
Alışmadık Gözde Lens Durmaz‘da yer alan az bilinen hikâyelerden biri de telefonun tarihiyle ilgili. Hepimiz telefonu Alexander Graham Bell’in icat ettiğini biliriz. Peki, gerçekte öyle mi olmuştu? İşte Metin Uca tarafından bu sorunun yanıtladığı hikâye…
Sekiz yıl aradan sonra tarihten bugüne eğlenceli bir selam yollayan yeni kitabıyla okurlarıyla buluşan Metin Uca ülkenin ruh halini de yansıtan ilginç öyküler anlatıyor. Alışmadık Gözde Lens Durmaz adlı yeni kitabı Destek Yayınları etiketiyle kitabevi raflarındaki yerini alan Metin Uca bu kitabında da kendine özgü sivri dili ve zekâ dolu mizahını konuşturuyor. Kitapta yer alan az bilinen hikâyelerden biri de telefonun tarihiyle ilgili. Hepimiz telefonu Alexander Graham Bell’in icat ettiğini biliriz. Peki, gerçekte öyle mi olmuştu?
İşte Metin Uca’nın bu soruyu yanıtladığı hikâye:
Sor-Uca
Emile Zola der ki: “Gerçeği yerin altına gömseniz bile o bir gün büyüyerek patlayacak ve her şeyi yok edecektir.” Gerçekten de hiçbir şey tarihte sonsuza kadar gizli kalamadı. Hele bilim tarihi ise hiç. En büyük yargıç; tarih, kimi zaman çok saygın bir bilim insanını bile yeni bilgiler ışığında insani değerler çöplüğüne sürükleyiverdi.
Tıpkı rakibi Tesla’nın elektrik akımı tekniğini karalamak için 3 tonluk günahsız bir sirk filini 6600 voltluk bir gerilimle vahşice öldüren Thomas Edison gibi… Peki ya telefonun tarihinde yine hiç bilmediğimiz bir etik dışı karanlık dalavere çok iyi tanıdığınızı zannettiğiniz bir bilim insanını yerin dibine sokabilir mi?
Bir Telefon Sadece Bir Telefon Değildir
Patent bürosu sıradan sakin günlerinden birini yaşıyordu. İçeriye giren orta yaşlı İtalyan, yanında New York İtalyan Konsolosluğu Sekreteri Antonio Tremeschin ile birlikte teknik patentlerin kabul edildiği masanın başına gelmişti. Kısa sürede işlemler tamamlandı.
Patent büro görevlisi 20 dolarlık makbuzu hazırlamak için parayı istediğinde İtalyan’ın yılların yorgunluğunu taşıyan ak sakallı koca yüzünde garip bir dalgalanma oldu. Cebinden çıkan paraya yaşlı İtalyan, konsolosluk sekreteri ve patent görevlisi aynı anda baktılar. İtalyan’ın avucundaki para 15 dolardı. Görevli, 10 dolara 1 yıllık geçici ön patent başvurusu alabileceğini söylediğinde başını hafifçe eğerek tereddütsüz kabul etti yaşlı İtalyan… 3335 numaralı geçici bir patent, hepimizin hayatını, ilişkilerini, aşklarını, çalışma koşullarını, hatta ticareti, sanatı, yaşamın tüm alanlarını etkileyecek büyük bir değişimin ilk habercisiydi.
Bazen yoksulluk öyle bir yapışırdı ki hayatın her alanına, bütün çabana, bütün hayata tutunma girişimlerine karşın kurumuş bir yaprak gibi oradan oraya savururdu. Antonio Santi Giuseppe Meucci Amerikan Patent Bürosu’nda 1871 yılının soğuk bir aralık günü bu gerçeği iliklerine kadar hissediyordu. O gün tarih, Alexander Graham Bell’in telefon patenti alışından tam 5 yıl öncesini gösteriyordu.
1808’de Toscana’da bir polis babanın 9 çocuğundan biri olarak dünyaya gelmişti. Çok zeki, çok akıllı, yetenekli bir genç olduğu için Floransa’da iyi okullara kabul edilmiş ama maddi durum nedeniyle okulu bırakıp çalışmak zorunda kalmıştı. İş aramalar, gümrük memurluğu, eğitime parttaym devam etme zorlukları eğitim hayatını hep bölmüş, yoksulluk yakasını bırakmamıştı.
Bu yaşlı İtalyan, ölümünden 103 yıl sonra gerçeği değiştiren, Alexander Graham Bell’in icat ettiği söylenen telefonu “teletrofono” adıyla bulan ama 5 dolar bulamadığı için bunu o günlerde kanıtlayamayan talihsiz, yoksul bilim insanı Meucci’ydi. İtalyan mucit, 26 yaşındayken aldığı makine mühendisliği eğitiminin de desteğiyle Teatro della Pergola’da sahne ile ışık ses odası arasında gemilerde kullanılana benzeyen bir boru telefon sistemine dayalı akustik telefon sistemini ilk kuran kişi olmuş, telefonun bulunuşu yolundaki ilk önemli adımı atmıştı.
Uzun yıllar Küba’da çalışırken insanların duymadığı sesleri duyabilen bir cihaz için deneysel girişimlerini de sürdürmüş, telgrafın mucidi olan Samuel Morse’un Amerika’daki şöhretini görünce icat yoluyla hayatını kazanmak için Amerika rüyası görmeye başlamıştı. 1856’da uzun yıllardır üstünde çalıştığı elektromanyetik ses sisteminde sesi teller yoluyla iletme hayalini gerçekleştirdi.
Romatoit artrit hastalığı nedeniyle yürüyemeyen eşiyle iletişim kurmak için ikinci kattaki yatak odası ile bodrumdaki laboratuvarı arasında telefon benzeri bir cihaz kurmuş, ama prototipini geliştirdiği cihazı finanse etmek için peşini bırakmayan yokluğun etkisiyle finans kaynaklarına ulaşamamıştı. Kurduğu mum fabrikası iflas etmiş, 13 Kasım 1861’de evi açık artırmayla satılmış ve yardımseverlerin katkılarıyla yaşamaya başlamıştı.
1870’in Ağustos’unda Meucci pamukla yalıtılmış bir iletken olarak bakır plaka kullanıp 1 km uzaklıktan insan sesini iletmeyi başarıp bu cihaza teletrofono ismini vermişti. Ama yoksulluk gibi talihsizlik de peşini bırakmıyordu. State Island feribotundaki kazan patlaması sırasında yaralanması umutlarını tüketmiş, yokluktan çizim ve icatlarını ikinci el eşya satan bir dükkâna rehin bırakmak zorunda kalmıştı.
1872 ve 1873’te zorbela onar dolarlık geçici patent başvurusunu gönderen Meucci 1874’te bunu başaramıyor, rehincide kaybolan çizimler sonrası 1876’da Bell telefon patentini tescillettiriyordu. Buna dayanamayıp mahkemeye koşan yaşlı İtalyan için yokluk kadar, patent çalınma davasındaki avukatların bütçesi de ağır geliyordu. Yorgun kalbi dayanamıyor, Meucci 81 yaşında Bell’e açtığı dava devam ederken 1889 yılında yaşama veda ediyordu.
Meucci ölünce icadın sahibi Bell oluyor, dünya başka alanlarda da pek çok buluşa imza atmış bu tanınmış bilim insanı Graham Bell’in, Meucci’nin başına gelenlerdeki katkısını öğrenemiyordu. Ta ki, 103 yıl sonra 2002’de ABD Temsilciler Meclisi’nin aldığı “Antonio Meucci’nin hayatının ve başarılarının tanınması ve Meucci’nin telefonu icat ettiğinin kabul edilmesi” kararına kadar…
![]()
|
Okuma önerisi!![]() Sürgün Gezegeni – Ursula K. Le Guin Doğuş Sarpkaya’nın incelemesi; “Sürgün Gezegeni’nde Öteki ile Yaşamak“ Sürgün Gezegeni, bilimkurgu ve fantastik romanlara yepyeni bir soluk getirecek güçlü bir yazarın ayak seslerini duyduğumuz önemli bir roman. |
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022
FACEBOOK YORUMLARI