Başkaldıranlar da vardır: Son Ada

Bugünün dünyasından uzaklaşıp Livaneli’nin isimsiz “ada”sında martılara, yaseminlere eşlik etmek iyi bir seçenek. Yaşanacak sarsıcı sonuçları göze alarak…

Zülfü Livaneli’nin 2009 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü aldığı Son Ada adlı kitabı, Yaşar Kemal’in Livaneli’nin yazarlığını ve kitapla ilgili değerlendirmesini içeren yazısıyla bizi karşılıyor. Yazarın ütopya atmosferi oluşturarak isimsiz bir ada üzerinden şekillendirdiği bu kitap, düşselliğin gerçekliğe evrildiği güncel pek çok duruma işaret ediyor.

Kitaptaki başat unsur olan doğanın insanla organik bağını temel alan yazar, bu bütünlüğe yönelik oluşan her türlü tehdidin yok oluşun temel gerekçesi olduğunu güç kavramı ve insan psikolojisinin açmazlarıyla ilişkilendirerek anlatıyor. Doğaya bir mülk gibi bakmak ve sahiplenme psikoloji, insan dışındaki tüm canlıları göz ardı edip kontrolü elinde bulundurma yanılgısı ve tüm bunların trajik sonuçları kitabın ikaz tabelaları gibi. Yazar bunları didaktik bir tavır takınmadan kitabın akışı içinde tüm olağanlığıyla anlatıyor.

Doğayı merkeze alan sanatçı; öte taraftan iyilik, kötülük gibi ahlak felsefesinin sınırlarına girerek bu alanın temel meselelerine de değiniyor. Yazar; iyi, kötü gibi kavramlar üzerinde düşünmeye sevk ederken bugünlerde kapitalist düzenin de etkisiyle gözden düşen umut, bağlılık, dayanışma, sevgi, dostluk  gibi değerlerin esasında insan için hangi anlamlara geldiğini hatırlatma gayretinde olduğunu düşündürüyor. İnsanın zihninin idaresini yetki merkezlerine devretmesini, belli kavramların formunun değiştirilerek nasıl gerçek tanımlarından uzaklaştığını ve pratik karşılıklarını günlük yaşam eylemleri aracılığıyla dile getiriyor.

Yakın geçmişten beri küresel düzeyde yaşanan ekolojik sorunlarda insan etkisinin gücü gittikçe artıyor. Doğa unsurları kapitalizmin paraya dönüştürdüğü en önemli materyalleri haline geldi. Bu noktada özellikle yönetme gücünü elinde bulunduran kesimin algısı, bakış açısı ve yaşamı radikal değişimlerle şekillendirmesi insan için geleceksizleşme anlamına gelebilir. Tam da bu noktaya vurgu yapan Livaneli, doğanın gerçek anlamı hakkında bilinç düzeyini etkileyecek bir hikayeyle kuşatıyor okuyucuyu. Tüm bunlarla birlikte birbirlerinin sığınağı haline gelmiş bir çiftin aşkı var oluş düzlemine taşımalarına da tanıklık ediyoruz.

Farklı kurgu teknikleri

Zülfü Livaneli, Son Ada’da farklı kurgu teknikleri denemiş. Anlatıcı ana karakter görevini yerine getirirken öte taraftan yazar kimliğiyle de diğer karakterlerle diyaloğa girip güncel edebiyat yönelimlerine dair fikirlerini de açık etmiş. Bu kitapta Livaneli’nin edebiyatta dil kullanımıyla ilgili görüşlerini de öğrenmiş oluyoruz.

Dilde yalınlığı yücelten yazar, Son Ada’da akıcı üslubun örneğini verirken telaşsız anlatımıyla onun için edebiyatın ne olmadığını da göstermiş. Bugünün dünyasından uzaklaşıp Livaneli’nin isimsiz “ada”sında martılara, yaseminlere eşlik etmek iyi bir seçenek. Yaşanacak sarsıcı sonuçları göze alarak…

  • Son Ada
  • Yazar: Zülfü Livaneli
  • Türü: Roman
  • Baskı Yılı: 2013
  • Sayfa Sayısı: 196 Sayfa
  • Yayınevi: Doğan Kitap
Burcu Karakoç
Latest posts by Burcu Karakoç (see all)
Vinkmag ad

Read Previous

Başka Bir İktidar

Read Next

Mavi Uzakların Peşinde

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Lütfen gördüğünüz rakamları bitişik olarak yazınız! *