Haruki Murakami “Karanlıktan Sonra”

Size bu yazımda kitapta geçen müziklerden bahsetmek istiyorum. Daha doğrusu tüm müziklerin listesini vermek istiyorum. 180 sayfalık bir romanın içinde geçen tüm müziklerin…

Haruki Murakami’nin 2004 yılında “Afuta Daku” orijinal ismiyle yayınlanan kitabı nihayet Türkçeye çevrilerek geçtiğimiz ay raflardaki yerini aldı.

“Karanlıktan Sonra”, Doğan Kitap tarafından dört farklı renkten oluşan kapak seçeneği ile okurlarının karşısında.

“Bütün bir geceyi dışarıda geçirmek zorunda olan bir genç kız… Onun iki aydır uyanmak istemeyen kız kardeşi… Aşk otellerinden birinde korkunç şekilde dövülen bir eskort kadın… Karanlık yanını büyük bir ustalıkla gizleyen bir erkek… Ve güzel bir kızı başka bir gerçekliğe kaçıran Yüzü Olmayan Adam… Karanlıktan Sonra gece insanlarının romanı… Bütün Murakami romanları kadar gizemli ve ürpertici…” diyor kitap tanıtım yazısında..

Gece yarısına bir dakika kala (23.59) başlayıp, sabah yedi olmadan biten roman, Murakami’nin bütün kitapları kadar gizemli ve ürpertici mi orası tartışılır. Ama ben bu tartışmaya girmeden başka bir şeyden bahsetmek istiyorum.

Murakami’nin yazar, çevirmen kişiliğinin yanı sıra bir dönem caz bar işleten bir müzik meraklısı olduğunu biliyoruz. Muazzam bir klasik müzik birikimi olduğu, dünyanın birçok kentine farklı senfoni orkestralarının performanslarını izlemeye gittiği herkesçe malum. Ve bunu romanlarına da yansıttığını Murakami okurları bilirler.

Genellikle bir mekanda çalan müziğin kime ait olduğu, parçanın ismi, hatta o anda geçen solonun kim tarafından seslendirildiği detayları ile yer alır kitaplarında.

Ben kitaplarını okurken bilgisayarımı her daim yanımda bulundurur, bir barda, kafede, restoranda, otelde, evde, işyerinde çaldığı söylenen parçayı bulur, açar, dinlerken okumaya devam ederim.

İşte bugün size birçok yerde okuyabileceğiniz kitap hakkındaki bilgilerden, yorumlardan değil, kitapta geçen müziklerden bahsetmek istiyorum.

Daha doğrusu tüm müziklerin listesini vermek istiyorum.

Başlıyoruz…

Restoranda kısık sesle çalan müzik..  Percy Fait ve Orkestrasının “Go Away Little Girl”ü…

 

Bluesette isimli plağın A yüzündeki ilk parça “Five Spot After Dark” Trombonda Curtis Fuller

 

Restoranda yine kısık sesle çalıyor.. Burt Bacharach – “The April Fools” 

 

Denny’s kafenin içindeyiz yine.. Martin Denny’nin “More” adlı parçası çalıyor..

 

Barda başka müşteri yok. Ben Webster’in eski bir plağı çalıyor.  “My Ideal”

 

Düğmeye basınca iğne yüzeye iniyor. Hafif bir cızırtı. Sonra Duke Ellington’un “Sophisticated Lady” si çalmaya başlıyor..

 

Tavandaki hoparlörden müzik sesi geliyor sadece. Hall and Oates’un şarkısı çalmakta.

“I Can’t Go For That”

 

Otelin tavandaki hoparlörlerinden Pet Shop Boys’un eski bir hit parçası çalıyor.. “Jealousy”

 

Masanın üzerine konmuş küçük CD çalardan orta seste Bach’ın piyano müziğini dinliyor.

Ivo Pogorelich’in çaldığı “English Suites”

 

Üzerinde kalın, beyaz bir süveterle Ryan O’Neal’ın Ali MacGraw’la birbirlerine kar topu atmaları, arka planda çalan Francis Lai’nin dokunaklı müziği.  “Love Story “

 

Masanın üzerindeki mini müzik setinde Brian Asawa’nın seslendirdiği bir Scarlatti kantatı çalıyor.

 

Markette müşteri yok. Kasadaki genç adam cep telefonunda biriyle konuşmaya dalmış. Southern All Stars’ın yeni parçası çalıyor.

https://www.youtube.com/watch?v=krNlM7yVL68

 

Takahaşi trombonlo uzun bir solo çalıyor. Sonny Rollins’in  “Sonnymoon For Two” adlı parçası..

 

Tavandaki hoparlörden Şikao Suga’nın “Bomb Juice” adlı parçası yayılıyor.

 

Evet listelediğim bütün bu müzikler 180 sayfalık bir romanın içinde geçiyor bir şekilde.

Gece yarısı başlayıp yedi saatlik bir zaman sürecinde gelişen olayların anlatıldığı romanda Murakami sözlerini gece yarısının içinden şöyle iletiyor.

Gece yarısı ile günün ilk ışıkları arasında bu tür yerler, gizlice karanlığa geçit açarlar.

Orası, prensiplerimizin hiçbirinin işlemediği yerdir. Bu oyukların i̇nsanları ne zaman ve nerede yutacağını veya ne zaman, nerede geri kusacağını kimse öngöremez.” 

“Gece yarısından sonra zamanın kendine özgü bir akışı vardır. Ona karşı koyamazsın.. “

  • Karanlıktan Sonra
  • Yazar: Haruki Murakami
  • Çeviri: Ali Volkan Erdemir
  • Türü: Roman
  • Baskı Yılı: Mayıs 2017
  • Sayfa Sayısı: 180 Sayfa
  • Yayınevi: Doğan Kitap
Ali Tanrısever
Vinkmag ad

Read Previous

Kadıköy Kitap Günleri’ne Yoğun İlgi…

Read Next

Nazım Hikmet’le Üç Buçuk Yıl

One Comment

  • teşekkkür ederim

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *