Bilinçaltından Gerçeküstüne: PSİ

Selçuk Demirel, yeni kitabı PSi’de psikanalizin temel kavram ve durumlarını ele almış, duygularla örülü bir dünya yaratmış.

“Biz ne mükemmel dostlarız ki kelimesiz ve yazısız anlaşırız…” diyor Nazım Hikmet, Merhaba Çocuklar adlı şiirinde… Öyledir, duygular öne çıkar bazen, hissederiz… Buna da bağlı olarak, düş/üncelerimiz belirler yürüdüğümüz yolu, yani yaşamımızı…

Selçuk Demirel, yeni kitabı PSi’de psikanalizin temel kavram ve durumlarını ele almış, duygularla örülü bir dünya yaratmış.

Birkaç yıldır arka arkaya seçim yaşadık, çok yüzlü politika/cılar gördük. Kimine kızdık, kimi zaman güleriz ağlanacak halimize dercesine üzüldük. “Ne olacak bizim halimiz” durumunda yaşıyoruz… Öyle zor, öyle çetrefilli bir durumdayız ki, sözcükler kifayetsiz kalıyor, Orhan Veli gibi söylersek. Her ne kadar aşk öncelikli gelse de akla, hayatın her alanı her anı için geçerli bu yetemezlik, yetinemezlik. Doluya koyuyoruz almıyor, boşa koyuyoruz dolmuyor… Elimiz ayağımız birbirine karışıyor, biliyorsak bile çıkış yolunu bir türlü ulaşamıyoruz.

 

Öyle bir ruh hali ki yaşadığımız, karmaşa diye adlandırırsak eksik kalır, mitolojiden el alarak kaos dersek daha bir açılır önümüze geniş alanlar… İşte buna da bağlı olarak dinler destanlar, günümüzdeyse ekonomik ve sosyal sorunlar epeyce bir boğar bizleri.

Selçuk Demirel, bizleri o karmaşadan etkilemeden sıyrılmamız için almış kağıdı kalemi eline, sözcüklere de pek dokunmadan çizmiş kendince… Siz de kendinizce anlamlandırıyorsunuz bu çizimleri…

Freud, Jung, Nietszche, Poe, Pessoa, Lacan gibi hepimizin bildiği usta(!)ların cümlelerine yer vermiş Demirel, daha bir güçlü rehberlik etmesi için.

Gerçeküstü de var…

Selçuk Demirel’in, kendine özgü, hepimizin daha ilk görüşte tanıdığı ve içinde ikinci, üçüncü, dördüncü hatta daha derin boyutta anlamlılıklar aradığımız çizgisi bu kez bilinçaltı kuyusundan gerçeküstü renklerine çıkarıyor izleyeni. İnsanız hepimiz ve her şey, bir biçimde az ya da çok etkiliyor bizi; Demirel, bilinçaltı ile gerçekliği, gerçeküstü ile yaşamı kesiştiriyor ve düşünmeye çağırıyor izleyeni.

“Unutulan anılar kaybolmaz”

Freud’un bu sözüne Selçuk Demirel’in çizdiği çok belirleyici kuşkusuz… Bir fotoğrafı 20 saniyede algılarmışız, Demirel’in çizimleri her seferinde yepyeni anlamlar yükleniyor; dahası yüklendikleriyle yetinmeyip üzerine yeniden yenilerini omuzluyor.

Nietzsche’nin, “…hiçbir merdivenin olmasa bile, kendi başının üstünde tırmanmayı öğrenmelisin: Nasıl başka türlü tırmanabilirsin yukarılara? Kendi başının üstünde ve kendi yüreğinden öteye!” sözü bir ‘ansiklopedi’ yazdırabilir insana, ama Selçuk Demirel yalın bir çizgiyle tüm anlaşılırlığı seriyor gözlerimizin önüne…

Burada, ilk insandan günümüze değişimin ve gelişimin ışığında sorunların anlatıldığını, çizgilerin rehberliğinde varoluş sorunlarının tartışıldığını görüyoruz. Kendi açımdan, yeni ufuklar açıyor bana. En azından -bugün için- sosyopolitik sorunlardan değil, ama seçim atışmalarından kurtarıyor beni. Seçimden sonrası için de yol gösterdiğini, işaret ettiğini belirtmeliyim, siz yabancı değilsiniz.

  • PSi – Bilinçaltından Gerçeküstüne
  • Yazar: Selçuk Demirel
  • Türü: Psikoloji
  • Baskı Yılı: Şubat 2019
  • Sayfa Sayısı: 173 Sayfa
  • Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Korkut Akın
Latest posts by Korkut Akın (see all)
Vinkmag ad

FACEBOOK YORUMLARI

Yorum

Read Previous

Yönsüzleşmiş Savaşlar’ın Pusulası

Read Next

Günümüz Kadınının Doğuma Hazırlık Rehberi

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *