
Kitabımız Hayta, El Sistema ve Venezüela Simon Bolivar Orkestrası müzisyenlerinin gerçek yaşamlarından esinlenerek kaleme alınmış bir hikâye.
El Sistema, kurucusu José Antonio Abreu’nun deyimiyle “yoksulluk ve suçla mücadele eden sosyal bir sistem”. 1975’te Venezüellalı piyanist besteci tarafından kurulan ve farklı görüşlerden 10 farklı yönetimin, devlet ve bağışçılarının destekleriyle varlığını sürdüren, 280 müzik merkezi, 15 bin eğitmeni ile binlerce çocuğa karşılıksız müzik eğitimi sağlayarak ulaşan oldukça büyük çaplı bir oluşum.
Bunları neden mi anlattım? Çünkü kitabımız Hayta, El Sistema ve Venezüela Simon Bolivar Orkestrası müzisyenlerinin gerçek yaşamlarından esinlenerek kaleme alınmış bir hikâye.
Kitabın kahramanı Hayta, sürekli iş arayan ve bulunca da sürekli çalıştığı için eve ve ailesine zaman ayıramayan bir baba ile hasta ve genelde konuşmayan, sessiz bir anneye sahip. Yumuşacık ve kocaman bulutları andıran saçlarıyla bulut kafalı bir çocuk olan, annesinin arada bir mırıldandığı şarkılarla içi ısınan, aile sıcaklığını yaşayamayan, üstüne 3-4 beden büyük bir paltoyla dolaşan ve kullanılmaya kullanılmaya gerçek adı unutulan ve “hayta” olarak anılan biri kendisi.
“Canım oğlum, sakın aklından çıkarma! Bu palto üzerine tam oturduğunda artık buradan gitme ve “Birisi” olma vaktin gelmiş demektir. Yani mutlu olma vaktin”.
Bu yoksunluk ve yoksulluk içerisinde çete reisi Kaplan’la karşılaşan ve içindeki boşlukları doldurabileceği bir alan bulduğunu sanan Hayta, artık bir çete üyesi olmaya karar verir ve tehlikeli işlere soyunmaya başlar. Hayatında ilk defa birileri tarafından ciddiye alınmanın, bir şeyler yapıyor ve karşılığında da kabul görüyor olmanın hazzını yaşayan kahramanımız, gün geçtikçe daha da ileri gider ve eline silah alıp soygun yapacak noktaya kadar gelir. Annesinin tüm bu olanlara karşı suskun farkındalığı ve çaresizliği, okuyucuda da meraklı bir bekleyişe dönüşür. Ve bir gün Hayta, bir müzisyeni silah zoruyla soymaya kalkar. İşte beklediğimiz mucize de tam bu noktada gelir. Çünkü Hayta’nın soymaya çalıştığı adam, bir orkestra şefidir ve Hayta’yı eline bir silah yerine bir müzik aleti almaya ikna edebilecek belki de tek kişidir.
Hikâyenin bundan sonrası Hayta’nın “hayta” olmaktan çıkıp kendisi olmaya, gerçek ismiyle anılmaya ve bir müzisyen olma yolunda ilerlemeye başladığı yere doğru evriliyor. Kitabın çizimlerinde çoğunlukla siyah, beyaz ve seyrek alanlarda kırmızı renkler kullanılırken; Hayta’nın hayatındaki güzelliklerin artmasıyla birlikte sayfalardaki kırmızı renklerin çoğalıyor olması da bu kısma kadar gelen ve çizimlerle oldukça desteklenen hüzünlü ve karamsar havayı da bir anda dağıtıveriyor.
Müzikle uğraşmanın ya da bir müzik aleti çalmanın, bir çocuğun hayatını, gelişimini, hayata bakışını nasıl etkileyebileceği şiirsel ve edebi bir dille o kadar güzel anlatılmış ki; insan bunun için hiçbir karşılık beklemeden bu kadar çabalayan ve harika işler başaran kurumların gerçekten var olduğunu bildikçe mutlu olmadan edemiyor.
Kitap aynı zamanda Yunanistan Çocuk Yayınları Derneği (IBBY Greece) 2015 Ödülü (yazar-çizer) ve Uluslararası Çocuk Kitapları Kurulu (IBBY) Onur Listesi Adayı ödüllerine de layık görülmüş.
Bu arada Türkiye’de neden böyle şeyler olmuyor diye hayıflanmayın, üzülmeyin… 2005 yılında kurulan Barış İçin Müzik Vakfı da El Sistema ekolünü devam ettiren, barışın sesini müzik aracılığı ile duyurmaya çalışan ve yüzlerce çocuğa karışıksız enstrüman ve orkestra eğitimi sağlayan başka bir oluşum.
“Yoksulluk, yalnızca yiyecek ve barınak eksikliği değildir. Yoksulluk, ‘hiç kimse’ olma duygusudur, kimlik eksikliğidir. Müzikle ilgilenmek, bir orkestrada olmak, bir müzik aleti çalmak ya da şarkı söylemek çocuğun özsaygısını geliştirir, sağlıklı ve iyi bir benlik saygısı geliştirmesini sağlar; onu yoksulluktan çekip çıkarır. Çünkü çocuk, müzik aletini eline alır almaz artık yoksul değildir. Keman çalan bir çocuk yoksul olamaz! Çünkü keman çalmak, çocuğu zihinsel açıdan günden güne zenginleştirir.”
Jose Antonio Abreu (El Sistema’nın kurucusu)
- Hayta
- Yazar: Angeliki Darlasi
- Çizen: Iris Samartzi
- Çeviri: Seda Kostik
- Türü: Çocuk
- Baskı Yılı: Ekim 2015
- Sayfa Sayısı: 64 Sayfa
- Yayınevi: Kuraldışı Çocuk
Ebeveynlere Faydacı Puanlama:
- Görsellik: 5 puan. Kitabın gidişatıyla uyumlu, hikâyeyi yansıtan çizimlere sahip.
- Hikâye: 5 puan. Gerçek hayattan esinlenerek oluşturulması, kitabın hikâyesini de güçlü kılıyor.
- Eğitici/Öğretici Nitelik: 5 puan. Sanatın çocuklar üzerindeki etkisine dair yararlı bir mesaj içeriyor
- Hayal Gücü Gelişimi: 4 puan
- Kültürel Gelişim: 4 puan
- DÜMTEK NECMİ’NİN MUHTEŞEM HİKÂYESİ - 24 Mart 2021
- DUT AĞACINDAKİ HAYALET - 9 Şubat 2021
- KİTAP TAMİRCİSİ TOPRAK - 7 Aralık 2020