Orhan Tüleylioğlu’nun bu kitapta anlattıkları bir konserve tadında değil, taptaze ve okunup içinize derin derin çekilmek için sizi bekliyor.
Mutluluk denildiğinde Nazım Hikmet’in Saman Sarısı şiirindeki dize dökülür nedense dudaklardan; “ Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” Soruyu güzel sanatlar üzerinden devam ettirirsek Mutluluğun resmi ,heykeli yapılır mı ya da şiiri yazılır mı? Bilemem! Resim, edebiyat, heykel gibi sanatlar değil midir ki yaşamı daha da lezzetli kılan. Gelin görün ki işin içine lezzet girince yazar Orhan Tüleylioğlu yaşamdaki lezzeti sürekli kılma adına Mutluluğun Konservesini yapıyor/yazıyor. Bu işe bir aşkcı titizliğiyle yaklaşıyor. Lezzet tat falan deyince bugünlerde popüler olan yemek kitaplarından biri olduğu aklınıza gelmesin sakın! Orhan Tüleylioğlu’nun hazırladığı konservenin muhteviyatı çok önemli. Öncelikle o kavanoz dipli dünyaya inat konserveyi beyaz sayfalara satır satır yapmış. Bunu da yazmak yaşamak ve yapmak mutluluğu sürekli kılmak taze tutmak için en önemli şey “Gönül Kavanozu” olma şartıdır. Kiminiz o “Gönül Şişesi” değil miydi? Diye sorabilir. Hayır, mutluluk konservesi için kavanoz şart.
Orhan Tüleylioğlu’nun hazırladığı konserve oldukça özel bir konserve. Neler yok ki içinde; Aragon, Ovidius, Nazım Hikmet, Zweig, Necatigil, A.Kadir, Kafka, Rilke, Necip Mahfuz, Çehov, Mahmut Derviş, Neruda, Tolstoy, Oğuz Tansel, Onat Kutlar, Arkadaş Z.Özger, Pessoa, Özdemir Asaf, Camus, Desnos, Flaubert, Charli Chaplin, Aziz Nesin, Victor Jara … Hepsi ayrı bir tat.
İşte bu tatlardan biri.Şili’de askerler tarafından kurşuna dizilen şarkıcı Victor Jara’nın kurşun yaralarından sızan kan sözleri;
Özenle ütülenmiş en iyi giysisiyle yürüdü
Kaygıdan titreyerek, yanaklarında gözyaşlarıyla.
Uzakta havlıyordu köpekler ve motor düdükleri
Karanlıkta park, uykudaydı kent.
On beşindeydi ancak ve bitmişti yaşamı,
Ev boğuyordu onu ve okul sıkıcıydı,
Bir tek radyo istasyonlarının önündeki
Kuyruklarda canlanıyordu
Kamaşıyordu gözleri anın putlarıyla.
Düşlerin soğukkanlı torbacıları,
Gençliği harcayıp semirmiş,
Heveslerini çarpıtıp aklını karıştırmıştı,
Konserve mutluluk aşk ve fanteziyle.
İçinde mutluluğun yapılamayan resmi, heykeli, yazılamayan şiiri, öyküsü var. Doğudan, batıdan, Avrupa’dan, Amerika’dan, Asya’dan, Afrika’dan, her kıtadan her yönden bir tat var. Denizlerin tuzu, kelebeğin tozu, yağmurun suyu, aşığın huyu, çocuğun gülücüğü, annenin gözyaşı, işçinin alın teri, meleğin kanadı, şairin dizesi, kayan yıldızın izi var.
Her ne kadar şu ana kadar kitabın içeriğini bir konserve konsepti gibi anlattıysam da Victor Jara’nın şarkısındaki gibi “konserve mutluluk” aklınızı karıştırmasın. Orhan Tüleylioğlu’nun bu kitapta anlattıkları bir konserve tadında değil, taptaze ve okunup içinize derin derin çekilmek için sizi bekliyor.
Okuyun mutlu olun.
Gönül kavanozunuz hiç kırılmasın.
- Mutluluk Konservesi
- Yazar: Orhan Tüleylioğlu
- Türü: Deneme
- Sayfa Sayısı: 264 Sayfa
- Baskı Yılı: Ekim2016
- Yayınevi: Dafne Kitap
- Kendi Boşluğunun Ağırlığını Merak Eden Şiirler - 30 Kasım 2018
- Şi Sayılı Şiirler - 13 Mayıs 2018
- Ve Nihat Ziyalan - 28 Mart 2018
FACEBOOK YORUMLARI