarının yalnızca üstünlük derecelerinde yapılmasında direniyorlardı.”
|
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022
FACEBOOK YORUMLARI