
Gerçek Oz Büyücüsü’nü hatırlatması bakımından, eğer onu da okuyacaksanız, faydalı bir eser olmuş.
Amerikalı yazar Adam Fawer adını ilk korsan kitapçıların tezgâhlarında gördüm. Uzun süre oldu. Sonra liseli görünümlü kızların ellerinde, canım bunu okumadın mı diyen iş arkadaşlarımın dolaplarında rastladım ona. Özellikle ilk romanı Olasılıksız’a o kadar çok maruz kaldım ki neredeyse “asla okunmayacaklar listem”e dâhil olacaktı kitap.
Ortalama Türkiye okuyucusunun çok beğendiği Olasılıksız’ı nihayet birkaç yıl önce yaz tatilinde okuyabildim. Okuduktan sonra diğer Adam Fawer romanları, yaz tatilinde okunacak kitaplar rafına, Dan Brown, Simon Beckett’in yanına eklendi. Empati’yi henüz okumadım ama yeni yayımlanmış OZ’u geçtiğimiz yaz tatilinde okudum.
“Türkiye halkı olmasaydı bu kitabı yazamazdım. …Haliyle ikinci kitabım Empati’yi sadece Olasılıksız’ın en iyi satıldığı ülkelere, Almanya, Japonya ve evet, Türkiye’ye satabildim. …”
Adam Fawer’in OZ romanının başına eklediği Teşekkür kısmını okuduğumda kitaba dair umudum biraz kırıldı. Yayınevinin ve editörünün kendisini bu romanı ortaya çıkarması için epey motive ettiğini, Türkiyeli okurun uzunca süredir kendisinden bir roman beklediğinin farkında olduğunu belirtiyordu bu teşekkürde. Yazarın ne demek istediğinden bağımsız olarak okuyucuda oluşturduğu izlenim biraz can sıkıcıydı. En azından bendeki yarattığı durum bu. Kimi okuyucuda bize direkt seslenmiş mutluluğu da oluşmuş olabilir bu teşekkür bölümünden.
Gelelim kitaba. Kitabın kapağını tasarlayanlara bir şey söylemek istemiyorum. April Yayıncılık’ın bir tarz oturtmaya çalıştığını, çok hoşlanmasam da bu tarzdan, son dönem yayınladıkları kitap kapaklarından anlayabiliyoruz. Kitabın kapağındaki yazarın çoksatar kitaplarına gönderme yapan grafik beni benden aldıysa da en altta yer alan çevirmen adı devam etmem için beni isteklendirdi. Çevirmen konusu önemlidir. Algan Sezgintüredi ismi ne yazsa okunacaklar listemde önemli bir yer tutar. Kendisi de iyi bir edebiyatçı olan Algan Sezgintüredi’nin çevirdiği bir roman en az onu yazan kadar önemlidir bana göre.
Oz Büyücüsü
Amerikalı yazar Lyman Frank Baum’un 1900 yılında yazdığı Oz Büyücüsü’nü birçoğumuz 1939 yılında çekilen filminden biliriz. Konusu kısaca şöyledir. Kansas’ta teyze ve eniştesiyle yaşayan Doroty köpeği Toto ile birlikte bir kasırgaya kapılarak başka bir şehre/boyuta gider. Buradan kurtulmak için Zümrüt Şehir’de yaşayan Oz Büyücüsü’nden yardım alması gerekmektedir. Yolda kendisine kalp isteyen Teneke Adam, beyin isteyen Korkuluk ve cesaret isteyen Aslan eşlik eder.
Baum’un hikâyesi nice makalelere ve tartışmalara konu olmuş bir hikâye. Oz Büyücüsü’nü yazarken 1800’lerin sonunda Amerika’da yaşanan ekonomik krize gönderme yaptığını söyleyenler var. Teneke Adam’ın bir yıldır hareket etmiyor oluşunun şalter indiren fabrikalara gönderme olduğunu, beyni olmayan Korkuluk’la Amerikan çiftçisini anlattığını iddia edenler ona keza. Ayrıca Dorothy ve Toto’nun fırtınayla Kansas’tan başka boyuta geçmelerinin de uyuşturucu kafası olduğunu söyleyenler var ki çok yabana atılır gibi değil bu iddia.
Oz Büyücüsü üzerine yazılan teorilerden en akla yakını ve kanıtlanabiliri Oz Büyücüsü’nün feminist bir hikâye olduğu. En azından beyaz atlı prens bekleyen, kral babası tarafından türlü soytarılıklar yaptığı için damat seçilen adamlarla evlenen prenses hikâyelerinin dışında bir kahramanı barındırıyor öykü. Dorothy tümü de erkek kahramanlardan oluşan grubunun lideri olarak onları kurtuluşa kadar götürüyor. Bu ne masallarda ne de dönemin çocuk kitaplarında çok rastladığımız bir durum değil.
Gelelim Bizim OZ’a
Tam adı; OZ: KANSASLI DOROTHY olan roman Oz Büyücüsü hikâyesinin yeniden yazımı. Yukarıda kısa bir özet geçtiğim hikâyeye de kahramanlara da pek dokunmamış Adam Fawer. Aynı kasırga, aynı Oz Şehri yolculuğu, aynı Teneke Adam, Korkuluk ve aynı Aslan. Yeniden yazılırken ne murad edilmiş bilmiyorum ama ortaya çıkan hiç de Olasılıksız’ı okuduğunuzda yarattığı hissi yaratmıyor okurda. Sanki farklı bir yazarın kaleminden çıkmış bir öykü bu. Orijinal Oz Büyücüsü’nde, Dorothy ve arkadaşlarının yaşadıklarının üzerine ne eklenmiş ben anlayamadım.
Gündüz ve gecenin, karanlık ve aydınlığın yer değiştirdiği, kanın renginin farklı olduğu, Angry Birds oyununun farklı bir türünün oynandığı, yıldızların beyaz olduğu kısımlar yaratıcılık kavramına yaklaşmıyor bile. Bir yaratıcılıktan bahsedeceksek orijinal hikâyenin yaratıcısı Lyman Frank Baum’a ait o yaratıcılık. Adam Fawer hikâyeyi güncelleştirmiş diyebiliriz ancak. Sayfalarca işte burada bir kırılma olacak gerçek öyküden diye bekliyorsunuz. Beklediğinizle kalıyorsunuz.
Dili akıcı, hızlı okunuyor. Bu akıcılıkta Algan Sezgintüredi’nin mutlaka büyük payı vardır.
Gerçek Oz Büyücüsü’nü hatırlatması bakımından, eğer onu da okuyacaksanız, faydalı bir eser olmuş.
- Oz: Kansaslı Dorothy
- Yazar: Adam FAWER
- Çeviri: Algan Sezgintüredi
- Türü: Fantastik Edebiyat
- Baskı Yılı: 2016
- Sayfa Sayısı: 382 Sayfa
- Yayınevi: April Yayıncılık
- Çağatay Yaşmut’tan Moda Cinayetleri - 16 Şubat 2019
- Bir Sevgi Masalı ve Organik Kitaplar - 19 Ocak 2019
- Domingo’dan Böcek Çılgınlığı - 12 Aralık 2018
FACEBOOK YORUMLARI