Kurbağa Ve Farenin Sevimli Dedektifliği…

Ulf Nilsson’ın yazmış olduğu seride ormandaki polis karakolunun şefi kurbağa Gordon’un maceraları anlatılıyor.

“Biz herkesin rahat yaşayabileceği bir orman istiyoruz,” dedi. “Suç elbette cezasını bulacak. Ama eğer biri yokluk çekiyor, açlıktan başı dönüp bayılacak gibi oluyor ve hemen bir şey yemesi gerekiyorsa anlamalıyız onu. Ormandaki yiyecekleri paylaşmalıyız. Hepimiz.”

Bu yazıda açıkça itiraf ediyorum; ben bir açgözlüyüm! Kitap konusunda iflah olmaz bir şekilde gözü doymayanım. Kendi elimdeki çocuk kitaplarını bitirip yeğenlerimin kitaplarını tükettim, yetmedi arkadaşlarımın çocuklarınınkileri, o da yetmedi, okulda sınıf kitaplığına alınanlara dadandım. Geçen hafta bazı sınıflarımız için sipariş vermiştik, paket gelince en önce atlayıp ‘ben şunları bir okuyayım, sonra size veririm’ dedim ve çocuklara ulaşamadan kaptım. Bundan dolayı utandığımı söyleyemeyeceğim, çünkü size çok sevimli iki kitaptan bahsetme fırsatı yakalamış oldum. Sizin de beni mazur göreceğinize eminim. (gülümseyerek iyice masum göstereyim kendimi:))

Her fırsatta dedektiflik, polisiye kitapları sevdiğimi anlatıyorum. Yetişkin, çocuk fark etmiyor ama küçükler için yazılanlar daha bir güzel geliyor bana. Sınıf için alınanlardan kapıp okuduğum ve Hep Kitap’tan çıkmış olan Komiser Gordon serisinin iki kitabını da çok sevdim.

Bu kurbağa ünlü Komiser Gordon’du. Komiser Gordon bu ormanın hem polis şefi hem dedektif müdürüydü. Ünlü Komiser Gordon haydutların korkulu rüyasıydı.

Ulf Nilsson’ın yazmış olduğu seride ormandaki polis karakolunun şefi kurbağa Gordon’un maceraları anlatılıyor. İlk Dava ismindeki birinci kitapta bir sincap, söylenerek polis kulübesine gider ve özenle toplayıp biriktirdiği fındıkların bir kısmının çalındığı şikâyetinde bulunur. Komiser Gordon hemen olayı araştırmaya başlar. İlk önce boş bir kâğıda “Sincabın fındıkları çalındı. Şüpheli yok. Yahut: Herkes şüpheli!” yazar ve altına meşhur mührünü vurur.

Komiserin masasında iki çekmece vardı. Birine önemli notlarını, diğerine mührünü koyuyordu. Komiser eski moda kocaman mührünü çıkarttı, kâğıdın üzerine yerleştirdi, biraz sağa, sonra sola çekti. Ve üzerine bastı. Paa-aat!

Komiser Gordon için en önemli iki şeyden biri mührüdür. Aldığı notlara, yazdığı yazılara özenerek, dikkatle ve itinayla mührünü vurmak onun en değer verdiği ve sevdiği iştir.

Komiser Gordon bu tür korkunç şeyleri sevmezdi. Harlı bir ateş, bir bardak çay, birkaç tane kek olsun başka bir şey istemezdi. Hele bir de kekler kuşüzümü reçelliyse keyfine diyecek olmazdı. Bir de hiç olay olmasın isterdi.

Sevdiği ve önem verdiği diğer konu ise çayı ve kekleridir. Polis karakolunda bir rafta duran üç büyük teneke kutusu vardır. Aslında dört ama sonuncusu gizlidir ve diğer kitapta ortaya çıkar. Bu teneke kutularda sabah, öğlen ve akşam için kekler bulunmaktadır. Komiser zamanı bu keklere göre belirleyebildiğini düşünür hep.

Komiser, “Bana göre,” dedi, “açlıktan karnı kazınırken yiyecek çalan bir hayvan, o kadar büyük bir suç işlememiştir.”

Mührünü vurup, ele aldığı kayıp fındık davası için ilk araştırmasında karın altında beklerken minik bir fareye denk gelir. Fare bir tanecik fındık araklayıp sıvışmaya çalışırken tamamen buz tutmuş Gordon ondan yardım ister.

Komiser fincanındaki son yudum çayı da içti. İçi ısınmıştı. Önündeki kağıda PADİ yazdı. Büyük mührünü aldı, kağıdın ortasına yerleştirdi. Biraz tereddüt etti, önce sağa, sonra biraz sola çelti. Ve üzerine bastırdı. Paa-aat!

Gordon kendisini kurtaran fare ile birlikte karakola gidip onu sorgulasa da pek bir şey elde edemez, zira farenin ne ismi ne de kalacak yeri vardır. Bunun üzerine fareye Padi ismini verir ve onu yanına yardımcı olarak alır. Bütün bunlar Padi’nin çok hoşuna gider, iyi bir yardımcı olmak için elinden geleni yapar. Diğer kitapta da yardımcı olarak çalışmaya devam edecektir.

Elbette başarılı bir komiserdi. Sincapları dinleme ve rapor yazma konusunda üzerine yoktu. İyi düşünürdü. Yalnız şu ağır işler için bir yardımcısı olsa hiç fena olmazdı. Tırmanma, gözetleme işlerinde ona yardım edecek, biraz genç, biraz çevik biri.

Gözlemci ve zeki biri olan Komiser Gordon; çevik, hızlı ve genç olan Padi ile birlikte iyi bir ekip olurlar. Fındıkları çalan hırsızı bulup gerekeni yaparlar.

“Yaa.” dedi Gordon. “Bu kadar basit belki de.” “Diyelim bir şey yapıyorsunuz,” dedi Padi. “Daha sonra bu yaptığınızı düşündüğünüzde mutlu oluyorsunuz. Demek ki yaptığınız yasak değil. Bir şey yapıyorsunuz, daha sonra bu yaptığınızı düşündüğünüzde biraz üzülüyorsunuz. Bu yaptığınız da genellikle yasak.”

Son Dava isimli ikinci kitapta ise ormandaki hayvanlarla dalga geçen ve onları üzen gizemli biri vardır. Bunun üzerine araştırmalarına başlarlar. Gordon genelde karakolda kalıp yasa kitabını karıştırır, neyin yasak ve neyin iyi-kötü olduğunu düşünüp durur. Fare Padi ise alaylara maruz kalmış hayvanlarla konuşur ve ipucu elde etmeye çalışır. Daha sonra ise kılık değiştirip komik bir halde alaycının kendisini bulmasını bekler. Acaba bütün ormanı üzen kişi kimdir ve neden bunları yapıyordur.

“Herkes her zaman herkesle oynayacak,” diye mırıldandı Gordon. “Belki en önemlisi bu! Böyle bir yasa mühürlediğimiz için kendimizle gurur duymalıyız!”

Kitabın sonunda olayı çözen Gordon ve Padi, alaycının kim olduğunu bulurlar ve kimseyi üzmeden gerekeni yaparlar. Gordon, yardımcısı Padi’ye de komiserlik ünvanı verir ve her şey tatlı bir şekilde sonlanır.

Ulf Nilsson’ın iki tanesi Türkçeye çevrilmiş bu kitaplarında bir takım değerler verilmeye çalışılmış ve didaktik şekilde olmadığı için çok güzel bir iş çıkmış. Haklardan, yanlış ve doğrudan, adil olmaktan, zayıf yanlarımıza rağmen değerli oluşumuzdan bahsedişi öyle naifçe ki, okurken içiniz ısınıyor. Basit ama gizemli konuları ile ilgi çekici, sevimli anlatımı ile merak uyandırıcı bu iki kitabı çocuklarınıza ve size öneririm, benim gibi ödünç almayıp kitaplığınızda daimi yerini bulsun derim.

  • Komiser Gordon: İlk Dava
  • Yazar: Ulf Nilsson
  • Resimleyen: Gitte Spee
  • Çeviri: Ali Arda
  • Türü: Çocuk- 7 yaş üstü
  • Baskı Yılı: Haziran 2017
  • Sayfa Sayısı: 104 Sayfa
  • Yayınevi: Hep Kitap

  • Komiser Gordon: Son Dava
  • Yazar: Ulf Nilsson
  • Resimleyen: Gitte Spee
  • Çeviri: Ali Arda
  • Türü: Çocuk – 7 yaş üstü
  • Baskı Yılı: Haziran 2017
  • Sayfa Sayısı: 112 Sayfa
  • Yayınevi: Hep Kitap
Perge Dündar
Latest posts by Perge Dündar (see all)
Vinkmag ad

Read Previous

6 Kitapla Elena Ferrante Edebiyatı…

Read Next

Aslı Erdoğan; “Cezaevi öncesi unutulmuş, dışlanmış bir yazardım”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *