Hekim ve Heybesi Mukaddimesi: Yazara ve okuyucuya notlar

Özen B. Demir Hekim ve Heybesi kitabında tıbbı, kendi klinik gözlemlerini tarihsel, ideolojik, bilimsel dinamiklerle tartarak Hipokrat’tan Canguilhem’e, Osler’dan Foucault’ya kadar çok geniş bir perspektifte incelemiş.

Siz kitap okurlarına bu notları yazarken çok sevgili dostum Özen B. Demir’in (ki, buradan itibaren ismiyle anacağım kendisini) kendi yazılarından oluşturduğu bu kitabı kitaplığımın en güzel yerine koymanın haklı gururunu yaşıyorum. Çiçeği burnunda bu tazecik hekimin perspektifinden biyopolitikaya, bir sorun edinme meselesi olarak tıbba, hastaya ve hastalığa dair tarihsel bir çözümlemeler bütününe bakmak oldukça keyif verici birkaç gün geçirdim. Tabii, söylemeden edemeyeceğim, burada yazılardan oluşturulmuş bir derlemeden bahsetsek de kitabın içeriğinin yarısı kadarı yeni. Bir nevi genişletilmiş baskı olarak düşünmüş kitabını sevgili Özen.

Kitabın dış tasarımı ve dizgisiyle başlayacak olursak, kapağın zeminini oluşturan sarı ve üstüne kırmızı, siyah ve yeşil renklerle dolduran yazılar bana tıpta korkulan renkleri çağrıştırdı, bu yönüyle çok hoşuma gitti. Tıbbisemptomatoloji ve muayenede sarı ve yeşil; iltihap, cerahat ve “inflamasyon”u, kırmızı; kanama, “hiperemi” ve kızarıklığı, siyah; “nekroz”u yani doku ölümünü temsil eder. Kitabın dizgisine gelecek olursak oldukça düzgün hazırlanmış, özenilmiş. NotaBene Yayınları’nı titizliklerinden dolayı tebrik etmek gerekir.

Dizgide ilk dikkat çeken şey, Özen’in yazılarını daha önce okuyan insanların da bildiği gibi, karışlarca uzanan dipnotlar. Az sonra değineceğim; fakat Özen gerçekten araştırdığı konularla ilgili her şeyi hallaç pamuğu gibi dövüp yaymadıkça içi rahat etmeyen bir yazar, bir de dipnotlarda normalde yazının akışını bozacak ama okunmaya değer bulduğu pasajlara yer veriyor. Dipnotları ayrı bir 100-150 sayfalık kitap olarak çıkarılabilirmiş. İşin şakası bir tarafa kitabın her sayfasını nakış işler gibi dokumuş ve kendine has dipnotlarıyla da bu nakışı onore etmiş.

Kitabın ilk başında yazarımızın babasının sunuşu bulunuyor. Saygıdeğer meslek büyüğümüz Dr. Abuzer Demir hekimlik mesleği hakkında, yılların getirdiği mesleki durgunluk ve büyük perspektifiyle, çoğu hekimin kabul edemeyeceği çözümlemeler yapmış. Tıbbiyeye ilk girişini tatlı ve okurken tebessüm ettiren bir biçimde aktarmış. Türkiye’de hekimliğin geçtiği çemberleri de kendi kitabından alıntıladığı trajik bir pasajda aktarmış. Yazının her bir kelimesinde, virgülünde ve noktasında tekrar tekrar anlaşılabilir ki, Dr. Abuzer Demir artık tek başına bir birey ya da hekim olmaktan sıyrılmış ve bir Türkiye’de hekimlik külliyatına dönüşmüş. Bu sayede kendilerine saygı ve şükranlarımı iletiyorum.

Kitabın genel içeriğine gelecek olursak, başta da belirttiğim üzere, temel anatomi sevgili Özen’in yazılarından bir derleme olacak şekilde bizzat kendisi tarafından revize edilmiş ve özenilerek seçilmiş. İlk yazı olan “Bir Kairos Olarak Klinik Karar: Netameli Bir Temrin” genel olarak klinik karar, hekimliğin temel esaslarından bahsetmiş ki benim üzerine tartışmayı en çok istediğim yazılardandır Özen ile. Bunun dışında kitabın içeriğinden ayrıntılı bir biçimde bahsetmeye kalkarsam yazı çok uzun olur diye korkuyorum o yüzden daha genel bir şeyler yazmak istiyorum.

Özen kitabında tıbbı, kendi klinik gözlemlerini tarihsel, ideolojik, bilimsel dinamiklerle tartarak Hipokrat’tan Canguilhem’e, Osler’dan Foucault’ya kadar çok geniş bir perspektifte incelemiş. Jinekoloji, veteriner hekimliği, psikiyatri ve tıbbın ekonomi-politiğini çok geniş bir mercekle incelemiş adeta konuyla ilgili literatürü bir hamur gibi yoğurup kendi süzgeciyle şekillendirip lezzetli bir yemek olarak önümüze sunmuş.

Son olarak sevgili Özen’in diline değinmek istiyorum. Aslında çok fazla söylenebilecek bir şey yok. Çok kuvvetli cümlelerle anlatmış dert edindiği yolda yaşadıklarını. Okuyuculara uyarımdır: Bu kitap toplu taşımada giderken iki sayfa okuyayım demekten çok öte, bilimsel bir yayın niteliğinde yazılmış. Uzun cümleler ve sayıları her yazıda göz korkutan göndermeler insanı yorabiliyor. Bu nedenle kafanız sakinken, mümkünse kâğıt-kalem eşliğinde notlar tutarak ve her bir kelimenin hakkını vererek okumalısınız. Zira siz de benim gibi okuduğu metinlerden okunacak kitaplar listesi oluşturuyorsanız o listeyi aklınızda tutmak bir hayli yorucu olabilir.

İşte tam da burada Özen’in o bitmeyen araştırma hevesini ve dert edindiği konu hakkındaki emeğini görüyorsunuz. Çünkü bu kitaptaki yazıların hiçbirisi oturup tek seferde yazılmamış. Okunan her makaleden notlar çıkarılmış, derlenmiş, biriktirilmiş. Yazılar doğrusal bir metin olmaktan ziyade, kümülatif bir biçimde yazılmış. Sevgili dostum derdinin hakkını vermiş, bugüne kadar okuduğu ve gerekli duyduğu her şeyden bir fragmanı okuyucularına hediye etmiş. İyi ki de yapmış bunu.

İyi okumalar…

  • Hekim ve Heybesi
  • Yazar: Özen B. Demir
  • Türü: Tıp, Bilim, İdeoloji
  • Baskı Yılı: 2018
  • Sayfa Sayısı: 342 Sayfa
  • Yayınevi: NotaBene Yayınları
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Güzellikleriyle birbiriyle yarışan en yenilerden 11 kitap

Read Next

Gülten Dayıoğlu’na Üç Ödül Birden!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *