Olamayanlar: Edebiyatta Olur Böyle Şeyler

Sırtlan Kitap etiketi ile piyasaya çıkan Olamayanlar, edebiyat tarihinde hatırlanmaya değer başarısızlık hikayelerini okurla buluşturuyor.

Edebiyat dünyasında başarının, farklılığın okur nezdinde belli bir takım etkileri olduğunu düşünüyorum. Elimize alıp okuduğumuz eserlerin neyi başardıkları, ilk olarak ortaya koyduğu yaklaşımlar, akım olarak öncül olmaları, içerik dışında biçim olarak nitelikleri gibi özellikleri nedeniyle daha çok ilgi ve özen gösteririz. Başarıyı yazarın ve kitabın direkt kendisi ile paylaşır, manevi olarak kendimize daha yakın hissederiz.

Jack Kerouac’ın Yolda’sı yazıldığı zamandan tam altı yıl sonra yayımlandı, hala birçok insan tabiri caizse şişirilmiş bir balon olduğunu düşünüyor. Metnin anlattıklarından ziyade biçimi ile de bir başarı hikayesine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Marcel Proust’un Kayıp Zamanın İzinde adlı eserinin bir milyonu aşan kelime sayısını en basit başarısı olarak gösterebiliriz. Zira kitabın anlattıkları, içeriği edebiyat dünyasına güzide bir armağan niteliğinde. Bilimkurgu türünün en büyük yazarlarından ve geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Ursula K. Le Guin, Hep Yuvaya Dönmek adlı eserinde hiç yaşamamış bir toplumu bütün alışkanlıkları ve gelenekleri ile anlatır. Düşünüldüğü zaman akıl alır gibi değil. Harry Potter serisinin bir kuşak gençleri için fantastik yazının temel kaynağı olmasının yanı sıra -kutsal kitaplar hariç- tüm zamanların en çok satan kitapları olduklarını biliyoruz. Edebiyat tarihi bunlar gibi özel eser ve yazarlarla dolu.

Her biri belli alanlarda aklımızda kalacak başarılara sahip eser ve yazarlardan ilk aklıma gelenleri sıraladım. Yazın dünyasına bakıldığı zaman “… şunu başaracağım” diyerek yola çıkan ve başaran yazarlar olduğu kadar, başarıya giden yolu yetenekleri ile inşa edenleri görüyoruz.

Peki ya başaramayanlar? Hedefleri dahil herhangi bir edebi başarı yakalayamadan hayata gözlerini yumanlar, trajik olaylar sonucu eserlerini “kaybedenler”, ütopik istekleri yüzünden tek bir sayfa dahi yazamayanlar… Sırtlan Kitap etiketi ile piyasaya çıkan Olamayanlar, edebiyat tarihinde hatırlanmaya değer başarısızlık hikayelerini okurla buluşturuyor.

Başarısızlığın seceresi

Yazmaya karar veren herkes bir şeyleri başarmanın hayalini kurar. Edebiyat ve yazının ruhunda hayal kurmak olduğundan sanırım en makul olanda budur. Ancak bu, kimse hedeflediği başarıya ulaşacak ya da bir takım şanssızlıklar yaşamayacak demek değil. Kitap, bu gibi şanssızlıklar -başarısızlıklar, yanlış hedefler vs.- öykülerinden en ilginç olanları bir arada getiriyor. Az evvel yukarıda örneklerini verdiğim yazar ve kitap isimlerinin arasında neden yer alamadıklarına tanık oluyoruz. Okuyunca kah gülüp kah “yok artık” diyeceğinize eminim. Birkaç örnekle ne demek istediğimi açıklığa kavuşturayım.

  • Edebiyat dünyasında öykü yazan ve bunları dergilere gönderen sadece bir Kafka olmadığını ve diğer Kafka’nın adaşı ile aynı muhitte oturduğunu biliyor muydunuz? Hans Kafka ile tanışın.
  • Büyük umutlarla yola çıkan ancak yaklaşık elli sene boyunca beklenen gemi gelmeyince bir nevi mahkum hayatı yaşayan ve aynı yerde hayata gözlerini kapayan bir yazarın şanssızlığına ne demeli.
  • Yine Kafka… Max Brod’un arkadaşının sözünü dinlemedi ve bize edebi bir miras bıraktı. Kostrowicki o kadar da şanslı değildi. En yakın arkadaşı verdiği sözü harfiyen yerine getirdi…
  • Sizden başka kimsenin konuşamadığı bir dilde yazmak, öldüğünüz zaman asla okunamayacak şeyler miras bırakmak anlamına geliyor. Dikkatli olun!
  • Daha tek bir kitap yazmadan, yazacağınız onlarca şaheser için kütüphane yaptırmak sanırım oldukça yanlış bir başlangıç.

Yazdığı eserin tek nüshasını trende unutanlardan yazmak için doğru yeri bulayım derken yazamayanlara. Topluluk halinde eser vermenin verimsizliğini tadanlarda burada. Kısacası edebiyat söz konusu olduğunda aklınıza gelebilecek en trajik ve en absürt başarısızlıklar burada listelenmiş durumda.

Birçoğu yaşam şartları ya da cidden kaderin onlara yazmayı layık görmemesi sonucu bu kitapta yer alan isimler. Okurken “keşke okuma şansım olsaydı” dediğim bir çok biyografi vardı. Sanırım bu, hiçbir zaman cevabını bilemeyeceğimiz bir soru.

İlk etapta bir internet sitesi projesi şeklinde başlayan Olamayanlar E. T. B. B. Ö. (Edebiyat Tarihinden Büyük Başarısızlık Öyküleri) C. D. Rose editörlüğünde daha önce benzerini okumadığım tarzda bir çalışma. Ciddi manada araştırma ve saha çalışması gerektirdiğini belirtmeme gerek yok. Özellikle bazı kayıtların yerinde incelemeden toplanması mümkün değil. Bu konuda ekibe hakkını vermek lazım, özenle hazırlanmış bir seçki. Türkçe çevirisini yapan Emre Yavuz, eserin özüne sadık kalarak hem akıcı hemde sempatik bir metin ortaya çıkartmış.

Olamayanlar, başarıyı arzu eden yazar ve yazar adaylarına verilebilecek en güzel hediyelerden bir tanesi. İçine ufak bir kağıda “aman ha” diye not düşmeyi unutmamak kaydıyla. Dostoyevski ya da Murakami olabilmek iyi, çok iyi yapabilmek kadar biraz da talihli olmaya bakıyor sanırım…

  • Olamayanlar
  • Yazar: C. D. Rose
  • Çeviri: Emre Yavuz
  • Türü: İnceleme
  • Baskı Yılı: 2017
  • Sayfa Sayısı: 176 Sayfa
  • Yayınevi: Sırtlan Kitap
Zülfikar Yamaç
Vinkmag ad

Read Previous

Julio Cortázar’ın ince işçiliği; Ayak İzlerinde Adımlar

Read Next

Nebil Özgentürk, Cumhuriyet sanayisine ışık tutuyor.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *