Var Olma Eğilimi on bir bölümden oluşuyor. On bir kitap demeliyim aslında çünkü her bir bölümden içerik itibariyle rahatlıkla on kitap çıkarılabilir; tabii ki yine Cioran tarafından yazılırsa.
“Keşiflerimizin hemen hemen tümünü öfkelerimize, dengesizliğimizin azıtmasına borçluyuz”
Bu cümleyle başlıyor Var Olma Eğilimi. Yine İnsan’dan bahsediyor E.M Cioran; var olma sancısı çeken insandan; tabii ki yine bize öğretilen bildiğimiz şekliyle değil, bize öğretilmemiş şekliyle, rutinimizi bozarak karşımıza çıkıyor.
Var Olma Eğilimi on bir bölümden oluşuyor. On bir kitap demeliyim aslında çünkü her bir bölümden içerik itibariyle rahatlıkla on kitap çıkarılabilir; tabii ki yine Cioran tarafından yazılırsa.
İlk bölüm Kendine Karşı Düşünmek ile başlıyor. Cioran’ın ne düşündüğünü neyi anlatmak istediğini en iyi yansıtan bölüm bu. Düşünen insanın kendine karşı düşünüşü, kendine karşı olan gözü dönmüşlüğü tek bir cümlede yazılıyor.
“Biz, hepimiz dinginliğin anahtarını yitirmiş, artık büyük acının sırlarından başka bir şeye yaramayan öfkelileriz, gözü dönmüşleriz.”
İnsan’ın rutini içerisinde Ciaron bir vaha. Fakat sinir bozucu bir vaha. Yazdıklarını gerçekten iki dakika düşündüğünüzde var olmak şöyle dursun her şeyden vaz geçebilirsiniz. Cioran ‘var olayım’ derken neye dönüştüğümüzü bunlardan vaz geçersek bedelinin ne olacağını bize satır satır anlatıyor.
“Ne içinden kavrayabileceğimiz ne günlük benliğimize dönüştürebileceğimiz ne de bir kuram içine alabileceğimiz bilgelik ve kurtuluş biçimleri vardır. Kurtuluşu gerçekten istiyorsak bizden kaynaklanmalı: Onu başka bir yerde, hazır bir sitemde ya da Doğulu bir öğretide aramamalı.”
Kendine karşı düşünen Cioran Soluğu Kesilmiş Bir Uygarlık bölümünde ‘uygarlık kavramının düzünü tersine getirecek tespitlerde bulunuyor. Keşifleri yapılmış, uğuruna savaşılmış, tarihini okuduğumuz, gidip görmek istediğimiz, orada yaşamak istediğimiz ‘uygarlık’ böyle olamaz dedirtiyor.
“Bu haliyle Batı, sonsuza dek sürüp gitmeyecek” diyor Cioran bir dizi tespitten sonra. “Amerika dünyanın karşısında taşkın bir hiçlik gibi, tözü olmayan bir yazgı gibi dikiliyor.” “Fransa, İngiltere ve Almanya yayılma ve delilik dönemlerini geride bıraktılar. Akılsızlığın sonu, savunma savaşlarının başlangıcı oluyor bu.”
Uygarlık Cioran’ı ürpertmiyor.
Çünkü yadsınamayacak bir edebiyat geçmişi var bu uygarlığın. Ülkelerin yazgılarının edebiyat dilini nasıl etkilediğini, büyük eserlerin ülkeleriyle olan göbek bağını, büyük eser olma yolundaki yazgılarını nasıl belirlediğini Yazgı Üzerinde Küçük Bir Kuram bölümünde okuyoruz. Sonra şaşırtıcı bir biçimde Sürgünün Yararları bölümü başlıyor. Sürgün yararlı bir şey mi yani?
E.M Cioran’ın Var Olma Eğilimi’ni elinize aldığınızda on bir kitap almış oluyorsunuz elinize. Sadece bölümlerin ismini yazmam dahi yeterli kitabı alıp okuma sebebi için. Yazdığım ilk dört bölümle beraber diğer bölümler; Yalnızlardan Oluşan Bir Halk, Birkaç Çıkmaz Yol Üzerine Mektup, Üslubun Serüveni, Romanın Ötesinde, Mistiklerin Zanaatı, Öfke ve Tevekkül ve kitaba ismini de veren Var Olma Eğilimi.
“İkide bir ‘mutlak’ı karşımıza diktiğinizde, kendinize çok derinmiş gibi ulaşılmaz bir hava veriyorsunuz, sanki uzak bir dünyada, bir ışıkla size ait karanlıklarla uğraşıyor gibisiniz. Sizin dışınızda hiç kimsenin yaklaşamayacağı bir krallığın majestelerisiniz. Biz ölümlülere, orada yaptığınız büyük keşiflerden birkaç parça, araştırmalarınızdan kırıntılar gösterirsiniz. Ama bütün çabalarınız, okumalarınızın, bilgiç züppeliğinizin, kitabi hiçliğinizin ve ödünç tasalarınızın ürünü olan bu zavallı ‘mutlak’ sözcüğünü terk etmekle sonuçlanır”
E.M Cioran’un Çürüme’nin Kitabı isimli kitabının ilkin kapağına vurulmuştum. Ve on dört yıldır süre gelen Cioran hayranlığı Burukluk’la ve keşfine yeni başladığım Var Olma Eğilimi kitabı ile devam edecek. Tek bir düşünüş şekli , tek bir bakış açısı yok Cioran için. Cioran Var Olma Eğilimi’ndeki İnsan’ı yukarıdan bakarak değil onun göz mesafesine inerek irdeliyor. Ve tabii ki yine kendisi kitap boyunca yazdığı ‘Varlık Eğilimi’ni’ ters köşeye yatırarak kitabı şöyle bitiriyor:
Hiçlik kuşkusuz daha rahattı.
Varlık’ta erimek ne kadar da zor!
- Var Olma Eğilimi
- Yazar: Emil Michel Cioran
- Çeviri: Kenan Sarıalioğlu
- Yayınevi: Metis Yayınları
- Basım Tarihi: Mart 2016
- Sayfa: 196
- TOPRAKTA BÜYÜR, TOPRAKTA YAŞAR, TOPRAKTA ÖLÜR İNSAN - 9 Ağustos 2021
- NE TAM OLARAK SUYA, NE DE TAM OLARAK GÖKYÜZÜNE AİT: SAKARMEKE - 8 Temmuz 2021
- YÜRÜMEMİŞ İLİŞKİLERİN, HAYAL KIRIKLIKLARININ, VAZGEÇİŞLERİN VE KABULENMELERİN ÖYKÜLERİ - 20 Haziran 2021
FACEBOOK YORUMLARI