Topkapı Sarayı’ndan Bağdat ve İskenderiye’ye uzanan Saygın Ersin imzalı Pir-i Lezzet, sadece lezzetli değil aynı zamanda esrarlı bir aşk romanı
Tarihe, hele hele Osmanlı tarihine, şehzadelere, sultanlara meraklıysanız bu esrarlı aşk romanını elinizden bırakamayacaksınız… Ama bu kadar değil, yemeğe de düşkünseniz, okudukça acıkacak, acıktıkça doymak için okuyacaksınız.
Bilmiyorum, tarif edilen yemekleri yapmaya siz kalkışır mısınız ama deneyen olacağı kesin. Çünkü kimi, tarifler denenmeyi hak ediyor. Ayrıca gastronomiye dair hoş ve has pasajlar da dikkatini çekiyor okuyucunun. İşte size bir örnek:
“Lezzet denen şey altı kattan ibarettir. En başta dört esas tat vardır: Tatlı, tuzlu, acı ve ekşi. Bunlar bir başlarına ya da birleşerek lezzetin ana makamını, nüvesini, çekirdeğini oluştururlar. Sonra ‘temaslar’ gelir. Her lezzet ağza kendine has bir şekilde temas eder. Kimi dolgundur, kimi zayıf kalır. Kimi dişleri kamaştırır, ağzı sulandırır, kimi ısırtır, kimi serinletir. Üçüncü sırada ‘satıh’ gelir. ‘Satıh’, ‘temaslar’a seslerin de dahil olmuş halidir. Lezzet vardır çıtırdır, lezzet vardır kıtırdır. Bazısı yumuşacıktır, bazısı pütür pütür. Tat dile temas ettikten, ağız sathı keşfettikten sonra ‘ıtırlar’a gelir. Itırlar çok önemlidir, zira lezzetler ancak kokuyla birlikte tamama ererler. Öyle ki kokusu olmayan lezzet diye bir şey mümkün değildir. Lezzetin beşinci katı ‘zevahir’in yani ‘görünüş’ün evidir. Lezzetin göze vurmuş, gözleri de doyurmaya başlamış halidir. Her lezzet zevahiri ile bir bütündür. Göz görmez ise, dil, damak ve burun da yabancılaşır. Son olarak altıncı katta yani en derinde ‘hisler’ vardır. İnsanların çoğu fark etmez ama her lezzet mutlaka ve mutlaka bir hatırayla, maziden gelen bir duyguyla alakalıdır. Lezzetler insanın geçmişidir ve duyguların bir başka lisana tercümesidir.”
Lezzet ile aşk arasında çok sayıda bağ var bu yüzden de Pir-i Lezzet’in yemekle ilgili yanı aşk hikâyesini de destekliyor, ona gizem katıyor, merak uyandırıyor ve sürükleyici bir macera romanına dönüştürüyor metni zaman zaman…
“Nelere kadirdir bir yemek?
Hangi baharat kılavuzudur kalbe giden yolun?
Kamer, Şems, Merih ve Zühre;
Hangi yıldızlar saklıdır sıcak bir tencerede?
Ve cevza ve mizan ya da kavs;
Hangi burcun kokusudur bir tutam tarçın?
Sarmısak deva mıdır yoksa bela mı?
İsmi nedir taze ekmek kokusunun?
Bir bardak şerbet unutturur mu acıları?
Ya da bir yudum çorba açar mı kapıları”
- Pir-i Lezzet
- Yazan: Saygın Ersin
- Yayınevi: April Yayıncılık
- Sayfa Sayısı :314
- Baskı Yılı: 2016
- DİNE VE SAVAŞA BULANMIŞ BİR ÜLKEDE SİYASİ POLİSİYE: SOKAKTA SİREN SESLERİ - 6 Haziran 2022
- Akademisyenlerden KHK Öyküleri üzerine bir söyleşi - 7 Nisan 2018
- Aslında, Ercan Kesal ve Popülere Övgü - 2 Aralık 2017
FACEBOOK YORUMLARI