Paris ve Londra’da Beş Parasız

 

George Orwell’in 1933 yılında yayımladığı Paris ve Londra’da Beş Parasız, yazarın yayımladığı ilk kitap olma özelliğini de taşımaktadır.

Kitapta ismi belirtilmeyen ana karakterin, yazılan çoğu yoruma göre Orwell olduğu söylenmekte, Paris’te İngilizce hocalığı yaparak nispeten lüks bir hayat yaşamaktadır. Daha sonra ders verdiği kişilerin dersi bırakmasıyla maddi olarak zor günlere girer ve önce lüks bir otelin mutfağında daha sonra da yeni kurulan bir restoranda bulaşıkçılık yaparak geçimini sağlamaya çalışmaktadır.

Kitabın ilerleyen bölümlerinde yazar Londra’ya gitmeye karar verir, oradaki arkadaşı Bay B. ile irtibat kurar ve kendisine bir iş bulmasını ister. Kendisine Londra’da bulunan iş zihinsel engelli bir kişiye bakım görevidir, o günün şartlarında güzel bir iş olduğunu düşünen başkahraman teklifi kabul eder ve Londra’ya doğru yola çıkar. Londra’ya vardığında bulunan işin olmadığını öğrenir, yine beş parasız kalan ana karakter Londra’daki yaşantısını berduşlarla tanışarak kitapta geçen haliyle fıçılarda yani berduş evlerinde geçirir.

Kitabı temel olarak iki bölüme ayırabiliriz: Paris’te geçen süre ve Londra’da geçen süre. Yazar Paris’te bir an içinde işsiz kalınca ilk olarak arkadaşlarından medet umuyor. Boris adındaki Rus bir garson olan arkadaşıyla görüşüyor ve bir süre onunla yokluk içinde yaşadıktan sonra lüks bir otelde iş buluyorlar. Boris, Rus ordusuyla savaştıktan sonra; Rusya’daki devrim sonucu sürülmüştür ve adeta varlıktan sonra yokluk yaşamaktadır. Yazarın söylediklerine bakarak o dönemdeki Paris için sürgün yaşayan insanların diyarı olduğunu söyleyebiliriz.

Restoranda çalışmaya başlayan yazar bize o dönemdeki restoranlarda bulunan ast üst ilişkisini etkileyici betimlemeler ve çeşitli diyaloglar vasıtasıyla hikayenin içindeymişsiniz hissini vererek sunmaktadır. Hatta o lüks restoranlardaki yemeklerin servis edilme şekillerini gördükten sonra hala daha geçerli olabilecek değerlendirmelerde bulunmaktadır. “Bir yemeğe ne kadar çok para verirseniz o kadar çok ter ve tükürük yemek zorunda kalırsınız, demektir.”

Yazar kitabın ikinci bölümünde Londra’ya gitmektedir. Yukarıda da bahsettiğim gibi yazar Londra’ya bir arkadaşından iş istemiş ve o işin bulunması sonucu rahat ve iyi para kazanacağım düşüncesiyle hareket etmiştir. Yazar kitapta da belirttiği üzere daha çok Paris’te yaşadığı ve Paris’i daha iyi bildiği için Londra’ya gittiğinde bile bizlere sürekli bir Paris ile Londra’nın kıyaslamasını yapmaktadır. Örneğin Londra’da yaşamanın daha pahalı olduğunu okuyucuya yolda kaldırıma oturmanın hapis cezası olabileceğini söyleyerek anlatmaya çalışmış.

Londra’da tanıştığı Bozo isimli berduşun onu çok etkilemesi üzerine dilencilik hakkında ortaya koyduğu düşünceler etkileyici bir betimlemeyle okuyucuya sunulmuştur. “Şereflerini diğer çoğu modern insandan daha fazla satmış değiller; sadece zengin olmayı imkansız kılan bir meslek seçme hatasına düşmüşler.”

Londra’daki argo kelimeler ve küfürlerle ilgili aldığı notları paylaştığı bölüm ise o dönemde sokakta kullanılan İngilizce hakkında bize ufak ipuçları vermekte ve dikkat çekici bir bölüm olarak yer almakta.

Paris ve Londra’da Beş Parasız benim için okumaya başladığım andan itibaren özgün bir kitap olduğunu gösterdi. Çünkü hikayenin gerçek olması ve olayların etkileyici betimlemelerle okura aktarılması adeta Orwell’in yaşadığı dönemlerde Paris ve Londra’da bulunmuş ve o yokluğu çekmişsiniz hissini vermekte.

“Beş parasız kalmaktan o kadar çok bahsetmiştiniz ki; eh, işte beş parasız kaldınız ve hala daha ayaktasınız.”

  • Paris ve Londra’da Beş Parasız
  • Yazar: George Orwell
  • Çeviri: Berrak Göçer
  • Türü: Roman
  • Baskı Yılı: 2016
  • Sayfa Sayısı: 248 Sayfa
  • Yayınevi: Can Yayınları
Burak Karabudak
Latest posts by Burak Karabudak (see all)
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Nobel Edebiyat Ödülü için Japon yazar Murakami favori

Read Next

Ex Libris

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *