Serkan Atak 
Değiştirilmiş Karbon; özellikle diziyi sevmiş olanların mutlaka okuması gereken, diziyi izlememiş olanlarınsa keyif alacakları bir kitap olmayı başarıyor.
Richard K. Morgan’ın 2003 yılında Philip K. Dick Ödülünü kazanan kitabı Altered Carbon, Değiştirilmiş Karbon adıyla Türkiye’de okuyucularla buluştu. Aynı zamanda; kitabın baş kahramanı olan Takashi Kovacs’ın yaşadıklarını konu edinen Takashi Kovacs Üçlemesi’nin ilk kitabı olan Değiştirilmiş Karbon, Netflix tarafından olağanüstü bir bütçe harcamasıyla birlikte dizi haline getirilerek, Dünya çapında milyonlarca kişi tarafından izlendi. Serinin diğer kitapları olan Broken Angel ve Woken Furies’in benzer bir ilgi ile karşılaşma olasılığı yüksek.
Richard K. Morgan’ın Black Man kitabıyla, 2007 yılında bir başka prestijli ödül olan Arthur C .Clarke Ödülünü kazandığını ve bir diğer kitabı Market Forces’la birlikte yayın haklarının film şirketleri tarafından şimdiden alındığını belirtelim.
Hikayenin konusuna gelirsek;
İnsanlık, bilinçlerini “kılıf“ denilen başka bedenlere aktararak, uzun süre hayatta kalabilmektedir. Ancak “gerçek ölüm” denilen bir yol olan, bilincin kopyalandığı belleğin yok edilmesiyle hayatlarını kaybetmektedirler. Meth denilen zengin zümre için ise, bilincin klon bedenlere yedeklenmesi ile ölümsüzleşirken, gözyüzünde yapılan evlerde yaşayarak adeta tanrı haline gelmişlerdir. Fakirlerin, sağlıksız ve kötü bedenlerde yaşadığı, hergün gerçek ölümle yüzleştiği bir düzendir. Paranız yetmediği için, farklı cinsiyette bir bedenle yaşamaya mecbur kalma olasılığınız bile mümkün.
Bu düzene isyan eden Elçilerden sonuncusu olan Takeshi Kovacs, bir cinayeti çözmesi amacıyla hapishanede yeniden bedenlenir. Aynı zamanda bir Meth olan Laurens Bancroft; kim tarafından öldürüldüğünü öğrenmek istemektedir ve bunun için yaşayan son Elçi’yi tutmuştur. Bancroft, depolanmasından yaklaşık 48 saat önce öldürüldüğü için, bu zaman zarfında kendisine ne olduğunu bilmemektedir. Takeshi Kovacs; bu olayı çözmeye çalışırken, aynı zamanda geçmişi ile yüzleşmek ve birbirinden tehlikeli rakipleri ile savaşmak zorunda kalır.
Cyber-Punk türünün iyi bir örneği olan kitabın, aynı zamanda içerisinde Future Noir öğeleri barındırdığını baştan vurgulayalım. Yazarın, türünün başyapıtları arasında sayılan eserlere öykündüğü, ancak bunların hiçbirisine benzemeyen bir eser ortaya çıkardığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Özellikle, bilinç aktarımı üzerinden yaratılan detaylara hayran kalmamak mümkün değil.
Ancak yaratılan gelecek kurgusunun ve atmosferinin bu başarısının, işin polisiye kısmına çok fazla aktarılabildiğini söyleyebilmek mümkün değil. Aynı şey, Takeshi Kovacs’ın geçmişi ile yüzleştiği ve isyanı konu edinen bölümler içinde geçerli. Polisiye kurgunun ve alttan akan bu geçmiş zaman hikayesinin kısık ateşte işlenmiş olması, hikayenin akıcılığının açıkça düşmesine neden oluyor.
Dizinin bu handikapları aşmak amacıyla yeni karakterler ve hikayenin sonu dahil olmak üzere önemli değişiklikler yaptığını belirtelim. Bu açıdan bakıldığında, diziyi izleyenler, kitabı okuduklarında farklı bir tat alacaklardır. Değiştirilmiş Karbon; özellikle diziyi sevmiş olanların mutlaka okuması gereken, diziyi izlememiş olanlarınsa keyif alacakları bir kitap olmayı başarıyor.
|
Okuma önerisi! Serkan Atak’ın incelemesi; “Asimov’dan epik bir gelecek kurgusu: Vakıf” Ellerindeki bilgi birikimi ile galaksinin önemli bir gücü haline gelmeye başlayan Vakıf’ı acaba nasıl bir gelecek bekliyor, bunu okuyunca göreceksiniz. |
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Aktif olarak avukatlık yapmakta ve siyasetle uğraşmaktadır.
Çizgi Roman, Bilim-Kurgu ve Fantazi Edebiyatı okurudur.
Çeşitli spor dallarını uzun yıllardır takip etmektedir.
- Gelecekte Geçen Bir Polisiye: Değiştirilmiş Karbon - 24 Mart 2018
- Asimov’dan epik bir gelecek kurgusu: Vakıf - 1 Aralık 2017
- Tanrıya bir meydan okuma: Tanrı Olmak Zor İş - 9 Ekim 2017
FACEBOOK YORUMLARI
