Bu listeyi dikkate alıp okumalarınıza başladığınızda her hafta 1 kitap bitirmenin özgüveni ile okumalarınıza devam edeceksiniz.
Çoğu zaman vakit darlığından kitap okumaya zaman ayıramıyor olabilirsiniz. Belki de haftada sadece 1 gün vakit ayırabiliyorsunuzdur kitap okumaya. Kitabı uzun zamana yayıp okumak istemiyorsanız bir gecede bitirebileceğiniz harika kitaplar olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Bu listeyi dikkate alıp okumalarınıza başladığınızda her hafta 1 kitap bitirmenin özgüveni ile okumalarınıza devam edeceksiniz.
Sadece bir gecede okuyup bitirebileceğiniz ve inanılmaz keyif alacağınız 12 kitabı hemen inceleyin…
1. Aziz Bey Hadisesi – Ayfer TunçAziz Bey Hadisesi; tıpkı tufanın dünya metabolizmasında bıraktığı ortak acı hissi gibi, gözlerimi yokladı gitti. Çıkılacak içsel yolculukların ruhunuzda oluşturacağı deformasyon Aziz Bey’in tamburuyla tedavi edilecek, Beyrut sokaklarında silik adımlarını aradığı kaşı gözü kara sevdasının peşinde terleyecek, Ermeni Toros’un meyhanesinde İstanbul hasreti ile eriyecek, geride bıraktıklarının üstüne çektiği kırık camlı kapının ardında olanları göz yaşları içinde okuyacaksınız. – Aydoğan Melih Horasan’ın incelemesi için TIKLAYINIZ 88 Sayfa |
2. Canistan – Yusuf AtılganYusuf Atılgan Duruşma, Yargıç, Tanık olarak bölümlemiş Canistan’ı, son bölümü olan Sanık bölümünü yazamadan ölmüştür. Konusu Manisa’nın Hacırahmanlı köyünde; Birinci dünya savaşının olanca acımasızlığıyla devam ettiği ve bu savaşın dünyada yarattığı değişimden payını alan Osmanlı imparatorluğunun çöküşü, yerine Türkiye Cumhuriyetinin kurulma hazırlıklarının yapıldığı, Kurtuluş Savaşı yıllarında geçmektedir. – Sülbiye Yıldırım’ın incelemesi için TIKLAYINIZ 78 Sayfa |
3. Top – Gulam Hüseyin Saedi“Çocukluğumdan beri Saedi’nin öykü ve romanlarına meraklıydım ve onlardan çok şey öğrendim. Saedi bana göre İran’ın Artur Miller’ıdır” bu sözlerin sahibi dünyaca ünlü İranlı yönetmen Asghar Farhadi’dir. Çağdaş İran edebiyatının önemli isimlerinden biridir Saedi. Saedi’nin hayatını merak eden okurlar, yazarın hayatını okuduklarında bir doktor, bir psikiyatr, bir devrimci ile hayatı acılarla ve zulümlerle geçen bir dava ve halk adamıyla karşı karşıya olduklarını anlayacaklardır. Ondan mütevellit kitabı okumadan önce yazar hakkında bir iki şey okumak, kitabın girişindeki Farhad Eivazi’nin geniş ve uzun önsüzünü dikkatlice okumak yazarın vermeye çalıştığı mesajı ve kitabı anlama konusunda yardımcı olacaktır. – Doğan Yalçın’ın incelemesi için TIKLAYINIZ 156 Sayfa |
4. Dr. Jekyll ve Mr. Hyde – Robert Louis StevensonDünyaca ünlü macera romanı “Define Adası”nın da yazarı olan Stevenson; kitabı hasta yatağında gördüğü bir rüya üzerine 1886 yılında yazmış. 1886 yılında çoklu kişilik bölünmesi henüz tıp literatüründe adı geçen bir kavram değilken bu kitabın ortaya çıkışı, kitabı edebiyat klasiğinden öte psikolojik anlamda yazılmış önemli eserler arasına koyuyor. Kitap defalarca farklı dillere çevrilerek basılmış, müzikal ve tiyatro oyunlarına ilham kaynağı olmuş, ayrıca 123 kez sinemaya uyarlanıp filmi çekilmiş. Hatta kitap hakkında yapılan yorumların kitaptan daha uzun olduğu söylenir. – Gül Ulucan Ekmen’in incelemesi için TIKLAYINIZ 104 Sayfa |
5. Derdin İncinmesin – Mustafa OrmanMustafa Orman öykülerde yarattığı karakterleriyle, 80’lerden itibaren ülkemizde ve tüm dünyada uygulanan neoliberal politikaların, insanları nasıl yoksullaştırıp, hiçleştirdiğinin resmini çizdiği gibi; aynı zamanda da insanları, sistemin uyguladığı politikanın bir gereği olarak, ayrıştırıp birbirinden uzaklaştırdığını ve ne kadar yalnızlaştırdığını da ortaya koyuyor. – Sülbiye Yıldırım’ın incelemesi için TIKLAYINIZ 113 Sayfa |
6. İmdaaat! Ayı Beni Yiyor! – Mykle HansenMykle Hansen ilginç ve tuhaf hikayesini okuyucuya gayet sade bir dille anlatıyor, yazarın absürt ve rahat dili okumanızı kolaylaştırırken metinden daha da keyif almanıza olanak sağlıyor. Anlatısındaki mizah, hikayedeki orijinallik çok iyi. – Ufuk Serim’in incelemesi için TIKLAYINIZ 135 Sayfa |
7. Klein ve Wagner – Herman HesseHesse’nin tüm eserleri otobiyografik özellikler barındırırlar. “Klein ve Wagner” de öyledir. Kitabın yazılışından hemen önce ailesini terk etmek zorunda kalmasının verdiği ağır yük, Klein isimli bu saygın orta sınıf entelektüel tipini yaratmakla sonuçlanmıştır. Görünüşte saygındır Klein, içi sahte, günaha ve suça meyillidir. Karısını ve çocuklarını öldüren Wagner’in eylemi hem Hesse’in karısını ve çocuklarını terk edişinin sembolü hem de o dönemde Almanya’da artan cinnet vakalarına yapılmış bir göndermedir… Kaçış teması da çok yönlü bir metafor. Almanya’nın soğuk, karanlık ve boğucu atmosferinden İtalya’nın sıcak, aydınlık ve neşeli atmosferine göç etmek kendi hayallerinin bir parçasıdır. Ve ayrıca içinde toplumsal eleştiriyi de barındırır. – A. Ömer Türleş’in incelemesi için TIKLAYINIZ 92 Sayfa |
8. Huzursuzluk – Zülfü LivaneliOkurken, Hüseyin’in, Meleknaz’ın Zilan’ın ve daha nicelerinin hikayesine tanık oluyorsunuz. Her biri yürek dağlayan hikayeler olsa da Livaneli, her zaman ki dingin ve uysal anlatımıyla bir sayfadan diğerine geçiriyor bizi. Derken merhametin ne olduğunu yeniden sorgulamaya başlıyorsunuz. İşte tam da bu noktada zihinlere yerleşmiş tanımları yerle bir ediyor, yazar.… Doğunun haresesi ve görmezden gelinen gerçekleri ile yüzleşirken merhametin en sert ve huzursuz eden yüzü ile karşılaşıyorsunuz. Uslubunu asla bozmadan yapıyor bunu Livaneli… Kitabı bitirip kapattığınızda içinizde Meleknaz’la bir kez olsun karşılaşabilme ve o çekik kara gözlerine bakma isteği uyanıyor. Tabi, merhametten asla söz etmeden. – Sevilay Uztutan’ın incelemesi için TIKLAYINIZ 154 Sayfa |
9. Baştankara – Sine ErgünHikayeler bize çok yakın duruyor, gerçek anlamda –gerçeküstü olanlar da dahil olmak üzere-. Bunun yanında, azımsanmayacak kadar hayali hikayelerin varlığı, derinliği ve olasılığı kitabı başlı başına alıp, sürükleyip götürmüş. Bazı hikayelerin derinlikleri o kadar fazla ve yoğun ki okuduktan sonra üzerinden bir iki dakika olsa da durup düşünmek ihtiyacı hissedersiniz. Distopya kavramını tam olarak karşılamasa da kişisel distopik bir evrenin, olayın ve kişilerin içinde kendinizi sorgularken bulmak sanırım kitabı okuyan her dikkatli okurun gözünden kaçmayacaktır. Yazıyı çok uzatmadan, edebiyat anlamında, çeşitlilik anlamında iyi bir öykü kitabını okuyacağınız garantisini veriyorum. – Doğan Yalçın’ın incelemesi için TIKLAYINIZ 80 Sayfa |
10. Ben Söylemem Sen Anla – Ayşegül Kocabıçakİnsanın konuşa konuşa anlaştığı söylenir, bizim toplumumuzda bakışa bakışa diye düzeltmek gerektiğini yukarıda belirtmiştim. Bekleriz ki karşımızdaki anlasın. Umarız ki anlamıştır. Tabii, sonrası hüzün. Çünkü erkek egemen dünyada, özellikle kadınların anlaşılması gereksizdir, geleneklerimizde de yeri var. O zaman da isyan! Bir isyanın öyküsü Ayşegül Kocabıçak’ın öyküleri. Sessiz, naif ama bir o kadar da anlamlı ve bir o kadar da gerekli. Yazarın güçlü betimlemeleri okurun rehberi oluyor. Korkut Akın’ın incelemesi için TIKLAYINIZ 80 Sayfa |
11. Çerçialan – Gamze ArslanSöylencelerden faydalanılarak yazılan öykü ‘Kırk bin Geyikli Derviş’, büyülü gerçekçilik izleri taşıyan ‘Bimka’ ve ‘Kesik Parmak’, fantastik öğeler taşıyan ‘Allahla Ciddi Düşünüyoruz’ isimli öyküler ve diğerleri, hepsi de birbirinden özel ve ustaca yazılmış öyküler. Öykülerde dikkat çeken önemli bir özellik de, alt metinlerin ve yan metinlerin çokluğu. Öykülerde ortak olarak işlenen genel izlek ise; kadın, kadının toplumdaki konumu ve sevgidir. Sevginin toplumda vücut bulan çeşitli şekilleri. Ülkemizin toplumsal ve sosyal yapısının ortaya çıkardığı karakterlerin çokluğu ve çeşitliliği kurmacasının güçlü yapısında gerçekçi olarak yaratılmış. Karakterler ve işlenen olaylar, toplumsal ve sosyal yapıyı güçlü bir şekilde yansıtıyor. – Sülbiye Yıldırım’ın incelemesi için TIKLAYINIZ 72 Sayfa |
12. Sen Buralarda Yokken – Nilüfer AltunkayaNilüfer Altunkaya ‘Sen Buralarda Yokken’ adlı kitabının ilk satırlarından itibaren sizi Dere Sokağı’na taşıyor. Her solukta kendinizi buluyorsunuz, her solukta kendinize düşüyor yolunuz. Her anlatılan hayat sizsiniz, sizin öykünüz. – Melek Ertan’ın incelemesi için TIKLAYINIZ 107 Sayfa |
- Netflix Türkiye mayıs programı belli oldu - 23 Nisan 2022
- Halsey’den İstanbul konseri - 23 Nisan 2022
- Sepultura Türkiye’ye geliyor - 23 Nisan 2022
FACEBOOK YORUMLARI