
Her ne kadar sevgili dostum Rıdvan bu konuyla ilgili “Ölmeden önce yapılması/izlenmesi/okunması gerekenler… Sana ne kardeşim, aynı hayattan ölüyoruz belki; ama aynı yaşamayalım.” diyor ve ben de ona son derece katılıyor olsam da insan yine de sevdiğinden bahsetmeden edemiyor. Şöyle ki, insan Hasan Sabbah’dan konuşunca karşısında bilen, tanıyan biri olsun istiyor sevgili okur. Tam da bu nedenle ben de böyle bir liste oluşturmaya hakkım olduğu kanaatine vardım. Fakat bunu yaparken teknik, eleştirel bir değerlendirmeden ziyade (kaldı ki kendimi o statüde de görmüyorum zaten); okurken veya okuduktan sonraki anekdotlarım üzerinden bir değerlendirme yapmayı tercih ettim. İşte okuduğum için mutlu öleceğim o kitaplardan birkaçı:
GizliAjans | Alper CANIGÜZ
Bir söyleşide kendisine de dile getirip günah çıkarttığım gibi benim Alper Canıgüz ile tanışmam oldukça geçtir. Bu bir yandan utanç verici fakat bir yandan da kendi adıma mutluyum çünkü dörder yıl beklemem gerekmeden külliyatı art arda okuma fırsatım oldu. Her kitabı gibi Gizli Ajans’ın da yeri benim için farklı tabii. Bir reklam ajansında gelişen tuhaf olaylar çerçevesinde şekillenen bu absürd macerada Canıgüz iki gerçeklik sunuyor ve seçimi bize bırakıyor. Kendisine sorduğumuzda ise “Burada önemli olan hangisinin gerçek olduğundan ziyade karakterin içine düştüğü hayal kırıklığı, çaresizlik ve boşluk, yoksa hangisine inanacağına okuyucu karar verecektir.” diyor. Açıkçası okurken her şey mantıksal zemine oturtulunca Musa karakterinin düştüğü hayal kırıklığını çok yakından hissettiğimi itiraf etmeliyim. Neyse ki Canıgüz bize açık kapı bırakıyor. Bence kesin uzaylıydılar 🙂
|
Alamut | Vladimir BARTOL
Hasan Sabbah’ın hayatını konu alan bu tarihsel roman bir yandan sizi Deylem Bahçeleri’nde gezdirirken bir yandan doğu mistisizminin içine çekiyor, bir yandan da inancı derinlemesine sorgulamanıza neden oluyor. “Hiçbir şey yok, her şey mubah!” anlayışının bizi nerelere sürükleyebileceğini gözler önüne seriyor.
|
Korkma Ben Varım | Murat MENTEŞ
Eğer siz de “dikensiz bir kaktüsün bitkisel yalnızlığı” içindeyseniz bu yalnızlığı bu romanla pekala giderebilirsiniz. Ki zaten okurken bitkisel bir yalnızlık içinde olmanız hayrınıza olacaktır çünkü temposuyla soluksuz kaldığınız gibi kahkahalarınıza da engel olamayacaksınız.
|
Beyaz Savunma | Osman KONUK
Dizelerinde “Bir ölüden daha cool olabilir misiniz?” diyecek kadar ironik“ Kendine iyi bak dileklerine; görüşürüz/niye görüşeceksek” diyebilecek kadar samimi bir şair Osman Konuk. İnsanı vurup öldürüp sonra da “hadi kalk da yerine yat” diyen şairlerden. En azından bendeki etkisi bu şekilde olduğunu söyleyebilirim.
|
Tehlikeli Oyunlar | Oğuz ATAY
Geçenlerde bir arkadaşımla görüştüğümüzde sohbet en sevdiğin yazar üzerinden şekillendi. Benden farklı bir isim duyunca şaşırıp tepki gösterdi “Nasıl olur en çok Oğuz Atay’dan bahsediyorsun ama?”. Açıkçası Oğuz Atay benim için bir yazardan çok daha farklı. Bir akraba, bir dost, ayrılıp sürekli geri döndüğün bir sevgili gibi belki de. Külliyatı tamamlarken Tutunamayanlar’ı en sona bırakmam da tesadüf değildi, aramızdaki son bağ olduğu için okuma sürecini aylara yaymam da… Keşke paylaşacak daha çok sözümüz olsaydı diyorum. Fakat Tehlikeli Oyunlar’ın bende ki yeri de çok ayrı. Hikmet Hikmet’i ararken ben de “ben ol” duğum içindir belki de… 1.Dilşad’dan yola çıkıp 2.Dilşad’a giderken elimden tuttuğu için…
|
- Sıcak Kafa; “Sözlerin rengini hareketlerin makamına tercih etmeyen bir roman” - 4 Nisan 2018
- Olivia Laing anlatımıyla özel bir şehir: Yalnızlık… - 9 Mart 2018
- Bir Vakitsiz Kaybeden: Albert Karako - 19 Ocak 2018
One Comment
Gizli ajans ve korkma ben varim’i hic duymamistim diyip utanabilirim koseme cekilip. Ama ciddili cokzel otesi liste. Ellerinize saglik. İcerikleinizi severek takip ediyoruz efem. Su an Alamut’u okuyor olmam liste de gorup gulumsemem de cabasi oldu.