Çingene Müziği’ne dair araştırmalara dayanan, geniş çaplı bir bilgi kaynağı, Çingene Müziğini Okumak.
Türkiye müzik literatürünün büyük bir kısmının oluşmasını sağlayan ve bu yıl 30. yılını kutlayan Pan Yayıncılık tarafından 10 yıl önce basılan Melih Duygulu’nun ‘Türkiye’de Çingene Müziği Batı Grubu Romanlarında Müzik Kültürü’ isimli kitabı hem metodolojik olarak, hem de içerik olarak müzik alanında yazılmış en zengin kitaplardan.
Melih Duygulu yaptığı çalışmalar ve yetiştirdiği öğrenciler açısından etnomüzikoloji alanında sayılabilecek isimlerin başında geliyor. Saha çalışmalarının yanı sıra, yazdığı kitaplarla da Türkiye müzik kültürüne önemli bir mirasın bırakılmasını hem sağlıyor, hem de pek çok farklı biçimde buna zemin hazırlıyor. Özetle yaptığı birçok çalışma ‘Türkiye müziği’nin bilimsel olgularına da yenilik katıyor.
2006 yılında Pan yayıncılık tarafından basılan ‘Türkiye’de Çingene Müziği Batı Grubu Romanlarında Müzik Kültürü’ isimli kitap ile Duygulu, Anadolu’da ve Trakya’da yaptığı 1400’ün üzerinde saha çalışmasıyla kaybolmaya yüz tutan ya da halen bir biçimde sürdürülen geleneklerin müzikal öğelerini, olduğu gibi, kendisine özgü duruşlarıyla kayıt altına alarak oluşturmuş.
Yazar kitabının, “Çingene Müziği konusuna bir giriş” niteliği taşıdığını söyler. Oysa kitap alçak gönüllülükle tarif edilemeyecek kadar kapsamlı bir araştırmayı içeriyor. Hatta, Türkiye Çingene müziği hakkında yapılmış ve yayınlanmış en geniş kapsamlı araştırma bile dememiz mümkün. Çünkü Duygulu, Türkiye’deki Çingene kültürünün tarihsel arka planını, sosyal yapısını, geleneklerini ve gelenekselliğin sürekli inşasını, dil, din ve kültürel diğer ritüellerin temel özelliklerini objektif bir biçimde anlatıyor.
Kitabın birinci bölümünde, Türkiye’deki Çingenelerin birbirlerine göre farklılaşan kültürel özellikleri karşılaştırmalı olarak ele alınıyor. İkinci bölümde, Çingenelerin müzik repertuarı ve bu repertuarın içeriği üzerine eğiliniyor, Çingene şarkılarının dil, yapı, biçim ve anlamlarının yanı sıra, diğer müzik türleriyle aralarındaki ilişki inceleniyor. Çingene müzisyenlerinin kullandığı çalgılar ve bunlara eklemlenen problem olarak icra tekniği, tavır ve tema meseleleri irdeleniyor. Çingenelerin birbirleri arasında kullandıkları müzikal terminoloji de bu bölümün konuları arasında yer alıyor. Farklı bölgelerde yaşayan Çingene müzikleri aralarındaki benzerlik ve farklılık konu ediliyor, müzisyen Çingenelerin birbirleri arasındaki iletişim anlatılıyor. Ayrıca, Türkiye’nin müzik sektöründe Çingenelerin yeri ve Türkiye’de geleneksel gösteri sanatları arasında sayılan ve kitapta da böyle yer bulan Karagöz ve Ortaoyunu’nda Çingene motifi de kitabın konuları arasında bulunuyor. Yıllar önce yasaklanan ‘ayı oynatma geleneği’nin sahipleri ‘Ayıcılar’ hakkında da bilgilere rastlamak mümkün.
Kitabın üçüncü bölümü ezgi örneklerine ayrılmış. Ezgilere dair notları detaylı bir biçimde anlatılmış. Duygulu’nun saha çalışması boyunca kaydettiği ezgilerin transkripsiyonları arasında en popüler Çingene şarkısından en bilinmedik ezgilere kadar pek çok farklı yapıya sahip şarkıların ve melodilerin notlarını da bulabiliyoruz kitapta.
Kitapta renkli basılan güncel fotoğraflar Melih Duygulu’ya ait. Tamamındaysa hemen her konuya ilişkin bir görsele rastlanmak da mümkün. Düğün ritüellerinden çengilere kadar pek çok farklı kültürel öğenin fotoğrafının yanı sıra, çalgıcıların çalgılarını tutuş biçimlerini gösteren fotoğraflara da çalgılarla ilgili kısımda yer verilmiş. Bu anlamıyla kitap, aynı zamanda görsel olarak da okuyucunun işin içine girmesini sağlıyor. Bu görsellerin bir kısmını da daha önce farklı kaynaklarda yayınlanmış tarihi veriler oluşturuyor. Farklı kaynaklar arasından toplanmış bu resimler ise Çingenelerin tarihi arka planı üzerine bilgi veriyor.
Özet olarak Duygulu, kitabında yer verdiği bütün Çingene müzik tür ve yapılarıyla hem müzik kültürüne hem de yaşayış biçimlerine dair önemli ipuçları veriyor. Bunu da Türkçenin bütün zenginliğinden faydalanarak edebi bir dil ile yapıyor.
Kitapta ayrıca, müzik sektöründe Çingeneler’in hem tarihi hem de sosyolojik yerini, Çingene müzisyenlerin diğer Çingeneler arasındaki statülerini, daha önce Çingenelerin müziği üzerine yapılmaya çalışılmış saha çalışmalarını, çalgı kullanımlarını, müzikal yapılarını özet olarak Çingene müziğine dair ne varsa bulmak mümkün.
Kitabın yayınlandığı 2006 yılından bugüne inanılmaz değişimlerin yaşandığı Türkiye’de ve özellikle İstanbul’da artık ne yazık ki kitapta adı geçen mahalleler başka yerlere taşınmış durumda. Salt bu nedenle bile kitap, yakın Türkiye tarihine ve müzik tarihine projeksiyon tutuyor ve uzun vadede ise tarihe kalacak gerçek bir yapıt olma özelliği taşıyor.
Ayrıksı özelliklere sahip Çingene kültürünün ve hatta kendi içinde de farklılaşan kültürel özelliklere sahip olmakla birlikte sınıflandırma, kategorizelendirme ve tek bir temelle sabitlendirme gibi durumlara izin vermeyen bu kültürün araştırmasını yapmak ve hatta bunu kitaplaştırmak oldukça zor. Sadece bu sebeplerden dolayı bile Melih Duygulu’nun bu çalışması kendisini çok özel bir yere koyduruyor. Öte taraftan bir etnomüzikoloji çalışması olarak Duygulu’nun kitabı muazzam içeriğiyle kültürün müziğine ve müziğin hem geleneksel hem de popüler yapısına ışık tutuyor.
Son not: Yazarın geçen yıl çıkan son kitabı Halk Müziği Sözlüğü sadece müzik alanıyla ilgilenenlerin değil, halk bilimiyle ilişkisi olanların da başucu kitabı niteliğinde.
- Türkiye’de Çingene Müziği – Batı Grubu Romanlarında Müzik Kültürü
- Yazar: Melih Duygulu
- Yayınevi: Pan Yayıncılık
- Baskı Yılı: 2006
- Yerliler, göçmenler ve huzur içinde göçmek üzere gelenler… - 19 Ocak 2017
- En çok umut gerek! - 18 Şubat 2017
- 2016’nın Müzik Kitapları Seçkisi - 18 Aralık 2016
FACEBOOK YORUMLARI