Serkan Türk, bir önceki öykü kitabında olduğu gibi Uyurgezer Bir Gölge’ye de yine bir tren öyküsü ile başlıyor ve insan ruhunun derinliklerine inen, nakış işler gibi ustaca kaleme aldığı birbirinden güzel öyküler ile devam ediyor.
Şiir ve öyküleri Almanca, Bulgarca, Felemenkçe ve İngilizce’ye çevrilen; Bak Önümüzde Yeni Bir Mevsim, Tanrı’nın Yalnız Kırları, Uzak Yaz ve Rüzgârlı Camlar adlı öykü kitaplarıyla tanıdığımız Serkan Türk, son öykü kitabı Uyurgezer Bir Gölge ile merakla bekleyen okurları ile buluştu. Uyur Gezer Bir Gölge, son yıllarda çıkardığı kitaplar ile edebiyatseverlerin dikkatini çeken, başarılı bir grafik çizen Yitik Ülke Yayınları tarafından yayımlandı.
Öykü kitaplarının yanı sıra aynı zamanda Her Şeyin Güzel Olma Nedenleri, İçimiz Çölse Biri Geçmiştir ve Uzun Ruhlu Bir Cüce adlı şiir kitaplarında ustaca kaleme aldığı şiirleri ile de tanıdığımız Serkan Türk, on dokuz öyküden oluşan Uyurgezer Bir Gölge’ye okuyanın duygularına dokunduğu şu dizeleri ile bize merhaba diyor:
bensiz kalacaksın bir gün, dedi.
Işığı sönmüş bir ev, dişsiz bir ihtiyar gibi.
o zaman bunca anı ayakta tutacak seni.
bir saniyede oluyormuş her şey, dedi kadın.
Taşın, yosunun, suyun yerini değiştiren bir saniye.
İkimizin kalbine neler etmez ki.
bir kalpte boğulmuşluğum ilk değil dedi adam.
her defasında büyük bir mucize gerçekleştirir gibi hissediyorum kendimi.
Serkan Türk, bir önceki öykü kitabında olduğu gibi Uyurgezer Bir Gölge’ye de yine bir tren öyküsü ile başlıyor ve insan ruhunun derinliklerine inen, nakış işler gibi ustaca kaleme aldığı birbirinden güzel öyküler ile devam ediyor.
Toplumun içindeki farklı yaşamları konu alan Serkan Türk, öyküleri içindeki olayları kısa film çeker gibi hafızamızda canlandırıyor. Eşi tarafından aldatılan bir kadına ihanete uğramışlığın yaşattığı travmayı, işinden haksız yere çıkartılan adamın bir cana hayata döndürebilmek için uğraş verdiği bir anda kendi yaşamına son verebileceği anı gözlerinin önünden geçirmesini, kazaya sebep olan bir halüsinasyon anını… Türk, ayrıca bunları yaparken de insan psikolojisine meraklı olan okurlarına geniş bir ruhsal çözümlemeler olanağı sunuyor.
Genç yaşına rağmen Türk Edebiyatı’nda öykünün ustaları arasında yerini bulan Serkan Türk, Uyurgezer Bir Gölge’de de Türkçeyi ustaca kullanması ile dikkat çekiyor. Öykülerini, öykünün ana kahramanının ağzı ile yazmasıyla, okura sanki bir mektup okuyormuş hissini yaşatıyor. Ayrıca öykü içinde geçen şiirsel cümleler ile Serkan Türk, okuruna şair yönünün ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Kitap adını aldığı ‘’Uyurgezer Bir Gölge’’ adlı öykü ile sona eriyor ve kitabın başında yer alan şiirin devamı ile okuruna veda ediyor.
her şeyin bir saati var, dedi adam.
kuyuya düşmenin, kuyudan çıkmanın.
bir kalbi uzun uzun dinlemenin.
şu duvardaki aynayı görüyor musun, dedi kadın.
her gün bir mutluluğu ezberler gibi bakıyorum yüzüne.
saçlarını tarıyorum, seni seven gözlerini görüyorum.
çok şanslı sayıyorum kendimi.
masanın üzerinde ona doğum gününde aldığım kum saatini döndürdü.
zaman, dedi, bir daha yetişemez geçtiği yerlere.
bir fırtına kuşu bilirdi kum zambaklarını.
denizi, yosunu ve balık ağını. İnsan unuttuğunu unutuyor. Ağladığını,
yok saydığını.
|
Okuma önerisi!Leyla Öztürk’ün incelemesi; “Kadın Düşmanlığı Tarihinde, Ürpertici Bir Yolculuk; Mizojini“ Jack Holland, bir yandan Mizojininin tarihsel boyutunu gözler önüne sererken diğer taraftan kadınların bu ayrımcılık ve şiddetle mücadelesini de anlatır. |
- Renklerin coşkusunu öykü ile buluşturan sergi tadında bir kitap - 13 Mart 2019
- KALESİNİ TERK EDİP KALEME GEÇEN KALECİ - 7 Şubat 2019
- Ayrıntıların Yaşattığı Güzellik ‘’Bana Denk Geldi’’ - 14 Ağustos 2018
FACEBOOK YORUMLARI