Kırmızı Defter

Bu öykü zincirinden oluşan büyüsel kitabın sonu da çok etkileyici biter. Tüm bu acılara yol açan temelde kapitalist sistemdir ve özgürlüğe ancak farkındalık ile kavuşulacaktır.

Nilüfer Altunkaya ‘Sen Buralarda Yokken’ adlı kitabının ilk satırlarından itibaren sizi Dere Sokağı’na taşıyor.  Her solukta kendinizi buluyorsunuz, her solukta kendinize düşüyor yolunuz. Her anlatılan hayat sizsiniz, sizin öykünüz.

‘Dışımda olan bitenlerden kopup başka zamanları yaşıyorum sanki. Kendine beden arayan bir ruh gibi anılarla dolup taşıyorum. Her insandan bana kalan izlerle kırılıp dağılan birçok ben’e bölünüyorum. Her birini saran bakışlarla başkalaşıyorum. Yüzüme annemin ılık sesi çarptığında görüntüler bedenlere döünüşüyor. Bu sefer kendime dışarıdan değil kendi içimden bakıyorum. Ama göz kuytuda kalıyor. Bakışa dönüşmüyor.’

Aynı zaman diliminde başka beklentilerin çıkmazlarını sert bir şekilde önümüze seriyor. Hayal kırıklıkları, yalnızlıklar, sokağın soğuk esintisine rağmen insanların birlikte hayata adım atışları rengarenk. Acıya bandırılmış dik durma çabaları…

‘Annem, teyzem ve Ayfer Abla’yla aynı anın içinde başka anlara tutunuyoruz. Aynı ışık dolaşıyor hepimizi. Aynı ıssızlıkla dolup taşıyoruz.’

‘Nasıl da beceriyorlar sadece yaşamayı.’

Yaşanmamış aşkların ağırlığı var sokakta. Yaşam mücadelesinin gölgelediği, yuttuğu, umudun ayağına bağlanmış aşklar…

‘Yemek kokularının katılaştığı yağlı duvarların bekleyişine benziyorum.

Çeyizimi alıp gideceğim.

O sandığa dokunulmamış beyazlıklar, kokular, oyuncak kalmış düşler, yaşanmamış bir aşk daha neler neler koyup da, sırtlayıp da yükümü.

Uzağa. Hep uzağa.’

Eşyaların bile yazgıları birbirine karışmış. Sokak insanlarının çıkmazları sinmiş her birinin üzerine.

Sonra her kıvrımı sarımsı bir hüzün yayan, bir türlü sıra gelip de yenisi alınamayan eski tülü çekip çıkardı.’

‘zaman insanın yalnızlığıdır.

tarifsiz bir kederle içimize dolan akşamüstü. ışığın değişen renklerle insanın aklını başından alışı.

rüzgâr.’

Bir bedenin değişik organları gibi tüm sokak yaşayanları, birlikte yaşayıp birlikte ölen. Kaderini aşamayan suskunlar topluluğu…

‘Kısa cümlelerimiz, uzun yorgunluklarımızdı bizim kardeşliğimiz.’

Ölüm bile sessizce kabullenilir orada, çünkü yoklukta acıların hepsi hayatın vazgeçilmezidir.

‘Canı çekilmiş yüzüne bakamadım.

Ama çukura senden önce indim. Seni toprağa ben kattım.’

‘Birdenbire mi olmuştu tüm bunlar yoksa yavaş yavaş birikerek mi taşmıştı herkes birbirinden?’

Bitmek tükenmek bilmeyen bir bekleyişin içindelerdir. Kimse bunu dile getirmez. Herkes birbirinin oyuncusudur hikayelerinde…

‘Böylece beklemeye dönüştü bütün hayatı. Her sabah akşam olsun diye, her akşam sabah olsun diye bekledi durdu.’

‘Bütün zamanları geçtim. Zamansızlığa dokundum. Her düşün kendi esnekliğine kavuştuğu bir gerçekliğe vardım.’

Erkek egemen dünyanın unutulmuş kadınlarına çiçekle dokunuyor harfler. Yine de diyor, dik durmalı! Kaderin perdesini yırtmalı. Yaşıyorsak savaşmalıyız ben için!

‘Çünkü babasından korkmayarak bütün korkularından kurtulmuştu.’

Bu öykü zincirinden oluşan büyüsel kitabın sonu da çok etkileyici biter. Tüm bu acılara yol açan temelde kapitalist sistemdir ve özgürlüğe ancak farkındalık ile kavuşulacaktır. Tüm düşünen canlılar bu çıkmazdan ancak çiplerini çıkartarak kurtulacaktır. Çip ise algıların demir parmaklıklarıdır.

‘Çipi çıkarttıklarında ilk önce aklıma tuzun tadına bakmak geldi.’

‘Aşk! Dudaklarında hafif alaycı bir gülümsemeyle o gücün can veren büyüsüne inanmış; ama renksiz, solmuş, kuru şiirler arasında doğan, kısa ömürlü bir tutkudan sonra yeniden içine kapanıp yalnızlığı seçmişti. Cesare Pavese…’

  • Sen Buralarda Yokken
  • Yazar: Nilüfer Altunkaya
  • Türü: Öykü
  • Baskı Yılı: Şubat 2017
  • Sayfa Sayısı: 107 Sayfa
  • Yayınevi: Alakarga Yayınları

 

Melek Altın Ertan
Latest posts by Melek Altın Ertan (see all)
Vinkmag ad

Read Previous

Knut Hamsun ve Açlık

Read Next

Akıllı Hastahane ya da Devletin Aklı

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *