Psikologlar çocukluk döneminin özel olduğu konusuna vurgu yaparlar, ancak çocuklarımızı yetişkin konularından izole yetiştirmemiz söz konusu değil. Yetişkin konularımızı bu dönem için uygun hale getiremez miyiz?
Çocuk kitaplarının en sevdiğim yanları da hayata dair zor konuları çocuklara anlatırken yardımcı olmalarıdır.
“Ben nasıl dünyaya geldim?”
“Ölünce nereye gideriz?”
“İnsanlar birbirlerine neden zarar verir?”
“Kadın Hakları nedir?”
Yetişkinler dünyasında dahi konuşulması güç olan konuları çocuklara anlatmak ebeveynler için oldukça zor bir konu. Gözlemlediğim kadarıyla çoğu ebeveyn açıklamakta güçlük çektikleri konularda çocukların sorularını geçiştirmeye çalışıyor; nedeni ya yanlış bilgi vermekten çekinmek ya da herkesin içinde bebeklerin nereden geldiğini anlatmak kolay olmaması olabilir. İşte bu noktada “yetişkin konularını” çocukların dilinden anlatan kitaplar kurtarıcı olabilir.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaştıkça sosyal medyada ve televizyonda çokça Kadın Hakları konusunda paylaşım ve programlar yapıldı. Bu bilgi bombardımanı çocukların da dikkatini çekecektir.
İsveçli yazar Susan Buregren tarafından yazılan Küçük Feministin Kitabı, bu günlerde çocuklardan gelecek olası sorular konusunda imdadınıza yetişebilir. Kitabın kahramanı Ebba sıradan bir günde gazetede gördüğü bir haber ile kadın ve erkekler arasında bir eşitsizlik olduğunu fark eder ve araştırmaya başlar. Bu araştırma ile Ebba feminizmin tarihine, ilk feministlere ve kadın hakları için verilen mücadelelere dair bir yolculuğa çıkar. Burada öncelikle hemcinsi olan kuzenine, anneannesine sorular sorarak tarihsel süreci anlamaya çalışır, ardından yaşıtları ile neler yapabileceklerini tartışırlar.
“Ebba yeni şapkasıyla okulun bahçesinde bir grubun önünden geçiyor. “Şapkası ne kadar acaip.” Diyor, gruptaki Alexandra. Grup şapkayla dalga geçiyor. Ebba şapkasını bir daha kullanmamak üzere çantasına koyuyor. Alexandra iktidar sahibi.”
Küçük Feministin Kitabı bir çocuk kitabına göre oldukça yoğun ansiklopedik bilgi barındırıyor. Her ne kadar Ebba’nın sorduğu sorulara cevap arayarak ilerlese de kurgu biraz sönük kalıyor. Bu, kültür farkından ya da çeviriden kaynaklanmış olabilir. Ebba ananesi ile feminizm hakkında konuşurken, arkadaşları ile kurduğu “Beşler Takımı” ile öğrendiği bilgileri tartışırken çoğunlukla kurgudan koptum. Belki feminizm gibi kabarık bir dosyası olan bir konuyu ele almanın getirdiği bir yüktür, bunu hoşgörebiliriz. Kitap hakkında feminizmi ele alış tarzı da içinde, bahsi geçen olaylar konusunda birçok eleştiri yazısı var. Yalnızca bu konuyu ele alarak çocuklarla kadın haklarını konuşabileceğimiz bir zemin oluşturmuş olması bile takdir edilesi.
Kitap, yetişkinler için de kadın hakları konusunda bir el kitabı niteliğinde, feminizmin tarihini hiç bu kadar derli toplu okumadığımı itiraf etmeliyim. Kitabı bitirdiğimde Türk çocuk yazarlarının da bu zor konulara eğilmesini diledim. Eminim, kendi kültüründe insan haklarını, kadın haklarını anlatan bir kitap çocuklar için daha etkileyici olacaktır.
Son olarak, kitabın yayınevinden bahsetmek isterim. Güldünya Tören, ağabeyi tarafından vurulduğunda üniversiteye yeni başlamıştım. Belki farkındalığım arttığı için belki de medyada geniş yankı bulduğu için töre cinayetleri ve kadın hakları konusunda farkındalığım bu olay sonrasına denk gelir. Güldünya, yaşamak istiyordu ve yaşamak için verdiği savaşa televizyon karşısında şahit olmuştuk. Güldünya’yı yaşatamadık. Güldünya Yayınları ismini bu olaydan alıyor ve kadın hakları, feminizm ve kadın edebiyatı hakkında kitaplar yayınlamaya devam ediyor.
- Küçük Feministin Kitabı
- Yazarı: Sassa Buregren
- Çevirmen: Ünzile Tekin
- Sayfa Sayısı: 128
- Yayınevi: Güldünya Yayınları, 2015
- ALEX VE KORKUNÇ ŞEYLER - 8 Temmuz 2021
- ANNELER İÇİN NEFES ALMA REHBERİ - 8 Mayıs 2021
- Hadi Uç: Özgürlüğe Uçan Küçük Bir Kuşun Öyküsü - 21 Ekim 2020
FACEBOOK YORUMLARI