Ünlü konser piyanisti James Rhodes’un yaşam öyküsünü anlatan Enstrümantal biraz sarsan, düşündüren, her şeye rağmen umut veren ve klasik müziği bilmeyenlere tanıtan, bilenlere daha da sevdiren benzersiz bir kitap…
On yaşından yatılı okula giderken artık klasik müzik kahramanı olmuştum ve piyano müziği benim yenilmezlik ve görünmezlik kalkanım gibiydi.
Çocukken büyüdüğümde arkeolog olmak isterdim hep. Sonra lise döneminde psikolojiye merak saldım ve üniversitede pedagoji okudum. Hassas bir kişiliğimin olmasından mı seçtim bu alanı, yoksa okuduğum için mi daha bir duyarlı hale geldim bilemiyorum ama çocuklar benim için sadece mesleki olarak öneme sahip olmadılar hiçbir zaman. İçimde büyümeyen, ısrarla oyuncu ve yetişkinlikten uzak kalan bazı duygularımdan, davranışlarımdan vs dolayı çocuklarla daima çabuk iletişim kurabilen ve iyi anlaşabilen biri oldum. Bu yüzdendir ki, üzgün, korkmuş ya da kırılgan halde olan bir çocuk gördüğümde daha bir ezilir içim. Çocuğa yapılan istismar olaylarını, haberlerini duyduğumda bir bulantı sarar bedenimi.
Resmen bir gecede dans etmeyi, dönmeyi, kıkırdamayı seven, yeni okulunun güvenli ve macera dolu atmosferine bayılan hareketli bir çocuktan etrafı duvarlarla örülü, ayağına beton dökülmüş, çevresinden kaçan bir robota dönüşmüştüm. Bu güneşli bir günde neşeli bir şekilde patikada yürürken açılan gizli bir kapaktan buz gibi bir göle düşmek gibi ani ve şok edici bir deneyimdi.
Beyaz Baykuş Yayınları’ndan çıkmış olan Enstrümantal, bir çocuğa yapılan istismarı anlatan bir kitap. Ama aynı zamanda küçüklüğünde yaşadığı olaylar ve bunların zorlayıcı etkileri ile mücadele etmeyi başarmış bir müzisyeni anlatıyor. Yazar James Rhodes, kendi öz yaşam öyküsünü anlatıyor bizlere bütün açıklığı ile.
Benim Goldberg Varyasyonları’m 3,5 kiloluk bir bebek olarak ciğerlerim patlarcasına ağladığım doğumumda başladı. Ve şimdiye kadarki yaşamım bazen hoş, bazen zalim, bazen umutlu, bazen ise acı ve öfkeyle dolu varyasyonlarla dolu geçti.
Artık konser piyanisti olarak ün kazanmış biri olan James Rhodes, beşle on yaş arasında gittiği okulunda beden eğitimi öğretmeni tarafından beş yıl boyunca cinsel istismara uğramıştır. Bunu ancak 30 yaşına geldikten sonra birilerine anlatabilmiş, daha önce hiç kimseye bahsedememiştir.
Başımızdan geçenleri başkalarına anlatmamamızın nedeni utançtır. Suskun kalmamız için bizlere yapılan tehditler bir süre işe yarasalar da yıllar boyu etkili değildirler. Utanç suskunluğu garanti eder ve intihar mutlak suskunluk demektir.
On yaşında başka bir okula geçen James, orada klasik müziği keşfeder ve bu onun için bir dönüm noktası olur. Birçok müzisyene göre geç başlamış olsa da yaşadığı bütün olumsuz olaylara karşı savunma mekanizması olarak klasik müziği dinlemeyi ve piyano çalmayı öğrenmeyi seçtiği için yeteneği ve azmi ile birlikte bu alanda profesyonel olmayı başarır.
Şimdi müziğin insanları iyileştirdiğini biliyorum. Ben müziğin yaşamımı kurtardığını, bana güvenlik sağladığını ve bana en umutsuz koşullarda ümit verdiğini biliyorum.
James Rhodes, çocukken yaşadığı travmadan sonra ruhsal olarak dönem dönem çok zor zamanlar geçirir, başına gelen istismar bilinmeden kendisine türlü ruh hastalıkları tanıları konur doktorlar tarafından, akıl hastanesinde yatmak zorunda kalır. Ayrıca çocukluğunda yaşadığı o zorlanmalardan dolayı bedensel olarak hasar görür ve bu yüzden bir takım ameliyatlar olur. Bu yaşadıklarına ek olarak alkol ve uyuşturuculara sığınmanın getirdiği bağımlılık ile uğraşır. Zaman zaman müzikten, piyanodan uzaklaşır, tamamen pes edip intihar düşünceleri ile boğuşur ama sonunda onu kurtaran yaratıcılık ve müzik olacaktır.
Bağışlama, meditasyon, travma hakkında okuma ve yazma, konuşma ve paylaşma yardımcı olsa da bana göre travmayı atlatmakta en güçlü çözümlerden biri yaratıcılıktır.
Yaşanan cinsel istismarın bir insanın hayatına yaptığı bütün etkileri, ortaya çıkardığı olumsuz düşünceleri, bu olayla baş etmek için kullanılan savunma mekanizmalarının birer birer çöküşlerini, yaşanılan değersizlik duygularını ve daha birçok şeyi istismarı yaşamış birinin ağzından okumak sarsıcı ama bir yandan da öğretici oluyor. James Rhodes, bütün olan biteni sohbet eder ya da röportaj yapar gibi karşılıklı konuşurcasına yirmi bölüm boyunca anlatıyor okura. Sadece istismarın değil, klasik müziği ve piyanoyu keşfedişinin, öğrenme sürecinin, kendine bir kariyer yapma mücadelesinin, bu arada bir evlilik yaşamasının, hayran olduğu bir oğula sahip olmasının hikâyesini de paylaşıyor.
Biliyorum bu sağlıksız bir şey ancak yirmi dört saat oğlumu soluyordum. Ona doyamıyordum. Şimdiye kadar yaşamımda en mutlu ve huzurlu hissettiğim anlar oğlumu kucağımda uyurken ağırlığını kollarımda hissettiğim ve onu uyurken beslediğim zamanlardır.
Anlattığı yaşam öyküsü ile içinizi acıtacağını, okumaya dayanamayacağınızı düşünseniz de, James Rhodes bazen kendisi ile dalga geçerek, bazen alabildiğince küfrederek yumuşatıp o ağır konuları okunabilir hale getiriyor. Bütün bunları anlattığı yirmi bölümün hepsinin başında seçtiği bir klasik müzik eserini, tercih ettiği icracıyı yazıp, parçanın ve bestecinin hikâyesi hakkında kısaca bilgi veriyor.
Büyük müzik dehası ve deli Schumann, “Sanatçının görevi insanların kalplerinin karanlığını aydınlatmaktır” der. Bence işimiz ne olursa olsun bu hepimizin görevidir.
Başta psikoloji alanında uzman kişiler ve istismar hakkında bilgi sahibi olup en ufak bir ipucunu yakalayabilmeleri için öğretmenler olmak üzere herkesin okuması gereken bir kitap Enstrümantal. Sadece istismarın bir insanın hayatında yarattıklarını öğrenmek için değil, müziğin hele de klasik müziğin muhteşemliğini ve bir müzisyenin var olma mücadelesini okuyorsunuz bu kitapta. Ve James Rhodes’un klasik müziğin belli bir sınıfa ait bir müzik olmaktan çıkıp; giyilmesi gereken kıyafetlerle, dinleyebilmek için bulunulması gereken özel mekânlarla kısıtlanmadan özgürce, istenildiği gibi dinlenebilecek bir müzik türüne dönüşmesi için verdiği çabaları da öğreniyorsunuz kitap boyunca. Kapağında yazdığı gibi “deliliğin, iyileşmenin ve müziğin günlüğü” nü okumanız şart bence. James Rhodes’un giriş yazısında belirttiği, her bölüm için seçtiği müzikleri toplayıp bir liste yaparak hazırladığı linki sizinle paylaşıyorum. Enstrümantal’i okurken bu müzikleri dinlemenizi tavsiye ederim. http://bit.do/instrumenal
|
- EĞİTİM HAKKIMIZ SÖKE SÖKE ALIRIZ - 6 Haziran 2022
- Zeka mı? O da ne? - 3 Ağustos 2018
- Taşkafa; İdil ve inatçı dedesi… - 20 Nisan 2018
FACEBOOK YORUMLARI