Çocuk Çocuğun Kurdudur

Aynı konuda iki farklı gidişata ve iki farklı sona sahip kitapları peşpeşe okumak belki de çocuklar için farklı düşünme yolları yaratabilir.

Çocuk dünyasının yetişkinlere göre her zaman daha masum, daha naif ve daha ürkek bir yapıda olduğu kabul edilir ve bu gerçeklikten yola çıkılarak, yetişkinler tarafından da çocuklara karşı aynı masumlukla karşılık vermeye çalışılır. Ancak fütursuzca ya da sorgulamadan uzak düşünmenin bir getirisi/götürüsü olarak çocuklara karşı bir o kadar da acımasız ve kötü olabilenler de yine çocuklardır. Özellikle ilkokul çağında çocukların birbirlerine çektirdiklerine ve bu çekilenlerin çocukların ileriki yaşamlarında nasıl da etkili olduğuna hepimiz bir şekilde şahit olmuşuzdur. Ebeveynlerin çocuklarının isimlerine karar verme aşamasından başlayıp, giyecekleri kıyafetlere kadar her şeyi pimpirikli olacak derecede düşünmelerinin tek ortak sebebi vardır: “Aman ilerde okulda arkadaşları dalga geçmesin”.

Akran zorbalığı da diyebileceğimiz bu mağduriyetin bir çocuğa nasıl anlatılabileceği üzerine ve mağduriyeti hali hazırda yaşayan bir çocuğun bu adaletsizliği sorgulama fırsatı bulabilmesini sağlayan birbirinden güzel 2 farklı kitap var bugün elimizde. Farklı akran zorbalıklarını ve arkadaş sömürüsünü ele alan ve bizi iki farklı sona sürükleyen kitaplardan ilki Nesin Yayınevi’nden çıkan Pako Yunke Okulda.

“Pako Yunke ve annesi okulun kapısına vardıklarında çocuklar avluda oynuyorlardı. Annesi Pako Yunke’yi bırakıp gitti.”

Cümlesiyle başlayan kitabın ilk sayfaları Pako’nun okuldaki ilk gününe dair tasvirlerle devam ediyor. Pako, annesinin kendisini bırakıp gitmesiyle bu bilmediği ve köyden gelen bir çocuk olarak kendini rahat hissedemediği ortamda tek başına kalakalıyor. Kendi iradesi ve isteği dışında, diğer deneyimli öğrenciler tarafından bir oraya bir buraya sürüklenip dururken, sınıfın “zorba” öğrencisi diyebileceğimiz, aynı zamanda Pako’nun annesinin hizmetli olarak çalıştığı evin sahibinin oğlu Umberto Griv devreye giriyor. İşte kitabın bundan sonrasında okuyanı çileden çıkaracak ve Pako’ya acımaktan insanın içini sızlatacak kısımlar da böylece başlamış oluyor. Kast sistemini, güçlü-zayıf dengesizliğini ve zorbalığı çocuk dünyasından başlatan ve tüm acımasızlığıyla gözler önüne seren hikâyede, öğretmen ve müdür karakterleri de adaletsizliğin birer simgesi olarak karşımıza çıkıyorlar. Umberto ve her zaman güçlü olanın yanında yer alma eğilimindeki insanları temsil eden karakterler, diğer tüm çocukların itirazlarına ve direnmelerine karşın gerçek dünyanın bir prototipini simgeleyen bu sınıfı oluşturuyorlar. Çocuk kitaplarında alışık olduğumuz ya da beklediğimiz umutlu sonun hiç gelmediği ve okuyanı derinden etkileyen sahnelerin yer aldığı kitap, sarsıcı ve insanın içinde adaletsizlik duygusunun yarattığı öfkenin zirve noktasında da son buluveriyor.

Perulu yazar César Vallejo’nun bu kitabı, yazıldığı yıllarda çok üzücü olduğu için yasaklanmış ancak 1960’tan beri Peru ilkokullarında okutulmaya devam ediyormuş. Çevirmen Ayşe Nihal Akbulut’un “toplum katmanları arasındaki çelişkileri o güne dek görülmemiş bir biçimde, olduğu gibi sergileyen ilk örnektir bu öykü” diye tarif ettiği kitabın, hikâyeyi tamamlayan yaratıcı çizimleri ise Senta Urgan’a ait. Toplumsal  bir gerçeklik üzerine yazılan bu öykü bir çocuk için çok üzücü gibi gözükse de, birlikte okumak, konu üzerine tartışmak ve çocuklarda bir düşünme bulutu oluşturmak için iyi bir fırsat olabilir.

Akran zorbalığına dair bir diğer kitap ise Sarıgaga Yayınları’ndan çıkan Kırmızı, Sarı, Siyah, Beyaz isimli kitap. Diğer öyküye göre biraz daha umut aşılayan ve en azından olumlu bir çözümle sonuçlanan kitap; Kırmızı, Sarı, Siyah ve Beyaz evlerde yaşayan karakterlerin, baskın karakter olan Kırmızı odağındaki sömürü hikâyesini anlatıyor. Yine akranlarına göre daha güçlü bir karakter olan Kırmızı, diğer arkadaşlarına karşı güç savaşını sömürüyle yenmeyi deneyen ve bir süre de olsa bunu başarabilen bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Ancak baskı ve zulme karşı toplu bir direniş ve başkaldırıyla olaylar biraz daha olumlu ve mutlu bir sona doğru ilerlemeye başlıyor. Brigette Minne’nin yazdığı, pek çok dile çevrilen, Book Feather (Belçika) 2002 ile Prix Octogone (Fransa) 2002 ödüllerine sahip olan ve zorbalığın yanı sıra arkadaşlığı da sorgulatan kitabın birbirinden güzel ve renkli çizimleri ise Carll Cneut’a ait.

Aynı konuda iki farklı gidişata ve iki farklı sona sahip kitapları peşpeşe okumak belki de çocuklar için farklı düşünme yolları yaratabilir. Birinin oldukça gerçekçi ve gerçek hayatla orantılı derecede üzücü gidişatı; diğerinin de yine gerçekçiliğinin yanı sıra insanın içinde umut tomurcukları oluşturması, çocuklara yaşadığımız hayatların da aslında tam da böyle olduğunu göstermek açısından faydalı olabilir.

Keyifli okumalar…

  • Pako Yunke Okulda
  • Yazar: César Vallejo
  • Çizen: Senta Urgan
  • Basım Tarihi: Kasım 2016
  • Sayfa Sayısı: 40 sayfa
  • Yayınevi: Nesin Yayınevi

  • Kırmızı, Sarı, Siyah, Beyaz
  • Yazar: Brigette Minne
  • Çizen: Carll Cneut
  • Basım Tarihi: Şubat 2014
  • Sayfa Sayısı: 32 Sayfa
  • Yayınevi: Sarıgaga Yayınları

 

 

Ebeveynlere Faydacı Puanlama:

  • Görsellik:  5 puan, ikisi de hikâyeyle uyumlu, etkileyici ve hayal gücüne alan bırakan çizimlere sahip.
  • Hikâye: 5 puan. Özellikle çocukların maruz kaldığı toplumsal gerçeklikleri farklı bakış açılarıyla dile getiren ve çocukların özdeşleşmelerine izin veren hikâyeler.
  • Eğitici/Öğretici Nitelik: 5 puan. Çocukların konuya dair kafa yormalarına hatta bizzat yaşayabilecekleri ya da şahit olabilecekleri durumları değerlendirmelerine fırsat verecek nitelikteler.
  • Hayal Gücü Gelişimi: 4 puan
Aynur Kolbay
Latest posts by Aynur Kolbay (see all)
Vinkmag ad

Read Previous

dünden yarına çiçek yolu

Read Next

“Başka Bir Dünya Mümkün”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *