Aramızdaki Ölümün Kitabı; Dank

 

Popüler edebiyat dergiciliğinin öykücülük üzerindeki dil kolaycılığı ve “çarpıcı cümle” arama anlayışı Dank’ta da karşımıza çıkıyor.

Şiirleri ile edebiyat dünyasında adından söz ettiren Sinem Sal’ın ilk öykü kitabı Dank sıradanın içindeki “ölüm” temasıyla yazılan on üç öyküden oluşuyor. Okur öykülerde kontrol edemediği yok olma ve yok etme düşünceleri ile haşır neşir olup günlük hayatında deneyimlediği veya uzaktan / yakından gözlemlediği olayların içine giriyor. Kitap Yiv ve Set diye iki bölümden oluşuyor. Tabanca veya tüfek mekanizmalarından isimlerini alan bölümler yazarın kendi tanımıyla aile ve toplum konularını ayırmakta. Yiv’in içindeki öyküler; aile içi şiddet ve baskıyı, Set’in içindekiler ise; toplumsal dinamiklerin insanlar üzerindeki etkilerini ele alıyor.

Yazarın üç adet şiir kitabından sonra öykü kitabı ile okurun karşısına çıkması “dil” konusunda beklentiler veya kaygılar yaratabilir. Ancak kitabı elime almadan önce yaşadığım bu dil beklentisi ve tedirginliği kitabı okumaya başladıktan sonra kayboldu. Dank için Sinem Sal’ın şiirlerinden bağımsız bir öykü kitabı diyebiliriz. . Kitabı bitirdiğimde gördüm ki; yazar şiirsel dilinden vazgeçmeyip öyküleri ahenkli cümleler ile kaleme alsaydı konu bütünlüğünün “alıntılama diline” kurban edildiğini görecektik.

Tematik öykü kitaplarında karakterler özgür hareket edemezler. Dank’ta da “ölüm” teması karakterleri tek bir çizgi üzerinde toplamış. Karakterleri ne kadar çabuk özümserseniz o kitabın sürükleyiciliği ve merak unsuru o kadar çabuk gidiyor. Karakterlere biçilen kahraman-antikahraman rolleri aynı çizgi üzerinde bulunduklarından dolayı flu olarak okura yansıyor.

DANK EDEN ÖYKÜCÜLÜK

Popüler edebiyat dergiciliğinin öykücülük üzerindeki dil kolaycılığı ve “çarpıcı cümle” arama anlayışı Dank’ta da karşımıza çıkıyor. Konular kurşun gibi ağır, sözcükler dilin dışında kendilerini kanıtlama kaygısı içinde dalgalı bir seyirle ilerlemekte. Yazarın içini dökmekten geri durmadığı kitapta okur “ortaya sanat eseri veya nitelikli edebiyat eseri” koyma kaygılarını göremeyebilir. Böyle bir kaygısı olmayan kitap popüler dili yüzünden eleştirilebilir mi? Bilmiyorum. Bildiğim, edebiyata kar-zarar dengesi ile bakmaktan biraz uzaklaşıp öykücülükteki yumuşak geçişleri izlemeye almamız gerektiği. Önce izleyip, okuyup, irdelemeliyiz ki peşin hüküm vererek can çekişen öykücülüğün ölümünü hızlandırmayalım.

Kafka’nın deyişiyle: “Bir kitap, içimizdeki donmuş denize inen balta gibi olmalı.” Tabi ki her kitabı bu sözün ışığında inceleyemeyiz ama Dank duruşuyla bu söze yaklaşmak istiyor gibi. Yaklaşmış da aslında, Sinem Sal içimizdeki donmuş denizi ve baltayı göstermiş, ancak eylem yarıda kalmış. Bu çarpıcı Kafkaesk başlangıç okumaya değer.

  • Dank
  • Yazar: Sinem Sal
  • Türü: Öykü
  • Baskı Yılı: 2016
  • Sayfa Sayısı: 220 Sayfa
  • Yayınevi: April Yayıncılık

Erdem Gezginci
Latest posts by Erdem Gezginci (see all)
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

İslam’ın İlk Ailesi

Read Next

Proletaryanın şairi

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *

Follow On Instagram