Akıntıya Karşı Gazetecilik

Faruk Bildirici’nin, Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanan Günahlarımızda Yıkandık: Örneklerle Gazetecilik Meslek Etiği kitabı Türkiye’de gazeteciliğin geldiği noktayı anlamak açısından önemli bir kaynak.

Türkiye’de gazetecilik son kırk yılda inanılmaz bir dönüşüm geçirdi. 1980 sonrasında gazetecilik kökenli, alanına hâkim gazete patronlarının yerini holding sahiplerinin almasıyla başladı bu süreç. Gazeteler, televizyonlar ve genel olarak medya, patronların devlet üzerinde baskı kurmayı arzuladıkları araçlara dönüşmeye başladılar. Daha sonrasında ise süreç hepimizin izlediği bir yöne doğru evrildi: AKP iktidarı neredeyse tüm ana akım medyayı kendine bağlayacak araçlar geliştirerek, sektörün çoğuna hâkim oldu. Kırk yıllık süreçte yaşananlar gelecekte ‘bir ülkede gazetecilik nasıl katledilir” derslerine konu olacak cinsten.

Bu tarih sadece ülkeyi yönetenlerin kötülükleriyle sınırlı değil. Gazeteciliğin asıl amacından saptırılması -kamuoyunu bilgilendirme ve bilinçlendirme, “kamunun bekçi köpeği olma”- mevcut siyasi iktidardan önce başlamış, çoğu etik ilke 1990’larda ayaklar altına alınmıştı. Haber yazımında basit ilkelere uyulmasından tutun, bağımsız, bağlantısız, tarafsız gazetecilik fikrinin unutulmasına kadar pek çok hatadan bahsediyorum. Ana akım medyanın bulvar gazeteciliğine özenmeye başladığı bu dönemden sonra gazetecilik etiği de derin yaralar aldı.

Ana akımda gazeteciliğin gidişatına dair endişelerin artmasıyla birlikte, gazetecilik standartlarının, prensiplerinin ve etik ilkelerinin belirleneceği bir merciinin oluşması kaçınılmaz oldu. Medya ombudsmanlığı fikri de böylece doğdu. “Medya ombudsmanlığı, temelde bir özdenetim mekanizması. Asli görevi de ‘yüksek kalitede gazetecilik yapılmasına katkıda bulunmak’, ‘haber kuruluşundaki sorumluluk bilincini yükseltmek’, ‘etik standartları gözetmek’ ve ‘basın özgürlüğünü korumak’”. Bu cümlelerin sahibi olan, Hürriyet gazetesinin medya ombudsmanı –gazetedeki adıyla “okur temsilcisi”- Faruk Bildirici’nin, Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanan Günahlarımızda Yıkandık: Örneklerle Gazetecilik Meslek Etiği kitabı Türkiye’de gazeteciliğin geldiği noktayı anlamak açısından önemli bir kaynak.

Gazetecilik Dersi

Faruk Bildirici, gazetecilikle ilgili neredeyse tüm meselelere değen bir kitaba imza atmayı başarmış. Kitaptaki bölümlerin çoğu 2010’dan bu yana Hürriyet’te yayımlanan yazılardan oluşuyor. “Özel Uçak Gazeteciliği” bölümü ise tümüyle kitap için yazılmış bir bölüm. Daha önce yayımlanmış yazılardan oluşan bölümlerde yazılar kronolojik bir sıraya göre değil, ele alınan temaya göre seçilmiş. Her bölümün başına da açıklayıcı bir giriş yazılmış. Böylece her bölüm gazetecilik ile ilgili bir ders içerecek şekilde düzenlenmiş. Bu açıdan bakınca kitabın Ayrıntı Yayınları’nın Schola dizisinden çıkması tesadüf olmadığını anlıyoruz.

Günahlarımızda Yıkandık, bir tarafıyla gazetecilik yanlışlarının dökümünü yapmaya soyunuyor: Gazetecilikte nefret söyleminden uzak durulmamasından kadın haberlerindeki eril dile, şiddetin sıradanlaşmasından barış gazeteciliğinin gerekliliğine, reklam kokan sayfalardan davet gazeteciliğine kadar pek çok konuda yapılan yanlışları sabırla açığa çıkarıyor Bildirici. Bildirici’nin tespitleri daha çok Hürriyet gazetesi üzerinden örneklendirilse de tüm ana akıma sirayet etmiş bir yanlışlar yumağının varlığını hissediyoruz. Dahası bu yanlışların münferit vakalar olduğunu düşünmemizi engelleyen bir sürekliliğe sahip olduğu da açık. Türkiye medyasından yapısal bir krize işaret eden bir durumla karşı karşıya olduğumuzu açık bir şekilde gösteriyor Bildirici.

İnat ve Umut

Bildirici, her şeye rağmen gazeteciliğin evrensel standartlarla yapılabileceğine dair umudunu koruyor. Günahlarımızda Yıkandık bu umudun nasıl bir inada dönüştüğünün de hikâyesi aynı zamanda. Bir haberin nasıl yazılacağından nasıl doğrulatılacağına; haber dilinin nasıl tarafsız kullanılabileceğinden haber kaynağıyla mesafenin nasıl kurulacağına kadar pek çok konuda yapılan yanlışları inatla düzelten bir gazeteci var karşımızda. Bazı noktalarda yaptığı uyarıların kulak ardı edildiğini net bir şekilde görüyoruz mesela. Popüler gazetecilerin özel davetlere katılmalarından sosyal medya hesaplarına reklam almalarına, köşe yazılarına reklam yerleştirilmesinden gazetecilik forsu kullanılarak açılan özel işletmelere kadar pek çok konuda Bildirici’nin uyarılarının ciddiye alınmadığını da takip ediyoruz.

Bildirici’nin inadında biraz da saf dilli bir taraf olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Gazeteciliğin kimi zaman tetikçiliğe, kimi zaman hedef gösterme aracına dönüştüğü bir ülkede, gazetecilik ilkelerini ayakta tutmaya çalışmak, başka etkileri görmezden gelerek, gazetecilik etiğinin oluşturduğu bir dile sığınmak ister istemez çocuksu bir naiflikle bir tutulacaktır.

Her ne olursa olsun Günahlarımızda Yıkandık gazeteciliğin bu denli itibarsızlaştırıldığı, gazetecilere güvenin bu denli azaldığı bir dönemde doğru haberciliğin nasıl yapılacağına dair bir pusula görevi görmesi açısından önemli bir kaynak kitap.

  • Günahlarımızda Yıkandık
  • Yazar: Faruk Bildirici
  • Türü: Medya, İnceleme
  • Baskı Yılı: 2018
  • Sayfa Sayısı: 432 Sayfa
  • Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Doğuş Sarpkaya
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Zamanda edebî bir seyahat

Read Next

Zaman Kavramı Üzerine Kurulmuş Bir Fantazya

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *