Hiçbir Şey Yapmama Günü

Aylak Kitap tarafından dilimize çevrilen “Hiçbir Şey Yapmama Günü” adlı çocuk kitabı; teknoloji, doğa, ebeveyn ilişkilerini merkeze alarak kaleme alınmış.

Hep anlatılır. Bir zamanlar buralarda göz alabildiğince meyve bahçeleri vardı. Her taraf yeşildi. Ağaçların altında oynardık. Susadığımızda suyu derenin kenarında bulunan çeşmeden içerdik. Burnumuza çiçek kokuları gelirdi.

Anlatılanların üzerinden en fazla yirmi otuz yıl geçmiştir. Şimdi dikine yükselmiş beton bloklarda nefes almaya çalışıyor, her gün aynı rutin görevleri yerine getiriyoruz. Arada yakınmalarımız olsa da döngünün dışına çıkmamaya dikkat ediyoruz. Bazen kafamızı dışarıya uzattığımızda panikliyoruz. Sudan çıkmış balığa dönüyoruz.

Ve çocuklarımız da; yeşilin, doğanın ve temiz havanın dinginliğiyle değil de, bizimle beraber bu girdabın içinde büyüyor. Gelişen teknoloji, iş ilişkileri ve çalışma yaşamının oluşturduğu evrenimizde bize ayak uydurmaya çalışıyor.

Çizdiğim tüm bu karamsar tabloya rağmen, tünelin ucundaki ışığı görmek de mümkün. Bu döngüye mahkum değiliz. Hala umut var. Karanlığın içinden göz kırpan çocuk kitapları umudumuzu diri tutuyor.

Aylak Kitap tarafından dilimize çevrilen “Hiçbir Şey Yapmama Günü” adlı çocuk kitabı; teknoloji, doğa, ebeveyn ilişkilerini merkeze alarak kaleme alınmış. English Association En İyi Çocuk Kitabı Ödülü başta olmak üzere toplam 5 ödül almış. Teknolojiyle sarıp sarmalanmış çocuklarımızın, kozalarından çıkmalarını sağlayabilir nitelikte. Ebeveynlere ilham olma özelliğine sahip.

Kitap, doğayla iç içe olabilecek bağ evine anne ve çocuğun gelmesiyle başlıyor. Etraf güzel ve yeşillikler içinde, ama annenin yetiştirmesi gereken işler var. Çalışmak için bilgisayarının başına geçiyor. Çocuk da tabletini eline alıyor ve marslıların canına okumaya başlıyor.

Günler geçer ama yapılanlar değişmez. Bir gün annesi çocuğu tabletle oynamaması için uyarır. Oynamadığında ne yapacağına dair alternatif geliştirmez. Kahramanımız da tabletten sıkılsa da yine “hiçbir şey yapmama günü” ilan edip oynamaya devam eder. Burada klasik ebeveyn davranışı devreye girer ve tablet çocuğun elinden alınır. Tabi bu davranış işe yaramaz. Çocuk tableti bulur ve cebine koyup dışarı kaçar.

Ne güzel de yapar. Her şey ondan sonra güzelleşmeye başlar. Teknoloji ile bağı da ayağı kayıp tableti gölet’e düşürmesi ile son bulur. İlk başta üzülse de hayatında yeni bir sayfa açılır.

Görmediği, yaşamadığı, ne yapacağını bilmediği bir dünya ile karşılaşır. Ormandaki ağaçları keşfeder. İsmini dahi bilmediği hayvanlarla karşılaşır. Ağaçlara tırmanır. Takla atar, çamurun içine yuvarlanır. Toprağın kokusunu hissedip, çamurlara dokunur. Daha önce hiç görmediği böceklerle tanışır ve tertemiz havayı içine çeker.

İliklerine kadar ıslanmış bir şekilde evine döndüğünde annesine farklı bir gözle bakar. Ruh dünyası değişmiştir. Annesini dışarıda gördüğü canlılar gibi sevimli görmeye başlar.

Hiçbir Şey Yapmama Günü” kitabı bize şöyle seslenir. Annenin çalışırken bilgisayar’a ihtiyacı vardır. Onu yok sayamaz. Teknoloji hayatımızın bir parçasıdır. Onunla yaşamasını öğrenmeliyiz. Çocuklarımız da bu çağın içinde doğdular. Teknolojiyi onlara yasaklamak gerçekçi değil. Onlara olanak yarattığımızda ve alternatifler sunduğumuzda teknoloji bağımlısı olmadan da yaşamdaki güzelliklerin farkına varabilirler.

  • Hiçbir Şey Yapmama Günü
  • Yazar: Beatrice Alemagna
  • Çeviri: Rüzgar Rumi
  • Türü: Çocuk
  • Baskı Yılı: 2018
  • Sayfa Sayısı: 48 Sayfa
  • Yayınevi: Aylak Kitap

İsmail Demir
Latest posts by İsmail Demir (see all)
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Kara Çınar Dizisi Başlıyor

Read Next

Metin Altıok Şiir Ödülü için başvurular başladı.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *