Pakistan Hindistan Öykü Seçkisi bilerek bizden uzaklaştırılan ve sistematik bir şekilde klişelere hapsedilen büyük ve derin bir coğrafyayı tanıma fırsatı veriyor.
Pakistan ve Hindistan 1947 yılına kadar aynı ülkenin parçası olan, tam dört kez savaşmış ve günümüzde ilişkilerini savaş ekseninde yürüten iki düşman ülke. Birlikteliğin bozulmasındaki siyasi nedenler bir yana, iki ülkede de konuşulan ortak diller ve paylaşılan ortak kültür iki ülkenin de belleğini oluşturuyor. Urdu dili ortak dil ve kültür açısından bölgenin iki tarafında da en yaygın ve köklülerinden biri. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Urdu Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Toker’in, 1947 öncesinde ortak sınırlar içinde doğmuş ve savaştan sonra doğup yetiştikleri yerleri bırakmak zorunda kalmış yazarların öykülerinden derlediği kitap 21 öyküden oluşuyor. Kitabın girişindeki “Urdu Edebiyatı’nda Modern Öykü” yazısı bölgedeki modern öykü gelişimi hakkında bilgi edinmek adına dikkate değer.
Kitaptaki öyküler sınırların ötesinde toplumsal dinamikleri ele alıyor. İngiliz edebiyatı ile öykü türünü tanıyan ve öykü yazmaya başlayan yazarların zamanla bölgeye has bir öykü tarzı ve dili oluşturulduğu görülüyor.
Öykülerdeki karakterler bazen toplumcu gerçekçi, bazen varoluşçu, bazen romantik, bazen ise masalsı bir kimlikle karşımıza çıkıyor. Özellikle bölgedeki ekonomik sıkıntılar, kadın sorunları, dinlerin insanlar üzerindeki etkileri ve masal geleneği karakterlerin kendilerini ifade edişlerine yansımış. Öykülerin yazıldığı coğrafyanın nüfus yoğunluğunu düşünürsek bölge insanını tanımak evrensel olmakla eşdeğer aslında. Kendi iç meselelerimize odaklanıp büyük resmi kaçırdığımızda Dünya’nın diğer coğrafyalarında yaşanan haksızlıklar ve acıları görmezden geliyoruz. Sistemin bizlere biçtiği küresel rol dünyayı görmemizi engelliyor. “Hala Yaşıyor” öyküsünde açlıktan ölmek üzere olan Hintli’nin sorduklarına cevap vermek tüm insanlığın görevi:
“Dünyadaki her altı adamdan biri Hindistanlı. Geri kalan beş adamın, ruhlarını yırtıp çıkan bu keder zincirini hissetmemesi mümkün mü? Ve bir Hindistanlıyı öteki Hindistanlıyla karıştırıyorlar. Sitarımın bir telinin akordu bozuksa bütün namelerim ahenksiz ve uyumsuz olur. Düşünüyorum. Bu insan topluluğunda da böyle midir? Dünya üzerinde bir kişi aç kaldığı müddetçe dünya da aç kalır mı? Dünya üzerinde bir insan köle oldukça herkes köle olur mu? Dünyada bir kişi dahi parasız oldukça bütün herkes parasız kalır mı?
Bu soruyu sana bunun için soruyorum.
Sen beni ölü bil. Ölü sensin. Ben canlıyım ve yerinden fırlamış, nursuz, görme kabiliyetini yitirmiş gözlerimle bu soruyu sorup duracağım. Geceleri uykularını haram edeceğim. Kalkman, oturman, uyuman, uyanman, yürümen ve dolaşman zehir olacak sana. Benim soruma cevap vermek zorunda kalacaksın. Sen, soruma yeterli cevap verinceye kadar ölmeyeceğim.”
Pakistan Hindistan Öykü Seçkisi bilerek bizden uzaklaştırılan ve sistematik bir şekilde klişelere hapsedilen büyük ve derin bir coğrafyayı tanıma fırsatı veriyor. Bu yüzden Hindistan ve Pakistan kültürüne meraklı olanlara değil Dünya’yı her yönüyle bilmek ve hissetmek isteyenlere tavsiye edilebilecek bir kitap.
- Pakistan Hindistan Öykü Seçkisi
- Derleyen: Halil Toker
- Türü: Öykü
- Baskı Yılı: 2016
- Sayfa Sayısı: 190 Sayfa
- Yayınevi: Kaknüs Yayınları
- Kaosun Kalbi Üzerine - 9 Nisan 2020
- PLATONOV’DAN YAŞAYAN VE ÇÜRÜYEN ÖYKÜLER - 12 Şubat 2020
- VAHŞİ BATI OYUNU ÜZERİNE - 19 Ocak 2020
FACEBOOK YORUMLARI