Yazar olmasaydı yüzyılın önde gelen ressamlarından olacaktı!

Çağdaşları olan Van Gogh ve Delacroix gibi ressamlar, onun yazar olmasaydı yüzyılın önde gelen ressamlarından olacağını söylemişlerdi.

19. yüzyılın en önemli edebiyatçılarından ve Fransız dilinin en önemli yazarlarından Victor Hugo’nun resimleri Viyana’da  Leopold Müzesi’nde sergileniyor. 17 Kasım’da açılan ve 15 Ocak 2018’e kadar devam edecek olan “Victor Hugo, Karanlık Romantik” başlıklı sergide yaklaşık 80 Hugo eseri bulunuyor.

Notre Dame’ın Kamburu ve Sefiller gibi baş yapıtların yazarı olan, ayrıca şiir kitapları ve tiyatro oyunlarıyla tanınan Victor Hugo’nun kendisini yalnızca yazar olarak görse de hayatı boyunca 4 binden fazla taslak ve çizim yaptığı biliniyor. Edebi yapıtlarını gölgeleyeceği düşüncesiyle resimlerini sergilememiş, bunun yerine ailesi ve arkadaşları için çizimler yapmıştı. Çağdaşları olan Van Gogh ve Delacroix gibi ressamlar, onun yazar olmasaydı yüzyılın önde gelen ressamlarından olacağını söylemişlerdi.

Fransız romantizminin ve üstün Homo Politicus’un kahramanı Victor Hugo, Fransa’nın sosyal dokusunun önemli bir sesiydi. Önce muhafazakâr bir kralcı, daha sonra bir cumhuriyetçi, her zaman ateşli bir Avrupalı ​​ve kararlı bir ölüm cezası karşıtıydı. III. Napolyon rejimine muhalefet etmesi yaklaşık 20 yıllık sürgününe yol açtı. Ailesi ile birlikte 1851’den itibaren Kanal Adaları, Jersey ve Guernsey’de yaşadı. 1870’te dönüşü Paris halkı tarafından coşkuyla karşılandı. Fransa’da 1881’den bu yana yazarın doğum günleri cumhuriyetçi bir festival olarak kutlanmakta.

Kanal Adaları’ndaki sürgün yıllarını çok yönlü çalışmalarla geçirmiş, etkileyici kaya oluşumları, nefes kesici iklim şartları, sahilden geçen balıkçıların ya da teknelerin faaliyetleri, yazarın kasvetli göl ve nehir manzaralarına ilham kaynağı olmuştu. Çeşitli boyama tekniklerini tutkuyla denedi. Kalem ve mürekkep yoksa, kurum, kömür tozu ve kahve telvesiyle çizdi. Oğlu Charles, resim yapma süreci hakkında şunları yazmıştı:

“Malzemeler masaya getirildikten sonra belli bir taslak olmadan çizer. Manzara genel değil, ayrıntıdır. Ormanına bir ağacın dalı ile, şehri çizmeye bir kumaş ile, kasabayı bir havlama tasviriyle çizmeye başlar. Neredeyse tüm kompozisyon, boş kağıttan çıkacak bir fotoğraf negatifi hassasiyeti ve açıklığındadır. Sonuç, çoğu zaman garip, her zaman kişisel, beklenmedik ve güçlü bir çizimdir ve Rembrandt ve Piranesi etüdlerini hatırlatır.”

Leopold Müzesi müdürü Hans-Peter Wipplinger tarafından Ivan Ristić küratörlüğünde hazırlanan sergi nostalji ve ilerlemenin dengede olduğu olağanüstü bir sanatçıyla tanışma fırsatı sunuyor. Resimler Fransa Ulusal Kütüphanesi, Paris’teki Maisons de Victor Hugo, özel koleksiyonlar ve Münih Klüser koleksiyonundan. Sergi suluboya resimlerine ek olarak Victor Hugo’nun fotoğraflarını, Fransız yazar George Sand ve İngiliz ressam William Turner’ın eserlerini de içeriyor.

Kaynak: Kronos

Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Yeni Deniz Mecmuası raflarda

Read Next

Oktar Türel’den Küresel Tarihçe

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *