
Pembe Fili Düşünme‘nin yazarı Zeynep Selvili Çarmıklı psikolog olmasının yanı sıra 2017 yılında Türkiye’nin ilk “Öz-Şefkatli Farkındalık” eğitmeni unvanına sahip.
Kitabın kapağıyla müsemma, düşünmemeye çalıştığım halde düşünmeden edemediğim tek şey pembe fil. Yazar da benimle aynı düşüncede olacak ki bunun nedenini kitabın sonuna doğru açıklıyor.
“İnsan, bastırdıklarının esiri olur.”
Pembe Fili Düşünme‘nin yazarı Zeynep Selvili Çarmıklı, psikolog olmasının yanı sıra 2017 yılında Türkiye’nin ilk “Öz-Şefkatli Farkındalık” eğitmeni unvanına sahip. Bu unvanın ona kazandırdıklarından yola çıkarak kitabına yön vermiş. Kitabın ana fikri; korkularından kaçmak değil korkularınla beraber yürümek şeklinde yorumlanabilir. Otobiyografinin de bir nebze de olsa eserin içine katılmasıyla ona eşlik eden öznel cümleler kıymetlenmiştir. Bir de üzerine nesnel vakalarla cümlelerini bir araya getirerek öğretici bir eser ortaya konulmuş. Deneme formatında yazılmış eserin dili de her kesimin anlayacağı seviyede başarıyla tutulmuş.
“Yolunu kendin yürüyebilmek için, yönünü kendin koymak zorundasın.”
Kitaba dair ek bilgi vermek gerekirse, son sayfasında bu tarz kitaplar ilgisini çekenler için yazar devasa bir liste not etmiş. Alışılagelmişin dışında, amma velakin en ince ayrıntısına kadar okurun düşünüldüğü bir kitaba rastlamak takdire şayan.
Kitap beş ana başlık ve alt başlıklarla bezenmiş. Kendinden örneklerle somutlama yolunu seçen yazar sorunlarını ne denli çözdüğünü açıklamış. ‘’Baş etmek’’ değil de kabullenmek üzerine yoğunlaşılmış. Okurken keyif alıyorsunuz heybenize doldurduğunuz bilgiler de cabası. Ayrıca kitap hakkında değerli eğitimciler de fikir beyan etmiş. Bu da yazarın doğru yolda olduğunun bir kanıtıdır aslında. Sağlam bir kaynakça, kaliteli bir alt yapının sizi kucaklaması kişisel gelişim kitaplarında pek de rastlanır nitelikte değildir.
“Bir şey istemiyorsan onu çözmenin bir yolunu bul. Bulamıyorsan da ondan kurtul.”
Kitaba dair edindiğiniz bilgiler adeta yolunuzu aydınlatıyor, zihninizi kör kuyulara hapsolmaktan kurtarıyor. Ara ara bölüm başlarında düşünürlerin sözlerine yer verilmesi de yaşanılan anları özetler nitelikte. Yazarın insan zihninin girilmemiş odalarına girebiliyor olması sanırım dilinin yaydığı pozitif enerjiden kaynaklanıyor. Hani kokuyu tek duyumuzla algılarız ya işte bu kitap tüm duyularımıza hitap eder cinsten. Hepimizin aklını karman çorman eden sorularla yazarın bizi yüzleştiriyor olması da cabası.
“Eğer olduğumu düşündüğüm kişi değilsem, kimim ben?”
Bizlerin sık sık duyduğu ancak zaman ayırıp da anlamını derinleştiremediğimiz ‘’Bilinçli farkındalık’’ kavramına da bu kitapta açıklık getiriliyor. Yazara göre bilinçli farkındalık; kişisel gelişimden ziyade, kişisel kabul olarak açıklanıyor. Amaç, olduğumuzdan farklı bir insana dönüşmek değildir. Olan şeyi başka bir şeye dönüştürmektense, olduğu haline merakla, açıklıkla yaklaşmaya niyetlenmek demekmiş. Kısaca; kişisel gelişime değil, kişisel kabule yönelmek gerekmiş.
![]()
|
Okuma önerisi!Aynur Kulak’ın incelemesi; “Hiç kimsenin ve herkesin ustası; Juan Carlos Onetti“ Juan Carlos Onetti imzalı Veda Ederken, Yarın Başka Bir Gün Olacak, Artık Fark Etmediğindeisimli kitaplar Alakarga Yayınları tarafından yayımlandı. |
- Sofu görünümlü budala: Efsuncu Baba - 12 Temmuz 2018
- Saf ve büyük aşklar; Beyaz Geceler - 27 Mayıs 2018
- Pembe Fili Düşünme ve Zeynep Selvili Çarmıklı - 3 Mayıs 2018
FACEBOOK YORUMLARI