Aşkın Liberal Hali

Botton, “sıradan hikaye” dediği anlatısını Aristo, Marx, Nietzsche ve Tolstoy gibi yazarlardan sunduğu görkemli düşüncelerle renklendiriyor.

Mantıkla beslenmeyen şey mantıkla yönetilemez. ”Arthur Schopenhauer

Mecnun’un Leyla için çöle düştüğünü hepimiz biliyoruz. Romeo ve Juliet’i de öyle. “Sevgi neydi?” diyoruz içinde aşk olan sohbetlerde ve çoğunlukla ahkam kesiyoruz. Sonra sönüp gidiyoruz. Bu konu üzerinde durdukça neden birer psikolojik vaka olup çıkıyoruz? Neden hislerin parlak çakıl taşları yerini kirletilmiş bir satranç tahtasına bırakıyor?

Alain de Botton hepimize tanıdık gelen sahneleri Aşk Üzerine kitabında karamsarlıktan uzak bir dille anlatıyor. “Aşk” ile “ilişki” ayrımını yaptıktan sonra, bu iki kavramın ayrılmazlığını anlatıyor. İnsanların, yani bizlerin aşk ile olan sınavını mizahla sunuyor.

Aşk Üzerine, Alain de Botton’un yaşadığı bir ilişkiye olabildiğince geniş ve farklı açılardan bakarak yazdığı bir kitap. Aşk, ilişki kavramlarını irdeliyor ve bu ikisinin gündelik hayattaki türevlerini eleştiriyor, tanımlıyor. Botton, hikayenin bilindik olduğunu her fırsatta yineliyor. Ancak Aristo, Marx, Nietzsche ve Tolstoy gibi yazarlardan sunduğu görkemli düşüncelerle “sıradan hikayesini” renklendiriyor. Diğer kitaplarında yaptığı gibi burada da okuyucuyu rahatlatmak ve olası bütün ihtimallere hazırlamak yönünde tutum takınan yazar, çeşitli telkinler veriyor. Hikayenin mutlu, hüzünlü, şiddetli noktalarında bile parantez açıp olayın mantıksal açıklamasını yapmaktan geri durmuyor. Bu yönleriyle insanı büyüleyen aşk hikayelerinin anatomi kitabını okuyormuş hissini veriyor, Aşk Üzerine. Bir tür aşkın ameliyat metni.

“İki insan birbirini tanıdıkça, aralarında konuştukları dil sözlüklerde karşılığı bulunan sözcükleri aşar. Samimiyetle yeni bir dil doğar, iki âşığın birlikte işledikleri ve başkalarınca hemen anlaşılamayacak öyküye göndermelerde bulunan bir ‘özel’ dildir bu. Onların paylaşılmış deneyimlerini ima eden bu dil, ilişkinin tarihini barındırır içinde, sevgiliyle konuşmayı başkalarıyla konuşmaktan ayıran da budur.”

Her ilişkinin dilinin kendine özel olduğunu ve bunun gerekçelerini okuyucu ister istemez kendi hayatından örneklerle kavramaya çalışacaktır.

Göz göze gelindiğinde zamanın durması bir yana, kıskançlık krizleri, kabına sığmayan hareketler ve kişilerin tercihine göre mutluluk veya ayrılık, aşkın basitleştirilmiş denklemini oluşturuyor. Botton, herkesle hemen hemen aynı kronolojide yaşadığı aşkını anlatırken Demokles’in kılıcı gibi tepemizde sallanıp duran sistemin de etkilerini yadsımıyor. İçimizde yeşertilen iktidar duygusunun âşık olan insanları hırpalamasına ve bu kaostan eninde sonunda algıları yönetenlerin galip çıkmasına dikkat çekiyor. Bu yönüyle, Aşk Üzerine kitabını bir tüketim kültürü yansımasıyla sevgililer günü hediyesi olarak düşünmek uyuşmayabilir. Ama aşkta da gerçeği arayan çiftler için, birlikte okunacak ve üzerinde düşünülecek bir kitap olarak tercih edilebilir.

  • Aşk Üzerine
  • Yazar: Alain de Botton
  • Çevirmen: Ahu Antmen
  • Yayınevi: Sel Yayıncılık
  • Sayfa sayısı: 225
  • Basım: 2010
Erdem Gezginci
Latest posts by Erdem Gezginci (see all)
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Şiirde Persona Non Grata olur mu?

Read Next

Aşktan koşarak kaçmaya çalışanlara: Kırlangıç Dönümü

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *