
Aşkı ve yaşamı irdeleyen Buzzati; Dorigo’nun kıskançlık, tutku, sahiplenme ile karışık iç dünyasını burjuva toplumunun çelişkilerinin oluşturduğu kendine has ahlak anlayışı penceresinden sunuyor.
İtalyan Edebiyatı’nın yetkin isimleri arasında yer alan , en bilindik eseri ‘Tatar Çölü’ ile tanımaya başladığımız Dino Buzzati’nin ‘Un Amore’ adlı kitabı geçtiğimiz Eylül’de “Bir Aşk” adıyla usta çevirmen Eren Cendey tarafından İtalyanca aslından dilimize kazandırıldı. 1906 doğumlu Buzzati; eserlerinde Kafka’dan esinlenmiş bir gerçeküstücülük izi barındırmasına rağmen kendine özgü bir mizah ve hiciv anlayışına da sahiptir.
“Bir Aşk”; 1960’da Milano’da 49 yaşındaki hali vakti yerinde bir mimar ve toplumda itibar ve statü sahibi olan Antonio Doriggo’nun kadınlarla, dahası aşık olduğu genç bir fahişeyle olan çetrefilli ilişkisini anlatıyor. İlk etapta kulağa Türk filmlerinden aşina olduğumuz ‘zengin erkek, yoksul kız’ birlikteliği gibi gelse de, Buzzati hikȃyeyi kadın – erkek & kadın – kadın ilişkileri / çatışmaları, sınıfsal farklılıklar bağlamında ele alıp sevginin satın alınamayacağını, kadının özgürlüğünü vurguluyor.
Yazarın ‘zeki, zengin, şanslı bir kentsoylu’ diye tanımladığı Dorigo kadınlarla ilişki kurmakta başarısız olduğu, kendini çirkin bulduğu, beğenilmeyeceğini düşündüğü için cinsel isteklerini gidermek amacıyla randevu evlerine gidiyor. Bu tip ilişkilerinde bile ilişkilerdeki yetersizliklerini düşünüp hayretler içine düşüyor, belki biraz da öfkeleniyor.
“Belki de aile terbiyesi yüzünden kadın, ona hep yabancı bir varlık gibi görünmüştü, bir kadınla, başka arkadaşlarıyla kurduğu samimiyeti kuramamıştı. Kadın onun gözünde hep başka bir dünyaya ait bir varlıktı, biraz daha üstün ve muğlaktı. On sekiz yaşındaki bir kızın, on beş bin liret kazanmak için ne gördüğü ne tanıdığı bir erkekle, şöyle bir girizgȃh olmaksızın yatağa giriyor olması ve az çok yapmacık da olsa gösterişli hamlelerle katılım göstererek bütün bedeninin keyfini sürmesine izin veriyor olması düşüncesi karşısında Dorigo hayret ve isyan duygusuna kapılıyordu.” (Buzzati 2016: 17)
Randevu evinde tanıştığı Laide’yla karşılaşmasıyla hayatı değişiyor Dorigo’nun. Scala Operası’nda balerin olduğunu söyleyen Laide’yi adım adım takip ediyor, Dorigo’nun zaafını fark eden kız bu zaaftan maddi çıkarlar elde etmeye başlıyor. Aşk dȃhil her şeyin satın alınabileceğini düşünen Dorigo, Laide’nin tek sahibi olacağını sanıp hayallere kapılıyor. Kız sahiplenilmeye boyun eğmiyor ama Dorigo kızın aşkından deliye dönüyor.
“Onunla karşılaştırılınca ötekiler ölüydüler. Onun, Laide’nin içinde katı, kararlı, kibirli, yüzsüz, mağrur, küstah kent olağanüstü biçimde yaşıyordu. Ruhların ve nesnelerin birbirine benzeyen sesleri ve ışıkları arasındaki çöküşte apartmanların kasvetli gölgesinde, beton ve kireç duvarlar arasında, dizginlenemeyen yalnızlık içinde bir tür çiçekti o.” (Buzzati 2016: 160)
Roman; 1960’ları anlatsa da, ilişkilerdeki toplumsal ve ekonomik koşullar ile modern yaşamın var ettiği statüleri sorgulamaya hȃlȃ devam ediyor. Aşkı ve yaşamı irdeleyen Buzzati; Dorigo’nun kıskançlık, tutku, sahiplenme ile karışık iç dünyasını burjuva toplumunun çelişkilerinin oluşturduğu kendine has ahlak anlayışı penceresinden sunuyor. Buzzati’nin iç monologlarla kahramanı ve yaşantısını uzun uzun didiklemesi kahramana ve kurguya eklektik bir bakış açısıyla yaklaşmamızı da sağlıyor.
- Bir Aşk
- Yazar: Dino Buzzati
- Çeviri: Eren Cendey
- Türü: Roman
- Baskı Yılı: Eylül 2016
- Sayfa Sayısı: 280 Sayfa
- Yayınevi: Can Yayınları
- Marat’ın Yahut Fikret’in Ölümü - 6 Mart 2017
- Bir Ağacı Bütünüyle Görmek… - 20 Şubat 2017
- Vurulduk Ey Halkım, Unutma Bizi! - 23 Ocak 2017